Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/432 E. 2023/3330 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/432
KARAR NO : 2023/3330
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/81 E., 2022/6 K.
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davalılar vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.06.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden bir kısım davalılar … vd. vekili Avukat … ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat … geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar …, …, …, …, …, , …, …, …, … ve … vekili, dava konusu 52 parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi … adına tapuda kayıtlı olup …’ın bu taşınmazı 1951 yılında önceki malik ….dan satın aldığını ancak hiçbir zaman taşınmazın zilyedi olmadığını, zira taşınmazın önceki maliki…..’ın 1958 yılında noterde düzenlenen hususi vekaletname isimli resmi senetle dava konusu taşınmazı bedeli mukabilinde davacıların murisi ….’a sattığını ve zilyetliğini de devrettiğini, muris …..’un taşınmazı ölümüne kadar kesintisiz, nizasız ve malik sıfatıyla kullandığını, ölümünden sonra ise taşınmazın zilyetliğinin yasal mirasçılarına geçtiğini ve taşınmazın onlar tarafından kesintisiz, nizasız ve malik sıfatıyla kullanılmaya devam ettiğini, tapu maliki …’ın 1985 yılında vefat etmiş olup TMK’nın 713/2 nci maddesinde hükme bağlanan kazandırıcı zamanaşımı süresinin 2005 yılında dolduğunu açıklayarak, dava konusu 52 parsel sayılı taşınmazın … adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın …..mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalılar … ve … vekili, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı …, davanın reddini savunmuştur.

3.Dahili davalılar … ve … vekili, davanın reddini savunmuştur.

4. Diğer davalılar, cevap dilekçesi sunmamıştır.

5. Mahkemece, davacılar vekiline 30.04.2013 tarihli yargılama oturumunda terekeye temsilci hususunda süre verilmiş, davacılar vekili tarafından açılan miras ortaklığına temsilci atanması davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece talebin kabulü ile temyize konu eldeki dava dosyasında muris … mirasçılarını temsil etmek üzere Av….’ın temsil kayyımı olarak atanmasına karar verilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19/01/2016 tarihli ve 2012/349 Esas, 2016/12 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 52 No.lu parselin 01.03.1972 tarihinde tapulamaya dayalı olarak … adına yazıldığı, davacılar vekilinin dayanmış olduğu 17.07.1958 tarihli hususi vekaletnamenin…. tarafından satış vaadi yapması hususunda …..’ı vekil tayin ettiği, ….’ın dava konusu taşınmazı davacılara satış vaadi ile sattığına dair herhangi bir belge olmadığı, tapu kaydında malikin belli olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve kayım temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 23.10.2019 tarihli ve 2016/3983 Esas, 2019/9460 Karar sayılı ilamıyla; “… tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 52 parsel sayılı taşınmazın 01.03.1972 tarihinde kadastro yoluyla tapu kaydına dayalı olarak … adına tespit ve tescil edildiği, kayıt malikinin 10.01.1985 tarihinde öldüğü, tapu kaydının intikal görmediği anlaşılmaktadır. Davacılar tarafından ölüm hukuki sebebine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu halde mahkemece tapu malikinin belli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ölüm hukuki sebebine dayalı olarak inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. O halde, mahkemece yapılması gereken iş, dosya ekinde bulunan Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/189 Esas, 2012/379 Karar sayılı dava dosyası da gözetilmek suretiyle iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek TMK’nın 713/2 nci maddesindeki ölüm nedenine dayalı tapu iptali ve tescil şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir…” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince (özetle),
1. Davacı tarafın zilyetlikle kazanım için yeterli şartı sağladığını,

2. Davalılar tarafından dosyaya sunulan (kaymakamlık makamına hitaplı) dilekçede imzanın bulunmadığı gibi aslının da mevcut olmadığı,

3. Kaymakamlık ile yapılan yazışmalardan da bu dilekçeye rastlanılamadığı,

4. Kazandırıcı zamanaşımı süresinin sona ermesinden çok sonra gerçekleşen durumun sonucu değiştirmeyeceği,

5. Dinlenen mahalli bilirkişi beyanının da net olmadığı ve davanın seyrini etkileyecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 52 parsel sayılı taşınmazın, … oğlu … adına olan kaydının iptali ile Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1850 Esas, 2010/289 Karar sayılı veraset ilamındaki miras hisseleri doğrultusunda davacılar adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili (özetle),
1.Davanın genişletilme yasağının ihlal edildiğini,

2.Mahkeme davacı tanık anlatımlarına, bu anlatımlara neden itibar edildiğine ve tanık anlatımlarına itirazların neden uygun görülmediğine dair hiçbir gerekçe yazmadığını,

3. Kararın bu haliyle denetime ve incelemeye elverişli olmadığını,

4. Davacıların davalarını ispatlayamadığını,

5. Mahalli bilirkişi beyanının hükme esas alınmadığını,

6. Hükmüne uyulan bozma doğrultusunda taraf tanıklarının keşif mahalline davetiye ile çağrılmaları gerekirken bunun yapılmadığını,

7.Mahkemece eksik araştırma yapıldığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK’nın 713/2 nci fıkrasında yer alan “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK’nın 713/1 ve 2 nci fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 52 parsel sayılı taşınmazın 01.03.1972 tarihinde kadastro yoluyla tapu kaydına dayalı olarak … adına tespit ve tescil edildiği, kayıt malikinin 10.01.1985 tarihinde ve davacıların miras bırakanı …’ın ise 05.01.1984 tarihinde (tapu malikinden önce) vefat ettiği anlaşılmaktadır.

2.Davacılar … ve arkadaşları vekili, 52 parselin miras bırakan …’dan kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın … mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

3. Davacılar murisleri …’ın terekesine atfen dava açmış olup (bizatihi) kendi zilyetliklerine dayanmamışlardır. Ayrıca 10.01.1985 tarihinden sonrasına ilişkin bağımsız şekilde sürdürülen bir zilyetlik iddiası da söz konusu değildir.

4. Mirasçılık belgesine göre tüm mirasçıların davacı sıfatıyla dava açmadığı, mirasçılardan … ve …’ın dahili davalı olarak yer aldığı görülmektedir.

5. Somut olayda, davacıların miras bırakanı …’un kayıt maliki …’dan önce öldüğünden dava konusu taşınmaz yönünden mirasçılarına intikal edecek bir zilyetlik veya terekeden söz edilmesi mümkün değildir.

6. Şöyle ki, kayıt malikinin ölüm tarihinden önceki zilyetliğe hukuken değer verilemez. Bu yönü ile 05.01.1984 tarihinde vefat eden …’un kanunen korunması gereken bir zilyetliği bulunmamaktadır.

7. Davacılara devreden bir zilyetlik bulunmadığına göre elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmazdan da bahsedilemez.

8. Kaldı ki, mirasçılar … ve …; tereke iddiasını kabul etmeyerek açıkça davanın reddini savunmuştur.

9. Açıklanan nedenlerle, zilyetlikliğin sürdürülüş biçimini miras ortaklığına dayandıran davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, (bağımsız tasarruflarına dayanmayan davacılar açısından) hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Yargıtay duruşma vekalet ücreti 8.400,00 TL’nin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.06.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.