Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/4019 E. 2023/5397 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4019
KARAR NO : 2023/5397
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/291 E., 2023/431 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasında görülen ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; 1407 ada 29 parsel sayılı taşınmazın idare adına kayıtlı olduğunu, çekişme konusu taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı taşınmazın 2 nci katında davalının gönderilen ihtarnameye rağmen herhangi bir bedel ödemeden oturduğunu ileri sürerek 01.12.2009-31.03.2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin 24.068,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı; müftülük şoförü olduğunu, dava konusu yerin ilçe müftülüğü tarafından kendisine lojman olarak tahsis edildiğini, bu nedenle kötü niyetinden bahsedilemeyeceğinden dolayı ecrimisile hükmedilemeyeceğini, husumetin de kendisine yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; din hizmetlerinin bir bütün olarak sunulması amacıyla cami ile birlikte oluşturulan … evi, kuran kursu ve bu yerleri yaşatma amacının ekonomik desteğini sağlayan aynı külliye içindeki iş yerlerinin birbirinden ayrılamayacağı, davacının, davalının oturduğu lojmanda tasarruf hakkı bulunmadığı gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesince; “…Davacının 1407 ada, 29 parsel sayılı taşınmazın kayden maliki olduğu, TMK’nın 683 üncü maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak açtığı davada taraf sıfatının bulunduğu tartışmasız iken davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, dava açıldığı tarihte davacı mülkiyet hakkına sahip olduğundan bu tarihe kadar koşulları varsa ecrimisil isteme hakkı bulunduğu, davacının davalıya karşı açtığı İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/407 Esas, 2014/21 Karar sayılı davada 01.09.2001, 30.11.2009 dönemine ilişkin 32.794,00 TL ecrimisil isteğinde bulunduğu, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün yapılan temyiz incelemesinde 09.04.2015 tarihinde bozma kararı verilerek mahkemesine iade edildiği, ilamın içeriği incelendiğinde davalının haksız işgalci olduğu ve ecrimisilden sorumlu olduğunun kabul edildiği, ecrimisil hesabı yönünden bozma kararı verildiği, talep edilen dönem itibariyle verilecek kararın eldeki davada ecrimisil miktarını etkileyeceği, İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/407 Esas, 2014/21 Karar sayılı kararının kesinleşmesinin beklenilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı…’’ gerekçeleriyle hüküm bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; “…davanın kısmen kabulüne, 31.12.2009 dönemi için 500,00 TL, 01.01.2010 – 31.12.2010 dönemi için 6.355,80 TL, 01.01.2011 – 31.12.2011 dönemi için 6.919,44 TL, 01.01.2012 – 31.12.2012 dönemi için 7.845,60 TL, 01.01.2013 – 31.03.2013 dönemi için 2.008,47 TL olmak üzere toplam 23.629,31 TL ecrimisilin ait olduğu dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Dairemizin 17.01.2022 tarihli ve 2021/6909 Esas, 2022/473 Karar sayılı kararı ile “…dosya kapsamında taraflar arasında daha önceki ecrimisil dönemlerine ilişkin İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/34 Esas, 2019/118 Karar sayılı ilamı ile yargılama yapıldığı, bu davada 21.05.2019 tarihinde 01.09.2001-30.11.2009 dönemine ait ecrimisil için davanın kısmen kabul edildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 26.11.2020 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE uygulanmak suretiyle talep edilen ecrimisil dönemi hesaplanarak, temyiz edenin sıfatı ve usuli kazanılmış müktesep haklar göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle hüküm tesis edilmiş olduğu…” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 30.05.2023 tarihli ve 2022/291 Esas, 2023/431 Karar sayılı kararıyla; davaya konu olan ve vakıflara ait olan taşınmaz üzerinde evveliyatında taşınmazda bulunmayan, hayırsever kişilerce … olarak yapılan binanın bir dairesinde lojman olarak davalı tarafından kullanılan yerle ilgili olarak davalının kullanımı ile davacı arasında bir anlaşma bulunmamış olması nedeniyle kullanımın haksız işgal olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamının doğru olmadığını, taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen … bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden … normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK’nun 25.02.2004 … ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).

2. 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.

3. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK’nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.

4. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hâl müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.

5. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, … veya eksik tarafları belirlenmelidir.

6. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle … şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve … özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı davacıdan peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.