YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4687
KARAR NO : 2023/5325
KARAR TARİHİ : 06.11.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/8 E., 2023/117 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 4039 parsel sayılı taşınmazın, davalının ise komşu taşınmaz olan 4066 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, her iki taşınmazın da 2717 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan ifraz-tevhit işlemleri sonucu oluştuğunu, tarafların kardeş olduklarını, babaları vefat ettikten sonra söz konusu taşınmaz üzerinde tarafların rızası ile fiili taksim yapıldığını ve sınırların belirlendiğini, bunun sonrasında davacının taşınmazın kendi kullanımına bırakılan bölümünde davalının da rızası ile 2 katlı bina inşa ettiğini, davalının istemi üzerine ifraz-tevhit işlemlerinin gerçekleştirildiğini, ancak davalının ifraz işlemlerinden … bir müddet geçtikten sonra müvekkiline ait … bir kısmının kendisine ait parsel içerisinde kaldığını iddia ettiğini, davacının iyiniyetli olduğunu, taşkınlık varsa bunun bedelini ödemeye hazır olduğunu belirterek, davacıya ait 4039 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki iki katlı binanın davalıya ait 4066 parsel sayılı taşınmaza taşıp taşmadığının tespiti ile taşan kısım var ise taşan kısım ile zorunlu kullanım alanının uygun bir bedel karşılığında davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının maliki olduğu 4039 sayılı parsel üzerinde bulunan iki katlı yapının davalıya ait 4066 parsel sayılı taşınmaza taşkınlığının bulunmadığını, yalnızca davacıya ait yapı mahiyeti taşımayan metruk ve temeli bulunmayan, ahşap derme çatma kuruluğun davalıya ait 4066 parsel sayılı taşınmaza taştığını, bu kuruluğun ise virane yıkılmak üzere olan bir durumda olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını, davalının da rızasının bulunmadığını ve diğer unsurları taşımayan TMK’nın 725 … madde kapsamında değerlendirilebilecek yapı mahiyetinde bir … olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.05.2016 tarihli ve 2015/248 Esas, 2016/422 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne, 22.02.2016 tarihli kadastro bilirkişi raporunda B ve D harfi ile gösterilen kısımların davalı adına olan tapu kaydının iptaline, davacı adına tesciline, bu kısımların bilirkişi raporu ile belirlenen değeri olan 383,00 TL’ nin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 03.05.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.12.2021 tarihli ve 2021/1655 Esas, 2021/3628 Karar sayılı kararıyla; mahkemece … ve inşaat bilirkişileri refakatiyle 19.02.2016 tarihinde yapılan keşif sonucunda alınan 22.02.2016 tarihli … bilirkişileri raporunda davacıya ait 2 katlı yapının 0,37 metrekarelik kısmı ile iki katlı binaya bitişik müştemilatın 7,29 metrekarelik kısmının davalıya ait 4066 parsel sayılı taşınmaza … olarak inşa edildiği, ancak Türk Medeni Kanununun 725 … maddesinin aradığı şartların gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeden karar verildiği, mahkemece tarafların delilleri toplanarak iyiniyetin bulunup bulunmadığı, mevcut yapıların aranan özellikleri taşıyıp taşımadığı, ifrazın mümkün olup olmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının dava konusu yapıyı yaptığı sırada iyiniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesini tekrarlayarak taşınmazın davalının rızası ile inşa edildiğini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, yapının değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu, davalı tanıklarının beyanlarının yanlı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK 725 … maddeye dayalı tapu iptali ve tescil istemine istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi, 438 … maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. TMK’nın 725 … maddesinde yer … hükme göre; bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur.
Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş … içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, … yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 1086 sayılı Kanunu’nun 440 ıncı maddesinin 3 … fıkrasının 1, 2, 3 ve 4 üncü bentleri gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.