Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/4387 E. 2023/4974 K. 23.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4387
KARAR NO : 2023/4974
KARAR TARİHİ : 23.10.2023

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/800 E., 2022/1278 K.
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen 5403 … Toprak Koruma Kanunu’nun 8/C maddesi uyarınca tarım arazisinin ehil mirasçıya devri davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince, davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalıların muris …’den intikal eden Konya ili, Meram ilçesi, Kaşınhanı Köyü, Demiryolu Mevkiinde bulunan 296 parsel … taşınmazda elbirliği ile malik olduklarını, müvekkili ve davalıların davaya konu taşınmazın devri konusunda anlaşma sağlayamadıklarını, davalı …’a 1/6 oranındaki pay ile diğer davalı …’ya ait 1/6 oranındaki payların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; davacının arsa özelliği olan taşınmazı düşük bedelle alma niyetiyle davayı açtığını, taşınmazın bulunduğu yeri davacının yıllardır ekip biçip tek başına fayda sağladığını, taşınmazın değerli bir konumda olduğunu, davacının kendisinin tarım yapmayıp kiraya verdiğini, davacının Almanya’dan emekli olduğunu, geçimim tarım arazisinden sağlamadığını, davacının payını kendilerinin alma talebinin bulunduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI:
Mahkemenin 15.09.2015 tarihli ve 2015/313 Esas, 2015/1114 Karar … kararıyla; tarafların iddiaları dosyaya sundukları deliller, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtları getirtildiği, mahallinde 14/04/2015 tarihinde keşif yapıldığı, uzman bilirkişilerin 20/04/2015 tarihli raporuna göre dava konusu taşınmazın değerinin ve davalıların hisseleri ayrıntılı olarak belirtildiği, bilirkişi raporu ile belirlenen davalıların hisselerine isabet eden tutarın Vakıflar Bankası hesabına davalılar adına depo ettirildiği, buna göre sübut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.09.2015 tarihli ve 2015/313 Esas, 2015/1114 Karar … kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 11.06.2020 tarih ve 2016/18542 Esas, 2020/2530 Karar … ilamıyla; “…mahkemece kurulan hükmün Anayasa ve Usul Yasasının değinilen hükümlerine uygun olmadığı, kararının gerekçe içermediği açık ve tartışmasızdır.

Hal böyle olunca; 6100 … HMK’nın 297/1-c maddesine uygun biçimde delillerin karar yerinde tartışılması, kabul ve red nedenlerinin gösterilmesi ve bu nedenlerin dayandığı yasa maddelerinin veya yerleşmiş içtihatlarının veyahut Daire ilkelerinin belirtilmesi gerekirken değinilen husular gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

Kabule göre de; davalı … yargılama sırasında 28.02.2015 tarihinde öldüğü geriye mirasçıları eşi … ile çocukları …, …, …, … ve …’in kaldığı halde mirasçılar davada yer almadan yargılama yapıldığı ve davalı … adına kayıtlı pay iptal edilerek depo edilen bedelin davalı …’ye ödenmesine ilişkin hüküm kurulduğu anlaşılmakla, mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, davalı …’nin mirasçılarının davada yer almaları sağlanmayıp usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, ölü kişi adına hüküm tesisinin de hatalı olduğu, ayrıca dava konusu 296 parsel … taşınmaz imar uygulması ile yeni ada parsele gittiği, taşınmazın tüm tedavüllü tapu kayıtlarının dosya arasına alınmadığı gözetildiğinde eksik inceleme ile kapatılan parsel numarası üzerinden infazda tereddüt oluşturacak şekilde tapu iptal ve tescile karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı mirasçının terekede bulunan tarımsal arazi ve … gelirli tarımsal arazi için ehil mirasçı olarak payların kendisine devrini talep edebileceği ancak alınan 27.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın arsa vasfında olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5403 … Kanun kapsamında olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçelerinde özetle; mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, taşınmazın olduğu yerde fiili olarak tarım yapılmakta olup, arsa olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın reddi kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 5403 … Kanun’un 8/C vd. maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.