Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2015/12836 E. 2015/25113 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12836
KARAR NO : 2015/25113
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 2 – 2015/143174

MAHKEMESİ : Göle Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2013
NUMARASI : 2007/105 (E) ve 2013/194 (K)
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve hırsızlık

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Sanığın adli sicil kaydında yer alan sabıkasının silinme ve esasen vaki olmamış sayılma koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel adli sicil kaydı olmayan sanık hakkında, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK.nun 231. maddesi uyarınca kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “daha önce kasıtlı suçtan mahkum olduğundan” bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 02.12.2015 gününde hırsızlık suçu yönünden oyçokluğuyla, kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan oybirliğiyle karar verildi.

KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık N.. E.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanması gerekirken yazılı şekilde oyçokluğuyla bozulmasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Müşteki M.. A.. 27.07.2007 tarihli Cumhuriyet Savcısına vermiş olduğu ifadesinde özetle; “Göle ilçesindeki Bağdat Kafede oyun oynarken cüzdanının olmadığını fark ettiğini ve yanında oturan isminin sonradan N.. E.. olduğunu öğrendiği kişi tarafından alınmış olunabileceğini düşünerek müracaatta bulunduğunu ve N.. E..’dan şikayetçi olduğunu ancak, şahısla görüştüğünde kendisine “cüzdanı Oltu caddesi üzerinde bulduğunu ve cüzdanı teslim etmek için kendisini aradığını söylediğini, bu nedenle söz konusu cüzdanını şüpheli N.. E..’ın belirttiği yerde bulmuş olabileceğini düşündüğünü, zira belirttiği yerde cüzdanını karıştırdığını hatırladığını, bu nedenle düşürmüş olabileceğini sandığını, bütün kartlarının ve parasının tamamıyla cüzdanının içerisinde bulunduğunu, şikayetinden vazgeçtiğini” söylemiştir.
Katılan M.. A.. mahkemesindeki beyanında ise; “olay tarihinde kahvede arkadaşlarıyla oyun oynadığını, sanık olan kendisini ve ismini de bilmediği iddianamede adı geçen N.. E..’ın yanına gelerek oturduğunu, tanımamasına rağmen çaycıya buraya da çay ver dediğini, daha sonra sanığın yanlarından kalkarak gittiğini gördüğünü, oyun bittikten sonra eve gitmek için aşağı indiğini, elini pantolonunun arka cebine uzattığında cüzdanının olmadığını fark ettiğini, tekrar kahveye giderek, cüzdanını aradığını, polisleri çağırdıklarını ve cüzdanını bulamadığını, cüzdanında kredi kartı, 200 dolar, 20 TL para, nüfus cüzdanı ile ehliyetinin bulunduğunu, şifrenin de cüzdanda olduğunu, kredi kartının sanık tarafından kullanılmak istendiğini, ancak bankamatiğin yuttuğunu, daha sonrada kızına ait olan ve cüzdanında bulunan ek kredi kartından 500 TL. Para çektiğini sanıktan şikayetçi olduğunu, cezalandırılmasını ve davaya katılmak istediğini” belirttiğini söylemiştir.
Sanık N.. E.. mahkemedeki savunmasında özetle; “atılı suçlamaya bir diyeceğinin bulunmadığını, uzun süre Güneydoğu’da çalıştığını, olayın olduğu tarihlerde psikolojisinin bozuk olduğunu, söz konusu cüzdanı caddede bulduğunu ve iddia edildiği gibi içerisindeki kartlarla para çekmeye çalıştığını, bir tanesi ile de para çektiğini, daha sonra eve gidip durumu eşine anlattığında ‘sen ne yaptın gidip olayı savcılığa haber verelim’ demesi üzerine eşiyle birlikte olayı savcılığa giderek anlattığını, bir anlık psikolojik durumu nedeniyle bu olayı gerçekleştirdiğini, yaptığı işten pişman olduğunu, yoksa iddia edildiği gibi müştekinin kendisini şikayet etmediğini, zaten kendisinin müştekiyi tanımadığı gibi müştekinin de kendisini tanımadığını belirtmiştir.”
Yukarıda açıklandığı şekliyle; gerek sanık gerekse katılanın beyanlarıyla sanığın cüzdanı kahvehanede bularak aldığına dair bir delil olmadığı, sanığın savunmasında belirttiği katılanın da kısmen doğrulamış bulunduğu şekilde cüzdanı yolda bulduğunu beyan etmesi karşısında, sayın çoğunluğun hırsızlık suçu ile ilgili olarak vermiş olduğu mahkumiyet kararına katılmıyorum. 02.12.2015