Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/784 E. 2023/1274 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/784
KARAR NO : 2023/1274
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki geçit hakkı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkil şirket tarafından 4045 parsel sayılı taşınmazın 13.06.2007 tarihinde Hazineden satış yolu ile satın alındığını, müvekkili söz konusu taşınmazı aldığında tapu kaydında özel orman ile ilgili şerhin bulunmadığını, taşınmazın kaydına konulan özel orman şerhi ile taşınmazın kullanımında sorun oluştuğunu beyan ederek, müvekkil şirket adına kayıtlı … 4097 parsel sayılı ana taşınmaz ile üzerinde bulunan 4098 ve 4099 parsellerden oluşan özel orman arazilerinden geçen imar yolu için davalı 2634 parsel aleyhine, müvekkili taşınmazları lehine geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında öncelikle sıfat yokluğu nedeniyle devamında geçit şartları oluşmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; lehine geçit istenen taşınmazların imar yoluna cepheli olduğu taşınmazın geçit ihtiyacının olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuş
Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 13.09.2022 tarih ve 2021/8385 Esas, 2022/5117 Karar sayılı ilamında; hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde; imar yolunun müvekkilinin parselinden geçtiği, dolayısı ile davalıların parselinden geçmediği rapordan ve krokilerden açıkça anlaşıldığını, müvekkil taşınmazları ile davalı parseli birbirine bağlayacak şekilde uzanan özel ormanların konumu ve durumu sebebiyle özel orman parseli olan bu uzantılar nedeniyle dava açmak zorunda kaldıklarını, yol geçişi hakkındaki esas uyuşmazlığın diğer davalı … Müdürlüğünün, yol geçişini davalı parsel maliklerinin muvafakatlerine tabi tutmasından kaynaklandığını, davada müvekkilinin parselinden başlayan ve davalı parselde devam eden özel ormanlar nedeni ile imar yolunun kesintiye uğradığını ve müvekkiline ait 4099 ve 4098 parsel numaralı taşınmazların imar yoluna cephelerini kapattığını, bozma ilamından sonra yeniden keşif yapılarak rapor alınmadığını, hükme esas alınan raporun hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın reddi kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 747 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Davacının Hazine’den satın aldığı 4045 parsel sayılı taşınmaz üzerine Karasu Orman İşletme Müdürlüğünce özel orman şerhi verilmesi üzerine davacı, özel orman alanlarının belirlenmesini talep etmiş, bu talebine bağlı olarak 4098, 4099 ve 4100 sayılı parseller oluşturulmuştur. 4098 ve 4099 sayılı parseller, yine özel orman statüsünde 2634 sayılı parselde de devam etmektedir. Taşınmazın imar yolu bulunmakla birlikte, bu imar yolunun, mülkiyeti davacıya ait olan, ancak özel orman statüsünden bulunan 4098 ve 4099 parsel sayılı taşınmazlardan geçmek zorunda olması nedeniyle, davacı … Müdürlüğüne başvurarak özel ormandan yol açılmasına izin verilmesini talep etmiş, bu talebine Adapazarı Orman Bölge Müdürlüğünün 29.04.2010 tarihli cevap yazısında, 2634 parsel sayılı taşınmazın maliklerinin tamamının muvafakati halinde yola izin verilebileceğinin bildirilmesi üzerine 2634 parsel sayılı taşınmazın malikleri aleyhinde de dava açılmıştır.

2. Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 21.04.2016 tarih ve 2015/327 Esas, 2016/171 Karar sayılı ilk kararında, davanın idari yargıda açılması gerektiğinden bahisle reddine karar verilmiş ise de, bu karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 17.09.2020 tarih ve 2016/16346 Esas, 2020/5118 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, bozma kararında; geçit hakkı tesisinin adli yargının görevine girdiği, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilemeyeceği izah edilmiştir.

3. Davacının, 2634 sayılı parselden geçit hakkı tesisine ilişkin bir talebi yoktur. Geçit talebinde bulunduğu taşınmazın mülkiyeti de kendisine aittir. Ancak, imar yolunun, özel ormandan geçmek zorunda olması nedeniyle geçit hakkı talebinde bulunmuş olup, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarına göre özel orman alan sınırlarında içerisinde kalan yerin büyüklüğü 1325,68 ve 3281,99 metrekare olmak üzere toplam 4607,67 metrekaredir.

4. Davacı şirkete ait olup lehine geçit tesisi talep edilen 4098 ve 4099 sayılı parseller ile 4165 ve 4166 sayılı parsellerin imar yoluna cepheli olup olmadığı dosyada yer alan kadastral paftadan anlaşılmamaktadır. Mahkemece öncelikle mahallinde yeniden keşif yapılarak; bu parsellerin imar yoluna cephelerinin olup olmadığı, imar planında yol olarak gösterilen yerlerin fiilen yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, davacı şirketin geçit ihtiyacı olup olmadığı tespit edilmelidir.

5. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 17.09.2020 tarih ve 2016/16346 Esas, 2020/5118 Karar sayılı bozma ilamında 25.03.2016 tarihli fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen rapora ekli krokinin, davacının ne şekilde geçit ihtiyacının olduğu ile Kadastro Müdürlüğünden celbedilen ve taşınmazların sınırını açık olarak gösteren pafta ile çakıştırılarak düzenlenmediği, bu yönüyle denetime elverişli olmayacak şekilde düzenlenen rapor ile yetinilmeyeceği açıklanmasına rağmen mahkemece anılan bozma ilamına uyularak, 25.03.2016 tarihli fen bilirkişisi raporu dikkate alınarak hazırlanan rapor hükme esas alınarak karar verilmesi ayrıca doğru görülmemiştir.

6. Hükmün temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 13.09.2022 tarih, 2021/8385 Esas ve 2022/5117 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş ise de yazılı sebeple bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama ilamı kaldırılarak yukarıda belirtilen gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 13.09.2022 tarih, 2021/8385 Esas ve 2022/5117 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,

Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre hükmün BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.