Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/3436 E. 2015/22764 K. 14.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3436
KARAR NO : 2015/22764
KARAR TARİHİ : 14.10.2015

Tebliğname No : 8 – 2014/116168
MAHKEMESİ : Çanakkale (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2013/5 (E) ve 2014/68 (K)
SUÇ : Genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde taksirle yangına neden olma

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Yangının çıkış nedeni tam olarak belirlenmemiş olması karşısında; yangının çıktığı evin altında, olay tarihinde ikamet eden olup olmadığı, var ise, olayla ilgili bilgi ve görgülerine başvurulup, sanığın ne tür eylemiyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, olayda kusuru bulunup bulunmadığı hususunda teknik bilirkişiden rapor alınıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin düşünülmemesi,

Kabul ve uygulamaya göre;

1- Sanık müdafiinin 28.01.2014 tarihli son celsede lehe hükümlerin uygu- lanmasına ilişkin isteğinin TCK.nun 62. maddesinin uygulanması talebini de kapsadığı halde, bu konuda bir karar verilmemesi,

2- Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında dayanak kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırılık yapılması,

3- Hükmolunan adli para cezası taksitlendirilirken aylık taksit miktarı belirlenmek suretiyle infaz yetkisinin sınırlanması,

4- TCK.nun 51. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çev- rilmesi durumunda hükmolunan cezanın ertelenemeyeceğinin gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. ve 326. maddeleri gereğince (BOZULMASINA), 14.10.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE

İlamda belirtilen bozma gerekçelerinin dışında, sanık Hattche Çetin’in unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerekçesiyle de kararın bozulması gerekirken, sadece ilamda yazılı gerekçelerle bozulmasına karar verilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;

Sanık Hattche Çetin, aşamalardaki savunmalarında, yangının uyuduğu sırada çıkmış olması nedeniyle neden meydana geldiğini bilmediğini söylemiştir. 08.12.2012 tarihli yangın raporunda, oda içerisinde boş bira şişeleri ile 20-30 adet kadar boş sigara paketi görüldüğü, yangının başlangıç noktasına bakıldığında yangına sebep olabilecek bir bulgu ve emareye rastlanmadığı, yangın çıkış sebebinin tespit edilemediği belirtilmiştir. Mahkemece alınan 11.05.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre de, yangının elektriksel bir nedenden çıkmadığı, başka bir nedenden çıkmış olduğunun belirtildiği görülmektedir.

Mahkeme gerekçesinde de, yerde sigara paketleri ile bira şişeleri olduğu, yangının çıkış nedeninin tespit edilemediği, sanığın yerde bırakmış olduğu sigaranın yangına neden olmuş olabileceğinden bahsedilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 04.04.2006 tarih, 2006/3-35 esas, 2006/97 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “… ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” kuşkudan sanık yararlanır kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat teorikte olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak

vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir ihtimale değil, kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır.”

Somut olayda da, sanığın evindeki 20-30 adet boş sigara kutusu ile boş bira şişelerinin yangın çıkarmaya elverişli olduğu düşünülemeyeceğine göre, 08.12.2012 tarihli yangın raporunda yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğinin belirtilmesi, sigara izmaritinden bahsedilmemesi, sanığın aşamalardaki savunmalarında uyuması nedeniyle yangının çıkış nedenini bilmediğini söylemesi ve ceza hukukunun şüphe sanık lehine değerlendirilir genel ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, TCK.nun 22/2. maddesinde belirtilen dikkat ve özen yükümlülüklerinden hangisine sanığın aykırı davranarak taksirle yangına neden olduğunun dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında, unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekçesiyle de kurulan hükmün bozulmasına karar verilmemesi yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 14.10.2015