Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/3908 E. 2023/4459 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3908
KARAR NO : 2023/4459
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/103 E., 2022/217 K.
KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; Kayseri ili, … ilçesi, 149 ada 44 ve 45 parsellerde kayıtlı taşınmazların mülkiyetinin müvekkillerine ait olduğunu, davalı tarafın bu taşınmazları 1989 yılından itibaren hiçbir bedel ödemeden fuzulen işgal ettiğini, davalıya taşınmazları tahliye etmesi için Kayseri 8. Noterliği’nden 26.12.2012 tarihli ihtarname gönderildiğini belirterek, davalının taşınmazlara el atmasının önlenmesine ve ihtar tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisil ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; işgalci olmadığını, yıllar öncesi taşınmazın bulunduğu yerde yangın çıktığını, bu yerlerin atıl kalmaması için murisi … …’ın kendisine gelerek bu yerleri icarladığını, aralarında yapmış oldukları kira sözleşmesi gereği bu yerlere bir adet dükkan inşa ettiğini, sözleşme gereği dava konusu yeri kullandığını ileri sürerek aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2018 tarihli ve 2017/56 Esas, 2018/107 … Kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07.04.2021 tarih ve 2019/4409 Esas, 2021/3267 Karar … ilamında; davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, davalının kullandığı dükkanları yangın sonrası kendisinin yaptığı konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığına göre; ecrimisil hesabının dükkanlar üzerinden değil, boş arsa üzerinden yapılması, bu doğrultuda dava konusu yerler emsalleri ile karşılaştırılarak, ilk dönem itibariyle getirebileceği kira parası bulunup, bulunan bu miktara ÜFE artış oranı uygulanarak sonraki dönemlerin belirlenmesi gerekirken, bilirkişilerce emsal araştırması olmaksızın dükkanlar üzerinden ve geriye doğru hesap yapılması, mahkemece de bu bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3. Dosya içerisinde yer alan … İcra Müdürlüğü’nce düzenlenen 27.02.2014 tarihli tutanakta; davalı …’ün iki adet dükkana ilişkin anahtarları İcra Müdürlüğü’ne teslim ettiği ve dava konusu yerleri tahliye ettiğine ilişkin hususların yer aldığı anlaşılmakla, bu durumun mahkemece netleştirilerek el atma yönünden değerlendirilmesi gerektiği açıklanmıştır.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında dava konusu 44 ve 45 parsellerin komşu taşınmazlar olduğu, 06.06.1989 tarihinde tespit gördüğü, 44 parselin iki adet bir katlı ahşap dükkan ve altı adet ahşap dükkan ve arsası vasfıyla … … ve … … adına 1/2’şer payla, 45 parselin ise bir adet ahşap dükkan ve iki adet ahşap dükkan ve arsası vasfıyla … …, … …, …, …, … …, … ve … … adına çeşitli miktardaki paylarla tescil edildiği, … …’la davalı 01.08.1989 tarihinde “çarşı içinde bulunan … …’a ait 82 No.lu dükkanını 01.09.1989 tarihinden geçerli olmak üzere 01.09.1990 tarihinde kadar icarladım” şeklinde sözleşme imzaladıkları, sonrasında yangın çıktığı ve dükkanların yandığı, yangın sonrası imzalanma tarihi belli olmayan yine … … ve davalı arasında imzalanan 01.09.1993 bitiş tarihli “100 m² arsa vasfıyla” dava konusu yerlerin tekrar kiralandığı, davalı yanan dükkanları yeniden yaptırarak kullandığı, … …’ın 1992 yılında öldüğü, …’nin sözleşmeleri yaptığı esnada dava konusu parseller üzerinde başka paydaşlar da olduğu görüldüğünden pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadığından sözleşmelerin geçerli olmadığı, kaldı ki geçerli olduğu kabul edilse dahi sözleşme süresinin çok önce sona erdiği, böylelikle dava konusu yerleri herhangi bir hakka veya kayda dayalı olmaksızın kullanmaya devam eden davalının fuzuli şagil olduğuna,

2. … İcra Müdürlüğü’nün 2014/24 Talimat … takip dosyasında ilgili taşınmazlara ait anahtarların alacaklı/davacı vekiline teslim edildiğinden konusuz kalan el atmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

3. Bu nedenlerle davacı tarafın, davalıdan ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı talep edebileceği kabul edilmiş olup davalının kullandığı dükkanları yangın sonrası kendisinin yaptığı konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığına göre; ecrimisil hesabının boş arsa üzerinden yapılması, bu doğrultuda dava konusu yerler emsalleri ile karşılaştırılarak, ilk dönem itibariyle getirebileceği kira parası bulunup, bulunan bu miktara ÜFE artış oranı uygulanarak sonraki dönemlerin belirlenmesi ile ecrimisil bedelinin 4.245,72 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.

4. Mahkeme 16.12.2022 tarihli düzeltme şerhi ile hüküm kısmının 2-) No.lu bendinde ki “5.567,60 TL” rakamının hükümden çıkarılarak, yerine “4.245,72 TL” rakamının eklenmesine, bu şekilde, hüküm kısmının 2-) No.lu bendinin; 4.245,72 TL ecrimisil alacağının ihtar tarihi olan 26.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine şeklinde düzeltilmesine karar vermiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tahsis işleminin yapması usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan işlem maddi hata olarak değerlendirilemeyeceğini, bozma kararı sonrası yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunun Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda hazırlanmadığını, emsal kira bedellerinin araştırılmadığını, ÜFE artış oranını değil TÜFE artış oranını nazara alarak hesaplama yapıldığını ileri sürmüştür.

2. Davalı temyiz dilekçesinde özetle; sözleşme gereği taşınmazı kullandığını, kira bedelinin mal sahibi bu yeri yaptırmadığı müddetçe yıllık bir lira elli kuruş olup yeni bir yapı yapılıncaya kadar kiraya zam yapılmayacağının kararlaştırıldığını, ecrimisil hesabının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Hâkim, tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu kararına ekleyemeyeceği gibi hüküm verirken unuttuğu vekâlet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dâhil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice; tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez (… Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, cilt 5, Altıncı Baskı şehir 2001 cilt 5, s. 5270 vd.).

3. Değerlendirme
1. Somut olayda mahkemece 15.12.2022 tarihinde tefhim edilen kısa kararın ve gerekçeli kararın 2 numaralı bendinde; 15.567,60 TL ecrimisil alacağının ihtar tarihi olan 26.12.2012 tarihinden itibaren işleycek olan yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş olduğu halde; 16.12.2022 tarihli düzeltme şerhi ile hüküm kısmının 2-) No.lu bendinde ki “15.567,60 TL” rakamının hükümden çıkarılarak, yerine “4.245,72 TL” rakamının eklenmesine, bu şekilde, hüküm kısmının 2-) No.lu bendinin; 4.245,72 TL ecrimisil alacağının ihtar tarihi olan 26.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine şeklinde düzeltilmesine karar vermiştir.

2. 6100 … Kanunu’nun 304 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği ifade edilmiş olup eldeki davada, 16.12.2022 tarihli düzeltme şerhinin taraflara tanınan hakları ve yüklenen borçları değiştirici nitelikte olduğu ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişkiye sebep olunduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3. Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine, şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.