Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/4867 E. 2023/5370 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4867
KARAR NO : 2023/5370
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/350 E., 2022/504 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen paydaşlar arası el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu taşınmaza davacının bilgisi dışında davalı tarafından akaryakıt istasyonu inşa edilerek arsanın tamamının işgal edildiğini, paylı mülkiyette taşınmazın özgülendiği amacın değiştirilmesinin tüm paydaşların kabulüne bağlı olduğunu belirterek el atmanın önlenmesini ve muhdesatın yıkılması isteminde bulunmuş, yargılama sırasında davanın ecrimisil davası olarak görülmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davaya konu taşınmazın imar parseli olup davacının imar uygulaması sırasında paydaş olduğunu, malik olmadan önceki dönemi talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24/09/2013 tarihli 2009/406 Esas ve 2013/553 sayılı Kararı ile el atmanın önlenmesi davasının reddine, ecrimisil isteminin kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18.03.2015 tarihli ve 2014/4369 Esas, 2015/3778 sayılı Kararı ile dava konusu imar parselinde davacı ve davalı ile dava dışı kişilerin paydaş olduğunu, mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, imar şuyulandırma evrakları ve imar öncesi kadastral parsellerin tedavüllü tapu kayıtları dosyaya getirtilerek karar verilmesi gerektiğini belirterek hüküm bozulmuştur.

3. Mahkemenin 27/09/2016 tarihli 2015/480 Esas, 2016/271 sayılı Kararı ile el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir.

4. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.05.2021 tarihli 2020/1838 Esas, 2021/4377 sayılı Kararı ile “dava konusu imar parseli 8.224,00 m²olup, davalının tamamını kullandığının keşfen saptandığı oysa kadastral parselin 110.250,00 m² olduğu ve davalı kullanımındaki akaryakıt istasyonunun imar öncesinde kadastral parselde mevcut olduğu, davacılar ile davalının kadastral parselde paydaş olduğu ve imar uygulamasının kamusal bir tasarrufun sonucu olup kişinin iradesi dışında meydana geldiği düşünüldüğünde dava konusu dönem nazara alınarak 446 sayılı kadastro parselinde davacıların az ya da çok kullanabilecekleri bir alanın bulunup bulunmadığı, kullandıkları ya da kullanabilecekleri bir alanın varlığı ve intifadan men’in bulunmaması halinde ecrimisil talebinin reddine, aksi halde davacı payı ve kullanılan … nazara alınarak ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği” belirterek hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen esas ve karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan araştırmada 446 kadastral parselde davacının az ya da çok kullanabileceği bir alanın bulunduğu gerekçesiyle ecrimisil talebinin reddine, diğer talepler bakımından mahkemece verilen karar bozma ilamına konu edilemeyerek kesinleşmiş olduğundan usuli kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazda davacının kullanabileceği alanın bulunması yeterli olamayıp niteliğinin de araştırılması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 … maddesi, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.