Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/4334 E. 2023/4758 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4334
KARAR NO : 2023/4758
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/50 E., 2023/159 K.
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne hükmolunmuştur.

Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin paydaşı olduğu 133 ada 1 parsel … taşınmazda dava dışı …’a ait olan 1/2 payın 3.000,00 TL bedelle, 22.11.2014 tarihli satış işlemiyle davalıya satıldığını, satış ile ilgili müvekkiline ihbarda bulunulmadığını, müvekkilinin dava konusu pay yönünden ön alım hakkını kullanmak istediğini belirterek, dava konusu taşınmazda davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.06.2016 tarihli ve 2015/40 Esas, 2016/169 Karar … kararı ile davanın kabulüne, dava konusu 133 ada 1 parsel … taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/2 hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda (III) numaralı bentte belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi 13.10.2020 tarih ve 2016/18411 Esas, 2020/6152 Karar … kararıyla “… davalı taraf temyiz aşamasında, taşınmaz üzerinde fiili taksim bulunduğunu ileri sürmüştür. Yargılama aşamasında dava konusu önalıma konu payın bulunduğu taşınmazın başında keşif yapılmamış, fiili taksimin olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Yukarıdaki ilkede açıklandığı üzere, fiili taksim savunması davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Bu nedenle, davalının ileri sürdüğü fiili taksim savunmasının araştırılması, yerinde keşif yapılarak tarafların tüm delillerinin toplanması, özellikle dava konusu taşınmazda davacının ve davalıya pay satanların kullandığı yer olup olmadığının belirlenmesi, keşifte gösterilecek yerlerin fen bilirkişisi tarafından denetime elverişli şekilde düzenlenecek krokide işaretlenmek suretiyle eylemli paylaşımın olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmedir …” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…yapılan yargılama neticesinde keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişiler ve dosyaya kazandırılan raporlarda davalı tarafından taşınmazın satın aldığı tarihten önce fiili taksimin bulunmadığı, fiili taksimin 2017 yılından itibaren gerçekleştiği…” gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 133 ada 1 parsel … taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/2 hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda karar başlığında belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamı sonrası tanık dinletme taleplerinin mahkemece süresinde olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, taşınmazın 1972 yılında ikiye bölündüğünü, kuzey tarafın taşlardan oluşan duvar ile ayrıldığını ve fiili taksimin gerçekleşmiş olduğunu, davacı eşinin yapılan hasattan pay aldığı hususunun yeterince aydınlatılmadığını, davanın 9 yıldır devam ettiğini, davacının bu dava ile sebepsiz zenginleştiğini belirterek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, uyuşmazlık dava konusu olaya uygulanması gereken usul ve yasa hükümlerine herhangi bir aykırılık veya hatalı değerlendirme bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 … … Medeni Kanunu’nun 732, 733, 734 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

HUMK’un 440/III-1. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.