Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/879 E. 2023/4643 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/879
KARAR NO : 2023/4643
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1204 E., 2022/2382 K.
KARAR : Davacı … fer’i müdahilin talebinin esastan reddine, bir kısım davalılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/41 E., 2021/291 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı … fer’i müdahilin talebinin esastan reddine, bir kısım davalılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; … Mahallesinde bulunan eski devlet hastanesi binası ve bahçesi olarak kullanılan 277 ada, 3 parsel numaralı taşınmazın …, 4 parsel numaralı taşınmazın … …, 5 parsel numaralı taşınmazın … … adına, 277 ada 2 parsel numaralı taşınmazın 08.02.1955 tarihinde kadastroca … … adına tescil edildiğini, 10.02.1962 tarihindeki alım işlemi neticesinde Çorlu Belediyesi adına tescil edildiğini, 277 ada, 6 parsel numaralı taşınmazın 08.02.1955 tarihinde kadastroca … … adına tescil edildiğini, daha sonra 2 kısma ifraz edilerek 35 parsel numarasında 08.08.1959 tarihindeki ifraz-satış işlemi neticesinde Çorlu Belediyesi adına tescil edildiğini, taşınmazların tapu kayıt ve kök parselleri üzerinde yapılan incelemede, parsel numaraları belirtilen taşınmazların tamamının meradan geldiğini, evveliyatlarının mera olması sebebiyle özel mülkiyete konu olamayacağını beyan ederek, Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, … Mahallesi 277 ada 2, 3, 4, 5 ve 35 parsel … taşınmazların tapularının iptali ile Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.

Sağlık Bakanlığı vekili, 20.02.2019 tarihli dilekçesi ile davacı yanında fer’i müdahale talep etmiş, talebin kabulüne karar verilmiştir.

II. CEVAP
1-Davalı … vekili, 277 ada, 2 parsel numaralı taşınmazın 21.02.1955 tarihli kadastro paftasında tarla olarak … … adına tescil edildiğini, 10.02.1961 tarihinde müvekkili idare tarafından doğum evi inşaatı yapılmak üzere rızaen 14.620,00 Lira bedel ile … …’dan bedeli tamamen ve peşin ödenerek istimlak edildiğini, Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, … Mahallesi, 277 ada, 35 parsel numaralı taşınmazın 21/02/1955 tarihli kadastro paftasında 3290 m2 bağ yeri olarak … … adına tescil edildiğini, 08/08/1959 tarihinde 6 parsel numaralı taşınmazın mal sahibinin kendi rızası ile bedeli peşin ve tam ödenmek sureti ile iki kısma (277 ada 35 ve 36 parsel numaralı taşınmazlar) ifraz edildiğini, ifrazen oluşan 591,60 m2’lik 35 parsel numaralı taşınmazın 591 Lira (Beşyüzdoksanbir Lira) bedelle mal sahibi … … tarafından müvekkil idareye satıldığını, dava konusu parsellerin yıkım sürecine kadar fiili zeminde Çorlu Devlet Hastanesi olarak kullanıldığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.

2. Diğer davalılar vekili; davanın haksız, hukuka aykırı ve dayanaksız olduğunu, taşınmazların 1955 yılında değil, 17.06.1938 yılında tapuya tescil edildiğini, davaya konu taşınmazların 1955 yılında kesinleşen kadastrodan önce tapularının mevcut olduğunu, davalıların daha önceki yıllarda burayı bağ ve bahçe olarak kullandığını, 1938 tarihli kayıtlarda taşınmazın … Mahallesi, … Mevkiinde bulunduğunu, taşınmazın bulunduğu mevkide büyükçe bir alanın tamamı özel mülkiyete konu olduğunu, tapuda yüzlerce kişi adına tescil edildiğini, binlerce dönüm özel mülkiyete konu alanlar arasında kalan toplam 6 dönüm kadar bir alanın mera iddiasının anlamsız olduğunu, Hazinenin bir mera iddiası var ise binlerce dönümlük bu alanların tamamına dava açması gerektiğini, taşınmazın çevresindeki tüm taşınmazların tapu kayıtlarının getirtilerek incelenmesi gerektiğini, etrafının mera olmadığı bir alanın mera olma iddiasının kötü niyetli olduğunu, taşınmazın kayıtları incelendiğinde 1930 yıllara dayandığının açık ve net bir şekilde anlaşıldığını, tapu tescil tarihlerinin 1938 olduğunu, davacının davalılara Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/269 ve 2012/270 Esas …, Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/322 Esas … dosyaları ile tapu iptal ve tescil davaları açtığını, bu davaların reddedildiğini, yargı denetiminden geçerek kesinleştiğini, bu bağlamda taraflar arasında aynı parsellere ilişkin kesin hüküm bulunduğunu beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, il ve ilçe tarım müdürlüklerinin cevabi yazılarında mera tahsisine ilişkin kayıt bulunmadığı, dava konusu taşınmazların 2510 … İskan Kanunu ile 1934 tarihli Bağ ve Meyvelik Yeri Dağıtım Talimatnamesi kapsamında, bağ yapılmak üzere şahıslara tahsis edildiğini, 1955 yılında yapılan kadastro tespitinde ise bu tarihten önceki tahsislere göre oluşan eski tapu kayıtlarına ve fiili duruma dayanılarak şahıslar adına kadastro tespiti ile tescil edildiğini, … fotoğraflarının 1953 yılından sonraki döneme ilişkin olup bu yıldan daha eski … fotoğrafı bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu taşınmazların 1930’lu yıllarda bağ olarak şahıslara tahsis edildiği döneme ilişkin … fotoğrafı bulunmadığı gibi kadastro tespitinin yapıldığı 1955 yılından öncesine ait, mera iddiasına ilişkin davayı ispata yarar … fotoğrafının da bulunmadığını, bu dönemleri bilebilecek mahalli bilirkişi teminin de mümkün olmadığını, taşınmazın mera olduğuna dair hiçbir delil bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı … vekili, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.

