Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/664 E. 2023/1437 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/664
KARAR NO : 2023/1437
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.06.2022 gün ve 2022/1988 Esas -2022/3995 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı … vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede;

1. 7201 sayılı Tebligat Kanun’u, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun’la değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.

2. Bu Kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanun’un 21/2 nci maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanun’un 10 uncu maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanun’un 20 ve 21 inci maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliği’nin 29 uncu maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.

3. Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanun’un 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2 nci maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanun’un 21/2 nci maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.

4. Tebligat Kanunu’nun 10/2 ve 21/2 nci maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya Tebligat Kanunu’nun 21/2 nci maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın “Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36’ncı maddesine ve Tebligat Kanunu’nun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.

5. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalı …’e yapılan Dairemizin 2022/1988 Esas, 2022/3995 Karar sayılı onama ilamı tebligatının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na aykırı olarak ilk seferde, doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2 nci maddesine göre, davalının adres kayıt sistemindeki adresine yapılması nedeniyle usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.

6. İlk Derece Mahkemesince onama ilamının adı geçen davalının adresine yukarıda belirtilen ilkelere uygun şekilde tebliğinin sağlanması ve kanuni karar düzeltme süresinin beklenilmesi, sözü geçen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekir.

KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.