Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/4185 E. 2023/5056 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4185
KARAR NO : 2023/5056
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/833 E., 2023/636 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/80 E., 2020/552 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Antalya ili, Elmalı ilçesi, … Mahallesi’nde bulunan 1300 numaralı parselde 97/288 oranda hisse sahibi olduğunu, tarım sigortası yaptırmak ve çiftçi desteği almak istediğinde kendi hissesi üzerinde ekili elma ağaçlarının olduğunu ve arazinin yıllarca davalılar tarafından kullanıldığını, elma ağaçlarından elde edilen bedelin de davalılar tarafından alındığını öğrendiğini belirterek elma bahçesine ve elma ağaçlarına müdahalenin önlenmesine, şimdilik 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline, … bedellerinin ecrimisil miktarından mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde; babası tarafından eski parsel isimleriyle 198 ve 199 parsellerden bir takım hisselerin satış vaadi sözleşmeleriyle satın alındığını, dava konusu yerin önceki hissedarlardan beri fiili taksime dayalı kullanıldığını,
1300 parselin 5411 m²’sinin zilyedi olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalılar … ve … davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2020 tarihli ve 2019/80 Esas, 2020/552 Karar … kararıyla 11.02.2020 tarihli duruşmada davalı …’nin ”A” kısmını kendisinin kullandığını ikrar ettiği, davacı …’in taşınmazda payına karşılık kullandığı bir yer bulunmadığı, dava tarihine göre davalı …’nin taşınmazda yasadan veya sözleşmeden kaynaklanan ayni ya da şahsi bir hakkının bulunmadığı, ikrar edilen ”A” kısmı yönünden kullanımının tamamının haksız olduğu, 18.04.2020 tarihli ziraat ek raporunda ”A” kısmı için yapılan 31.251,00 TL hesaplamanın davacının payına isabet eden miktarına hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne, davalı …’ın Antalya ili, Elmalı ilçesi, … Mahallesi, 1300 parsel … taşınmazda davacının payına vaki müdahalesinin önlenmesine, fazlaya ilişkin istemin ve davalılar … ile … yönünden davanın reddine, ecrimisil davasının kısmen kabulüne, davacının payına isabet eden 10.525,51 TL haksız işgal tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve davalılar … ile … yönünden davanın reddine, ecrimisil talebi bakımından mahsup talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2021 tarihli ve 2021/533 Esas, 2021/1268 Karar … kararıyla; davalı …’ın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.01.2023 tarih ve 2021/8593 Esas, 2023/371 Karar … ilamında; Bölge Adliye Mahkemesinin davalının istinaf başvurusunu esastan reddettiğini fakat gerekçe kısmında dava konusu olmayan bağımsız bölümle ilgili değerlendirmelerde bulunduğu, oysa dava konusu taşınmazın Antalya ili, Elmalı ilçesi, … Mahallesi’nde bulunan 1300 numaralı parsel olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında yazılı gerekçenin dava konusu uyuşmazlık ile ilgisi olmayan hususları içerdiği, 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesine uygun bir karar verilmediği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.05.2023 tarihli ve 2023/833 Esas, 2023/636 Karar … kararı ile dava konusu 1300 parselde davacının hisseli malik olduğu, dava tarihi itibariyle davalının yasadan ya da sözleşmeden kaynaklanan ayni ya da şahsi bir hakkının bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan keşif sırasında taşınmazın 4 parça halinde kullanıldığı, davacının ve davalının duruşma ve keşif sırasındaki beyanlarından davalının, davacının taşınmazda payına müdahalesinin bulunduğu, davalı her ne kadar dava konusu taşınmazda pay sahibi olmuş ise de, dava tarihinden sonra 13.02.2020 tarihinde malik olduğu gerekçeleriyle davalılar … ve … yönünden davanın pasif husumet yönünden reddine, davalı … hakkında açılan el atmanın önlenmesi davasının kabulü ile; davalı …’ın Antalya ili, Elmalı ilçesi, … Mahallesi, 1300 parsel … taşınmazda 24.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda A harfi ile işaretli olan kısma müdahalesinin önlenmesine, davalı … hakkında açılan ecrimisil davasının kısmen kabul, kısmen reddiyle, davacının payına isabet eden 10.525,51 TL haksız işgal tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … … temyiz nedenlerinde özetle; taşınmazdaki zilyetliğinin tapu harici alım sözleşmelerine dayandığını, tarafınca kullanılan yerin bahçe haline getirildiğini, taşınmazda pay satın alarak pay sahibi olduğunu, tüm paydaşlar arasında fiili kullanım biçiminin oluştuğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına el atmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa el atmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu el atmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir.

3. Bilindiği üzere, … Medeni Kanunu’nun 706, … Borçlar Kanunu’nun 237, 2644 … Tapu Kanunu’nun 26 ncı maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse; kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun resmi taksim yapılana veya ortaklığın giderilmesine kadar “ahde …” (söze sadakat) kuralı doğrultusunda korunması gerekir. O yüzden mahkemece açıklanan bu yön üzerinde durulması, başka bir anlatımla taşınmazın tüm paydaşların katıldığı kullanma paylaşımına konu olup olmadığının, tarafların bu konudaki delilleri istenerek açıklığa kavuşturulması gerekir. O halde, paydaşlar arasındaki el atmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi 4721 … … Medeni Kanunu’nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.

4. Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza el atması haksız olacağından el atmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma … olacağından, el atmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır.

3. Değerlendirme
1. Somut olayda; dava tarihinde davalı …’ın dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkının olmadığı, yargılama sırasında dava konusu taşınmazda pay temliki suretiyle paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince sonradan paydaş olan …’ın taşınmaza mutlak el atmasının önlenmesine karar verilmesi nedeni ile davalının taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı kullanımı söz konusu olamayacaktır. Bu hal, mülkiyet hakkına karşı ağır bir müdahale sonucu doğurur.

2. Mahkemece yukarıda VI- C-2 kısımda açılanan ilkeler doğrultusunda paydaşlar arası el atma olup olmadığı değerlendirilerek talepler konusunda bir hüküm kurulması gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.