YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/753
KARAR NO : 2023/2566
KARAR TARİHİ : 15.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davacının 25 parsel sayılı taşınmazın, davalının ise söz konusu taşınmazın komşusu olan 24, 26, 28 ve 15 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, davalının dava konusu taşınmazları tel çit ile çevirip, kilitli kapı yaptırmak ve beton duvar yapmak suretiyle haksız müdahalede bulunduğunu, davalı …’in de 2011 yılında mantar üretimi yapmak için taşınmazda hafriyat çalışması yaptığını belirterek, davalının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, eski hale getirme bedeli ile Eylül 2011 tarihinden itibaren 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … vekili, davalının taşınmazı diğer davalı …’e kira kontratı karşılığı kiraya verdiğini, taşınmaz üzerindeki hafriyatın müvekkili tarafından dökülmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında davalının vefatı üzerine, davaya mirasçıları devam etmiştir.
2. Davalı … vekili, davalının dava konusu taşınmazları kiraladığını, davacının gösterdiği yerlerin dışında hafriyat çalışmalarına başladıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli kararıyla; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.10.2020 tarih ve 2018/6782 Esas, 2020/6082 Karar sayılı kararı ile; ‘‘…Mahkemece dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli olan 307.342,19 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de, bu hususun doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, bu husus İcra İflas Kanunu’nun 30.maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde; eski hale getirme bedelinin infaz aşamasında gözetilecek bir husus olduğu ortadadır. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde eski hale getirme bedeli istemiş ise de, davacının asıl talebinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, elatılmak sureti ile toprak yapısı bozulmuş olan taşınmazın eski hale getirilmesi olduğu gözönüne alındığında Mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte eski hâle getirilmesi kararı ile yetinilmesi gerekirken dava konusu taşınmaz bedelini aşan ve infaz aşamasında belli olacak eski hâle getirme bedelinin hüküm altına alınması doğru değildir…’’ gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
1. Dava konusu İstanbul ili, … ilçesi, …. Mahallesi, 25 parsel sayılı taşınmazda davalılar tarafından duvar çekmek ve ağaç dikmek suretiyle yapılan müdahalenin men’ine ve eski hale getirilmesine,
2. Dava konusu taşınmazın ecrimisil bedeli olan 939,87 TL tazminatın el atma tarihi olan 12.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … mirasçılarından tahsili ile davacıya ödenmesine,
3. Davacının davalı …’e yönelik eski hale getirme bedeli ve ecrimisil tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; her ne kadar, söz konusu kararın hüküm kısmında el atmanın, duvar çekmek ve ağaç dikmek suretiyle yapıldığı izlenimi yaratılacak şekilde karar verilmiş ise de; müdahalenin, duvar çekmek ve ağaç dikmek -yanında- hafriyat alınarak tahribat yapıldığının açık olduğunu, dosya içinde yer alan bilirkişi raporunun “taşınmazın vasfı ve özellikleri” kısmında “toprağın hafriyatının yapılarak yerden uzaklaştırıldığı” ve “bu hali ile de dava konusu taşınmazın yapısının komple bozulduğu” tespitine yer verildiğini, kararın bu haliyle kesinleşmesi ve infaz edilmeye çalışılması halinde, hafriyat alınması şeklindeki tahribatın eski haline getirilmesinin mümkün olmayacağını, bu nedenle hükmün “toprak alınarak toprak yapısının bozulması, duvar çekmek ve ağaç dikmek suretiyle yapılan müdahalenin menine ve eski haline getirilmesine” şeklinde düzeltilerek onanması, düzelterek onama taleplerinin kabul edilmemesi halinde, yerel mahkeme kararının aynı nedenlerle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı verildiğini, derdest tapu iptal ve tescil davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, hesaplanan yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı taşınmaza el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve haksız kullanımdan doğan ecrimisil bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı TMK’nın 683 üncü maddesinde; “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmü ile mülkiyet hakkının Kanun’la toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737 nci maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
2. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın “komşu hakkı” başlığı altında, 737 ile 750 nci maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761 inci maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekili ile davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı fazla alınan harcın temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.