Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/811 E. 2023/1854 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/811
KARAR NO : 2023/1854
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen protokole dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşma talepli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne ve duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının kardeş olduklarını, tarafların murisi Mustafa Ceylan’dan intikal eden 4126 ada 12 parsel sayılı taşınmazın iki katlı kargir ev kısmına isabet eden yaklaşık 500,00 m2 miktarındaki kısmının taraflar arasında 1/2 hisse oranında, kalan diğer kısımların ise müvekkiline ait olacak şekilde haricen bölüşüldüğünü, bu taksim gereğince taşınmaz üzerindeki binanın 1. katının davalıya isabet ettiğini ve uzun zaman davalı tarafından kullanıldığını, 2. kat ve arsasının ise müvekkiline ait olduğunu, dava konusu taşınmazda yapılan fiili taksimin tapu kayıtlarına tescil ettirilmediğinden taşınmazın tamamı 1/2 hisse oranında taraflar adına tapuya tescil edildiğini, mirasçılar arasında yapılan taksim neticesi dava konusu 4126 ada 12 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin bulunduğu yaklaşık 500,00 m2 miktarındaki alan müvekkili ile davalıya 1/2 oranında, kalan kısmın ise tamamen müvekkiline ait olacak şekilde bölüşüldüğünü, ancak taksimde belirtilen şekilde taşınmazın ifrazı mümkün olmadığından 1/2 hisse oranında tapuya tescilinin mümkün olduğunu, tanık beyanları ve taraflar arasında düzenlenen 09.02.2011 tarihli protokol ile bu durumun sabit olduğunu, protokolün bağlayıcı nitelikte ve geçerli olduğunu belirterek dava konusu 4126 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ev kısmına isabet edecek yaklaşık 500,00 m2 miktarındaki kısmının taraflar arasında 1/2 hisse oranında olacak şekilde aynen bırakılarak kalan yaklaşık 1.168,97 m2’lik kısmına ilişkin davalı adına olan tapu kaydının ifrazen iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, bu mümkün olmazsa taşınmazın 1.168 metrekare ile 250 metrekare toplamı olan 1.418,97 metrekaresinin davacı adına hisselendirilerek, belirlenen hisseler oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 4126 ada 12 parsel sayılı 1.668,97 m2 yüzölçümüne sahip iki katlı kargir ev depo ve arsa vasfındaki taşınmazın tapu kayıtlarında müvekkili ile davacı adına 1/2 oranında kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazın tarafların murisi olan …’dan intikal ettiğini, taraflar arasında paylaşım yapıldığını, müvekkiline evin içinde olduğu ve tel örgüyle çevrili olan kısmın verildiğini, taraflar arasında ”Protokoldur” başlıklı 09.02.2011 tarihli evrak tanzim edildiğini, müvekkilinin işbu protokole isteyerek imza atmadığını, bu protokolün müvekkilinin gerçek iradesini yansıtmadığı gibi müvekkilinin bu protokolü imzalamak zorunda bırakıldığını, taraflar arasında dava konusu taşınmazın paylaşıldığı ve iki katlı evin bulunduğu ve tel örgü ile çevrili alanın müvekkiline bırakıldığını, her ne kadar tapu kaydında 1/2 oranında taraflar adına kayıtlı ise de müvekkilin arsanın 1.168 metrekaresini davacıya bıraktığını belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2020/344 Esas, 2021/91 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın bulunduğu bölgede imar çalışmaları devam etmekte olduğundan imar mevzuatına aykırı şekilde tarafların kendi aralarında anlaşarak dava konusu imar parselini bölmek sureti ile kamu düzenine aykırı olarak tescil kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2021/1128 Esas, 2021/1078 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ifraza ilişkin talebinin reddine, yeniden hisselendirmeye yönelik talebin kabulüne, 4126 ada 12 parselin davalı adına kayıtlı 1/2 hisseye isabet eden 834,49 m2’den 584,49 m2’sinin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazın 141897/166897 hissesinin davacı, 25000/166897 hissesinin davalı adına olacak şekilde yeni hisse dağılımı yapılarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 03.10.2022 tarihli ve 2021/7306 Esas, 2022/5729 Karar sayılı kararıyla; “Bölge Adliye Mahkemesince; davalının dava konusu taşınmazın 1168 metrekaresinin davacıya ait olduğuna yönelik cevap dilekçesi ve keşifteki kabul beyanı dikkate alınarak; ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmış, davacının terditli talebinin kabulü ile taşınmazda bulunan davacı ve davalıya ait 1/2’şer payların yeniden hisselendirilmesine yönelik bir hüküm tesis edilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince hissenin belirlenmesinde hataya düşülmüş olup, yapılan hisselendirme sonucunda davalının kabul beyanını aşacak şekilde davacıya 1418 metrekarelik pay tesciline karar verilmiştir. Hal böyle olunca; davalının dava konusu taşınmazda davacıya ait olduğunu kabul ettiği miktar esas alınarak taşınmazın yeniden hisselendirilmesine yönelik bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Konya Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilamına göre sunulan adi yazılı belgenin tapu iptal ve tescili sağlayacak hukuki niteliğe haiz olmadığı, ancak davalının kabul beyanı dikkate alınarak “Davanın kısmen kabulü ile Konya ili, Meram ilçesi, Küçükaymanas Mahallesi, 4126 ada 12 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan hissesinin 333,51 m²’sinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili duruşma talepli temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Dava konusu taşınmazın miras paylaşılırken sehven 1/2’şer olacak şekilde tescil edildiğini, düzeltmek için protokol hazırlandığını, davadaki talebin miras taksim sözleşmesinin devamı olmakla şarta bağlı olmadığından geçerli olduğunu, davalının sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmediğini, taraflar kardeşler olduğundan her türlü delille ispatlanabileceğini, reddedilen kısım yönünden bedele hükmedilmesi gerektiğini, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin haksız olduğunu belirtmek suretiyle temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan adi yazılı sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706 ncı maddesi, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ncı maddesi, 1512 sayılı Noterlik Kanun’un 60 ıncı maddesi,

3. Değerlendirme
Somut olayda; Dairemiz bozma kararına uyularak davalı tarafın kabulü doğrultusunda, 333,51 metrekarelik alanın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki hükmün infaza elverişli olduğunu söyleme imkanı bulunmamaktadır. İptaline karar verilen miktarın tapu kaydına tekabül eden pay oranı belirlenmeli, oran belirlendikten sonra, belirlenen orandaki payın iptali ile davacı adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Tüm bu açıklamalara karşın, mahkemenin hüküm kısmında, iptal edilen pay miktarı gösterilmeksizin metrekare olarak belirleme yapılmak suretiyle tapu iptal ve tescil hükmü kurulmuş olması doğru değildir. Hükmün, infaza elverişli olmadığı anlaşıldığından bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.