Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/13011 E. 2015/22991 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13011
KARAR NO : 2015/22991
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

İhbarname No : KYB – 2015/301950

Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan sanık G.. K..’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 228/1, 62/1 ve 52/2 maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ve 25 gün adli para cezası karşılığı 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair İSTANBUL 82. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2015 tarihli ve 2014/1123 esas, 2015/211 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan veya suç tarihi itibarıyla adlî sicil kaydından silinme şartları oluşan mahkûmiyet dışında hükümlülüğü bulunmayan sanıklar hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “‘Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21.08.2015 gün ve 54598 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.09.2015 gün ve KYB/2015-301950 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde de belirtildiği üzere, sanığın yokluğunda verilen kararın bilinen en son adresine yapılması, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya bu adrese tebligat yapılamaması halinde ise, adres kayıt sistemindeki adresin bilinen en son adres olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılması gerekmekte olup incelemeye konu olayda, sanığın bilinen

en son adresinin 22.04.2013 tarihinde alınan savunmasında bildirdiği adres olmasına karşın, sanığın bildirdiği adresten farklı olduğu anlaşılan adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın henüz kesinleşmediği cihetle, kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği anlaşıldığından,

Adalet Bakanlığının Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin (REDDİNE), dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.