YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/955
KARAR NO : 2023/1516
KARAR TARİHİ : 14.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki geçit hakkı kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairemizce verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, maliki olduğu 34 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalı …’e ait 390 sayılı parsel aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılardan …, kendi taşınmazı aleyhine geçit hakkı kurulması halinde taşınmazının bütünlüğünün bozulacağını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı … vekili, müvekkiline ait taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulması halinde, müvekkilinin taşınmazının yola 2 metre cephesinin kalacağını, müvekkilinin de yola ihtiyacının olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2014 tarihli ve 2013/475 Esas, 2014/431 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne 34 parsel sayılı taşınmaz lehine 53 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 20.02.2018 tarihli ve 2015/8540 Esas, 2018/1284 Karar sayılı ilamıyla; “davacıya ait 34 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalı …’a ait 53 parsel sayılı taşınmaz aleyhine araç giriş çıkışına uygun 2,5 metre eninde geçit hakkı kurulup kurulamayacağının ve 53 parsel aleyhine geçit hakkı kurulması halinde, 53 parsel sayılı taşınmaz malikinin taşınmazını kullanıp kullanamayacağı üzerinde durulmalısı; ayrıca kurulacak geçit hakkının karayolu ile sınır olup olmadığı tespit edilerek, karayoluna sınır olduğunun belirlenmesi durumunda, geçit yeri paftasına işaretlenerek Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderilmesi, çıkışın karayolu bağlantısı nedeniyle gerek ilgili mevzuat ve gerekse can güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmadığı veya davacının katlanabileceği boyuttaki harcama ile varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceğinin ve bunun için ne yapılması gerektiğini sorulması, karayoluna çıkış engeli bulunduğu saptanırsa ve bunun giderilme olanağı da yok ise başka alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Karayolları Genel Müdürlüğü yazı cevabına göre 53 ve 390 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit kurulamayacağı, 46 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulması talep edilmediği ve maliklerinin davaya dahil edilmesine yönelik talep olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuş
Dairemizin 05.07.2022 tarih ve 2022/2108 Esas, 2022/4755 Karar sayılı ilamıyla; hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde; bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediğini, bilirkişi raporunun tebliğ edilmediğini, krokide “C” harfi ile gösterilen güzergahta kalan taşınmaz maliklerinin davaya dahil edilmesi için imkan verilmediğini, başka alternatiflerin değerlendirilmediğini belirterek onama kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 747 inci maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) “Zorunlu geçit” kenar başlıklı 747 nci maddesi şöyledir;
“Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir.
Bu hak, ilk önce kendisinden bu geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen komşuya karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana karşı kullanılır.
Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir.”
3. Değerlendirme
1. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
2. Bozma ilamında, kurulacak geçit hakkının karayoluna sınır olduğunun belirlenmesi durumunda, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden çıkışın mevzuat ve can güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmadığı veya varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceğinin ve bunun için ne yapılması gerektiğinin sorulması, karayoluna çıkış engeli bulunduğu saptanırsa ve bunun giderilme olanağı da yok ise başka alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğine değinilmiştir.
3. Mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne bozma ilamı doğrultusunda yazılan yazıya verilen cevapta, bilirkişi raporunda “A” ve “B” harfleri ile gösterilen güzergahların trafik güvenliği bakımından uygun görülmediği belirtilmiş ise de sakıncalarının giderilme imkanının olup olmadığına yönelik bir değerlendirme bulunmadığından bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiği anlaşılmıştır.
4. Diğer taraftan, geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
5. Mahkemece, bozma ilamından sonra düzenlenen 06.12.2019 tarihli kök ve 30.11.2020 tarihli ek fen bilirkişi raporuna ekli krokide “C” harfi ile gösterilen güzergahtan 34 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisinin mümkün olduğu belirtildiği halde davacıya bu güzergahtan geçen taşınmaz malikinin veya maliklerinin davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmeden yanılgılı değerlendirmeyle bu taşınmaz aleyhine geçit hakkı talep edilmediği ve taşınmaz maliklerinin davaya dahil edilmesi talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle hüküm tesis edilmiştir.
6. O halde; mahkemece, fen bilirkişi raporuna ekli krokide “A” ve “B” harfleri ile gösterilen güzergahlar yönünden bozma ilamında açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, bu güzergahlardan davacı taşınmazı lehine geçit hakkı tesisinin mümkün olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra, diğer alternatifler değerlendirilerek ve davacıya bu alternatifler üzerindeki taşınmazların maliklerini davaya dahil etme imkanı verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
7. Hükmün temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 05.07.2022 tarih ve 2022/2108 Esas, 2022/4755 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş ise de yukarıda (1., 2., 3., 4., 5. ve 6.) bentlerde yazılı nedenlerle bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 05.07.2022 tarihli ve 2022/2108 Esas, 2022/4755 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.