2. Fer’i müdahil Sağlık Bakanlığı vekili, tapu kayıtlarının oluştuğu tarihte yürürlükte olan Belediye Kanunu’nun 159 uncu maddesi hükmünce dava konusu taşınmazların doğrudan üçüncü kişi mülkiyetine geçirilmesinin mümkün olmadığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Bir kısım davalı vekili ise, vekalet ücretinin keşifte belirlenen değer üzerinden nisbi verilmesi gerektiğini ve HMK 329 uncu madde uyarınca hiç bir … olmadığı halede bu davayı kötü niyetle açmış olduğundan bu kapsamda vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
A. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1. Davacı … fer’i müdahil vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine,

2. Bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne,

3. Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.09.2021 tarih ve 2018/41 Esas, 2021/291 Karar … kararının kaldırılmasına,
-Davanın reddine,
Davacı harçtan muaf olduğundan harç tahsiline yer olmadığına,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Feri müdahil Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı taraf vekille temsil edildiğinden dava dilekçesinde gösterilen dava değerine göre nispi olarak hesaplanan 661.789,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
-Bir kısım davalılar vekilinin HMK’nın 329 uncu maddesi kapsamındaki vekalet ücreti talebinin reddine,
-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4. Davacı ile Fer’i müdahil harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

5. Bir Kısım davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunan bir kısım davalılara iadesine,

6. Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin kendileri üzerinde bırakılmasına,

7. İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

B- Bölge Adliye Mahkemesi yaptığı inceleme sonucu,;
Davacı tarafın dava konusu taşınmazların evveliyatının mera olduğu iddiası ispatlanamadığından davanın reddine yönelik verilen İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine,

Davalı … Belediyesi dışındaki davalılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacının talebinin tapu iptal ve tescile yönelik olup taşınmazın aynına ilişkindir. Konusu para olan ve parayla değerlendirilebilen davalarda dava tarihindeki rayiç değer üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanması gerekir. Bu yönüyle bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde olup, İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına,

Bir kısım davalılar vekili, müvekkilleri ile yaptıkları akdi vekalet ücretine de hükmedilmesini talep etmişler ise de, yasal vekâlet ücreti 164 üncü maddenin son fıkrasında düzenlenmiş olup, 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 323 üncü maddesinin 1/ğ bendinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama gideri kapsamında bulunduğu, bir kısım davalılar vekilinin müvekkilleri ile aralarında yapmış olduğu akdi vekalet ilişkisi nedeniyle buradaki vekalet ücretinin de davada haksız çıkan davacıdan tahsiline yönelik talebi yerinde olmadığından bu talebinin reddine karar vermiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili, Fer’i Müdahil Sağlık Bakanlığı ve bir kısım davalılar vekili istinaf talep dilekçelerinde belirttikleri nedenlerle temyize gelmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mera iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilşkindir.

2. İlgili Hukuk
Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa … olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 … Mera Kanunu m.3,4).
– 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, dava konusu taşınmazların idari işlem sonucu 1938 tarihinde davalıların muris ve bayiileri adına tahsis edilerek tapuya tescil edildiği, 1955 yılında kadastro çalışmaları sırasında tapuya dayalı olarak adlarına tescil edildiği anlaşılmakla, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı … fer’i müdahil vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı … Belediyesi dışındaki davalılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
A. HMK’nın 329 uncu maddesinde kötüniyetli veya haksız dava açılmasının sonuçları düzenlenmiş olup, somut olayda davacı vekilinin kötüniyetle hareket ettiğini gösteren delil bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının redi gerekmiştir.

B. Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyizine gelince;
Temyize gelen davalılar 277 ada 3, 4, ve 5 parsel maliki olup, yapılan keşif sonucu dava tarihi itibariyle toplam değeri 47.378,950 TL olduğu saptanmıştır. Konusu para olan veya parayla değerlendirilebilen davalarda dava tarihindeki rayiç değer üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanması gerekir. Bu nedenle kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir iken eksik ücret takdiri doğru görülmemiştir.

İstinaf ve temyiz isteminde bulunmayan davalı … Belediyesi yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen 6.000,00 TL vekalet ücretinin takdiri gerekir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı … fer’i müdahil vekillerinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Bir kısım davalılar vekilinin temyiz talebinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3 üncü bent 6 ncı paragrafında yer alan “661.789,50” rakamının çıkartılarak yerine “711.789,00…” rakamının yazılmasına, kararın hüküm kısmına 8 inci bent olarak ”Davalı … vekille temsil edildiğinden dava dilekçesinde gösterilen dava değerine göre nispi olarak hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp Davalı Belediyeye, davalılara verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.