YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4739
KARAR NO : 2023/6411
KARAR TARİHİ : 20.12.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/165 E., 2020/280 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen kadastral parselin ihyası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 1412 (2097) sayılı parselin içinde bulunduğu alanda davalı belediyeler tarafından yapılan imar düzenlemelerinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek kadastral parselin ihyası ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.07.2015 tarihli ve 2010/879 Esas, 2015/691 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ile davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 25.03.2019 tarihli ve 2016/8913 Esas, 2019/2639 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 5604 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı … adına kayıtlı iken yargılama sırasında 15.05.2012 tarihinde dava dışı …’e satılarak tapudan devredildiği, davacıya HMK’nın 125 inci maddesi gereğince seçimlik hakkının hatırlatılmadığı gerekçesiyle Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin eldeki davaya uygulanamayacağını, kaldı ki dava açıldığı tarihte haklı durumda bulunduklarından yargılama gideri ve vekâlet ücretinden de sorumlu tutulmamaları ve davacı lehine hüküm tesis edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Tapu iptali ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır. Yine; kadastral duruma dönülme istemli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, ihyası talep edilen kadastral parselin kapsamında kalan imar parsel ya da parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekir ve bu davanın özelliği itibarıyla kayıt maliklerinin yanı sıra işlemi yapan belediyeye de husumetin yöneltilmesi mümkündür.
2. İmar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin bu davalarda, taraflar arasında mülkiyet ihtilafının bulunmadığı; davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilâm harcı ile vekâlet ücretinin maktu olması ve ayrıca yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekâlet ücretinden iptal edilen idari işlemi yapan davalı Belediyenin sorumlu tutulması gerekir.
3. 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 7 nci maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18 inci maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti hâlinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması hâlinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği kabul edilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava konusu taşınmaz davalı Seyhan Belediyesi ve davalı … Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tâbi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK’nın 1025 inci maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar Mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı Seyhan Belediyesi ile davalı … Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 331 inci maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile sınırına dahil olan davalı … Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davacı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile; Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının;
3 üncü bendinin çıkarılarak yerine “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalı … Belediyesi ile davalı … Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin,
4 üncü bendinin çıkarılarak yerine; “Davacı tarafından yapılan 4.227,38 TL yargılama giderinin davalı … Belediyesi ile davalı … Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,20.12.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.