Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/2139 E. 2015/23099 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2139
KARAR NO : 2015/23099
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

Tebliğname No : 8 – 2014/76181
MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/41 (E) ve 2013/196 (K)
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Katılanla aynı maden ocağında işçi olarak çalışıp 28.06.2011 tarihinde çeşitli ihtiyaçları için harcama yapacağını söyleyerek kredi kartını ve şifresini isteyip alan ve daha sonra kartın iadesini talep etmesine rağmen kartı iade etmeyerek rızası dışında çeşitli harcamalar yaptığı iddia edilen sanık hakkında açılan davada; katılan “evde kumanya kalmamış, ben senin kartını aldım, alış-veriş yapacağım, sana sonra öderim diyen sanığa güvenerek bankamatik kartımın şifresini kendisine verdim. Hatta o gün eczaneden bana ilaç almasını da söyledim. Bundan sonra sanık şirketin arabası ile alışveriş için gitti. O gün evinde kaldı. Ertesi gün iş yerine geldiğinde benim ilaçlarımı bana teslim etti. Ancak kredi kartımı evde unuttuğunu söyleyerek bana teslim etmedi, kendisine güvendiğim için “Getirir” diyerek fazla ısrarcı olmadım. Ancak sanık her sorduğumda sürekli olarak evde unuttuğunu söyleyerek ısrarla suça konu kartımı bana teslim etmedi. Daha sonra öğrendiğime göre sanık benim banka kartım ile başka tarihlerde yine alışverişlerde bulunmuş ve banka kartımın limitini doldurmuş. Ben sadece sanığa suça konu kredi kartımı bir kez kullanması için kendisine muvafakat vermiştim.” şeklindeki ifadesi, sanığın “maden ocağında birlikte çalışıp bu yerin işletme müdürü idim. Patronlarımız çalıştığımız ücretleri ödemediğinden 3 ay paramızı alamadık. İhtiyaç- larımızı da karşılamamız gerekiyordu, bunun üzerine Ömer abi kendi kredi kartını vererek benim kredi kartımdan para çekelim, alış-veriş yapalım, ihtiyaçlarımızı karşılayalım dedi, 28 kişinin yiyecek ve sigara ihtiyaçlarını bu karttan karşıladık. Bir miktarını ailem Uzunköprü de bulunduğu için onlara harcadık, tahminen 350-400 TL’dir bu konuda müştekinin de bilgisi de vardı, bu olayı bütün işçiler de biliyordu, onlar da şahittirler.
Patrondan para istedim, ancak paralarımızı yine ödemedi, herkes memleketlerine döndü. Müşteki de gidince kredi kartı bende kaldı, her hangi bir şekilde benden talep etmedi, sonrasında hiç bir şekilde ben alış-veriş yapmadım. Yaptığım alış-verişler müştekinin ve diğer çalışanların bilgisi ile gelişen alış verişlerdir” şeklinde savunması, dosya içindeki hesap ekstrelerinden adresin çalıştığı işyeri olup alışverişlerin 28.06.2011-14.07.2011 tarihleri arasını kapsadığı, 04.07.2011 tarihinde de ilaç alımı olduğunun ve şikayetin 14.12.2011 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, çalıştıkları maden ocağının kapanış ve sanık ile katılanın ayrılış tarihleri ile sebepleri belirlenip kartın verilişi ile şikayet tarihleri arasındaki sürenin uzunluğu da dikkate alınarak sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Dosya kapsamına göre, sanık hakkında hüküm kurulurken TCK.nun 61. maddesi uyarınca yasal gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşılmasında bir isabetsizlik yok ise de, 5237 sayılı TCK.nun 3. maddesinde yer alan “suç işleyen kişi hakkında fiilin ağırlığıyla orantılı cezaya hükmolunur” şeklindeki orantılılık ilkesi ile hak ve nesafet kuralları gözetilmeden, eyleminde suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, suç kastının önem ve değeri meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kastına dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik bakımından bir özellik arzetmeyen sanık hakkında, hükmedilen temel cezanın alt sınırın çok üzerinde tayini suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayini,
b) Sanığın yakalama emri nedeniyle alınan 15.08.2013 günlü, “Amacım suç işlemek değildi, kartı her zaman iade etmeye hazırım. Bana ait olan 350-400 TL parayı da her zaman ödemeye hazırım. Yine iaşe gideri olan ortak harcamamız olan gideri de ödemeye hazırım. ” savunması karşısında; sanığa uygun süre verilerek, zararı giderme olanağı sağlanıp sonucuna göre sanık hakkında TCK.nun 245/5. maddesi delaletiyle aynı yasanın 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağı tar- tışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gere- ğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca (BOZUL- MASINA), 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.