Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2014/29980 E. 2015/975 K. 14.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/29980
KARAR NO : 2015/975
KARAR TARİHİ : 14.01.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Parada sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere

Gereği görüşülüp düşünüldü:

I- Sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;

06.03.2014 tarihli dilekçe ile sanık müdafıinin vekillikten çekildiğini beyan etmesi ve müdafiinin vekillikten çekildiğinin sanığa usulüne uygun olarak tebliğ olunması karşısında; hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmayan sanık müdafiinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 317. maddesi gereğince (REDDİNE),

II- Sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;

5237 sayılı TCK.nun 197/1. madde ve fıkrasında memlekette veya yaban- cı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nak- leden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişinin cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.

Tedavül; sahte para veya paraya eşit sayılan değerlerin, mal veya hizmet alımında kullanılarak piyasaya sürülmesidir. Failin asıl amacı sahte olan değerleri piyasaya sürmek ve bu şekilde haksız kazanç sağlamaktır. Sahte paranın başka bir kişinin egemenlik alanına girmesiyle tedavüle koyma suçu tamamlanmaktadır. Failin icra hareketlerini tamamlamasına rağmen sahte paranın başkasının egemenlik sahasına girmemesi durumunda ise tedavüle koyma suçu teşebbüs aşamasında kalmakta fakat dolaşıma koymak için bilerek bulundurma suçu oluşmaktadır.
Aynı anda üretilen, nakledilen, ülkeye sokulan paraların tümü tek bir suç oluşturmaktadır. Sayılan fiillere katılmadan, yasal olmayan yollardan elde edilen bir miktar sahte para ve paraya eşit sayılan değerlerin kullanıma sunulması ise, “tedavüle koymak” fiilini oluşturmakta ve niteliği itibariyle sürekliliği gerektirmesi nedeniyle tek bir suçu teşkil etmektedir. Ancak bu durum, yıllarca devam eden fiilin her zaman tek bir suçu oluşturacağı şeklinde de yorumlanmamalıdır. Fiili veya hukuki kesintinin varlığı halinde ayrı suçların oluştuğu kabul edilmelidir. Hukuki kesinti iddianamenin düzenlenmesi, mahkumiyet kararı, vazgeçme üzerine verilen düşme kararı, af yasası gibi durumların ortaya çıkması ile gerçekleşmektedir. Fiili kesinti ise failin eylemine ara vermesi veya tutuklanması, askere gitmesi, uzun süre hastanede yatması gibi bir nedenle eylemin sürdürülememesi hallerinde meydana gelmektedir. Bu durumlarda eylemlerin gerçekleştirildiği yer ve araya giren zaman aralığı, yeni bir suç işleme kastı fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından önem arz etmektedir.
Sanığın sahte paraları temin için İstanbul iline gittiğinde sahte 2 adet 100 TL .yakalatması olayıyla ilgili açılan dava ile… ilinde gerçekleştirdiği iş bu dosyada ki aynı neviden suç arasındaki mesafe ve araya giren zaman dilimi dikkate alındığında fiili kesintinin gerçekleştiği, sanığın yenilenen suç kastıyla eylemini gerçekleştirdiği, bu nedenlerle temadinin kesildiği eylemlerinin yeni bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirildiği anlaşılmakla tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafıinin, suçun sübut bulma- dığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (ONANMASINA), 14.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.