Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/4753 E. 2023/5372 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4753
KARAR NO : 2023/5372
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/230 E., 2023/514 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili, müvekkillerinin paydaşı olduğu taşınmazdan davalı şirketin çimento üretmek amacıyla … alarak taşınmazı tahrip ettiğini belirterek davalı şirketin taşınmaza el atmasının önlenmesini, taşınmazdan alınan çimento ham maddesi kullanım bedeli olarak 40.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu taşınmazdan çimento ham maddesini almadığını, davacı …’ın 1996 yılından beri müvekkili şirketin çimento ham maddesini çıkarma, yükleme ve taşıma işlerini yürüten müteahhit olduğunu, 2002 yılına kadar taraflar arasındaki bu ilişkinin devam ettiğini, taşınmaza müdahalede bulunmuş ise bunu yapanın da yine davacı olduğunu, sözleşme ilişkisinin bitmesinden sonra eldeki davanın açılmasının davacının kötü niyetini ortaya koyduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.04.2016 tarihli ve 2011/506 Esas, 2016/260 Karar sayılı kararı ile davacı … yönünden davanın açılmamış sayılmasına, asli müdahiller yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacıların el atmanın önlenmesi taleplerinin kabulüne, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar … ve … … vekili ve davalı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.02.2020 tarihli ve 2018/7532 Esas, 2020/1923 Karar sayılı kararı ile “davalı şirketin, davacılar ile dava dışı kişiler arasında paylı mülkiyet üzere kayıtlı bulunan çekişme konusu 670 ada 57 parsel sayılı taşınmazdan davacıların rızası dışında … almak suretiyle müdahale ettiğinin … olduğu, Yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda taşınmazın niteliğine uygun ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu” gerekçesiyle davalı vekilinin tüm, davacı … ve … vekilinin ecrimisil hesabı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen esas ve karar sayılı kararı ile el atmanın önlenmesi bakımından; davalı firma tarafından işletilen çimento fabrikasının hammadde alım sahasına bitişik mesafede bulunan dava konusu 670 ada 57 parsel içerisinden kazı yapılarak taşınmaza el atıldığı, yapılan keşif ve … bilirkişi raporları ile … olduğundan, el atmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabulüne, ecrimisil yönünden; davacıların hissesi karşılığı 14.530,92 TL ecrimisile hükmedilmesi gerektiği, dava tarihinden geriye doğru beş yıl için ecrimisil hesabı yapıldığından davalının zamanaşımı def’ine itibar edilmediği, davacılar vekilinin 24.05.2010 tarihli dilekçesi ile … talepler ileri sürmesi ve bu talepler üzerinden yeniden harç yatırılması nedeniyle söz konusu dilekçe ek dava dilekçesi olarak değerlendirildiği; ancak ispat edilemediği, yargılama aşamasında dava konusu taşınmadaki payını devreden davacı … tarafından açılan davanın … malik tarafından devam ettirilmediği, yargılama aşamasında vekil aracılığıyla müdahale dilekçesi veren dava konusu taşınmazın pay sahibi … … mirasçıları tarafından usulüne uygun harç yatırılmadığı gerekçesiyle payını devreden davacı … tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, müdahale dilekçesi veren dava konusu taşınmazın pay sahibi … … mirasçıları bakımından karar verilmesine yer olmadığına, davacılar … ve … tarafından açılan el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, 15.07.2009 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 3507,46 m², B harfi ile gösterilen 2052,07 m², C harfi ile gösterilen 236,52 m², D harfi ile gösterilen 7443,99 m²’lik bölümlerde davalı şirketin el atmasının önlenmesine, davacıların tazminat taleplerinin reddine, davacıların ecrimisil talebinin kısmen kabulüyle 14.530,92 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 30.05.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile cevap dilekçelerini ıslah ettiklerini; ancak Mahkemece dikkate alınmadığını, dava konusu yerden müvekkilinin … almadığını, davacıların kötü niyetli olduğunu, hisselerine düşen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kararın hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 … maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 … içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.