YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4757
KARAR NO : 2023/5371
KARAR TARİHİ : 07.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/310 E., 2022/365 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; tarafların murisine ait olan taşınmazlar hakkında daha önce ortaklığın giderilmesi davası açılarak satışa karar verildiğini ancak henüz infaz edilmediğini, ecrimisil davası açıldığını, davanın reddine karar verilmiş ise de davacı lehine kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu, daha sonra işlemden kaldırıldığını, söz konusu taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığını belirterek 24/12/2006 tarihinden dava tarihine kadar ecrimisil talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, davacının mirastan haberi olmasına rağmen yıllarca ilgilenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19/12/2013 tarihli 2011/346 Esas ve 2013/396 sayılı kararı ile, tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazlar hakkında açılmamış sayılmasına karar verilen ecrimisil davasından sonra boş olarak durdukları, tarafların bir kullanma girişimlerinin bulunmadığı gibi davacının kullanımının engellenmesinin de söz konusu olmadığı, böylelikle davacının ecrimisil davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.01.2019 tarihli 2018/15158 Esas ve 2019/322 sayılı kararı ile, “ecrimisilin hüküm altına alınabilmesi için davalının kötü niyetli müdahalesinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatının gerektiğini, somut olayda; davacı taraf dava konusu taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığını, davalılar ise davacının murisin vefat etmesinden sonra yıllarca ilgilenmediğini, taşınmazların ipotek borçlarının, gübre ve kuyu paralarının kendileri tarafından verildiğini, dava konusu dükkanların boş ve bakımsız olduğunu belirttiğini, mahkemece, davalıların davacının kullanımına ne şekilde engel olduğu hususu da açıklığa kavuşturulmadan ve taraflar tanık deliline dayanmasına rağmen deliller toplanmadan eksik araştırma ile karar verilmesinin doğru olmadığını…” belirterek hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen esas ve karar sayılı kararı ile; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırmada; davacı tanığı taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığını, davacıya izin verilmediğini belirtilmiş ise de soyut nitelikteki davacı tanığının bu beyanlarına mahkemece itibar edilmediği, ispat yükü davacı tarafta olup davacı tarafından muristen intikal eden taşınmazlardan miras hissesine düşen kısmının kullanımına diğer mirasçı davalıların engel olduğunu ispat edemediği, dosya kapsamında yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri ve tanık anlatımlarından taşınmazlardan bir tanesinin boş vaziyette olduğu, diğer taşınmazın ise bir süre üçüncü bir kişi tarafından bakımı yapılarak kullanıldığı, davacı tarafından kullanımına engel olunduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, tanık beyanlarına itibar edilmediğini, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 … maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.