Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/3891 E. 2023/4573 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3891
KARAR NO : 2023/4573
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

AHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/267 E., 2021/367 K.
DAVA TARİHİ : 07.02.2012
KARAR : Davanın bir kısım davalılar yönünden kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın bir kısım davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; 45 ada 2 parsel … kargir ev vasıflı taşınmazın tapuda … çocukları …, …ve …adlarına kayıtlı olduğunu, taşınmazın vekil edenlerinin yakın mirasbırakanı … …’ın zilyetliğinde iken davacılara intikal ettiğini ve uzun yıllardır onlar tarafından kullanıldığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı nedeni ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, malikin tapu kütüğünden anlaşıldığını ve tapulu taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.11.2014 tarihli ve 2012/50 Esas, 2014/818 Karar … kararı ile; davacılar lehine TMK’nın 713/1 inci maddesinde belirtilen zilyetlik koşullarının oluştuğu, 713/2 nci maddesi yönünden de tapu maliklerinin Medeni Kanunun neşrinden önce öldükleri, malikin kim olduğunun anlaşılamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 45 ada 2 parselin tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacılar adına miras payları oranında paylı olarak tapuya kayıt ve tesciline, davalı …’ye karşı açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.10.2017 tarihli ve 2015/8906 Esas, 2017/12618 Karar … ilamında; “davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, yargılama aşamalarındaki beyanlarında, TMK’nın 713/2 nci maddesindeki hangi nedene dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğunun açıkça belirtilmediği, mahkeme gerekçesinde de ilgili maddede yazılı üç sebepten hangisine göre talebin değerlendirildiği ve hüküm kurulduğunun anlaşılamadığı, ayrıca tapu iptal ve tescil davaları, tapu malikine karşı ve tapu maliki ölmüş ise mirasçılarına yöneltilerek açılacağından mahkemece davanın, öncelikle tapu maliklerine, tapu malikleri ölü iseler Hazine hasım gösterilmek suretiyle açılacak mirasçıların tespiti davası ile belirlenecek mirasçılarına yöneltilmesi açısından davacıya süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, malikler hiç mirasçı bırakmadan ölmüş iseler miras TMK’nın 501 inci maddesi uyarınca Hazine’ye kalacağından şimdiki gibi Hazine aleyhine açılan davanın devamı ile uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği” belirtilerek hüküm bozulmuştur.

B. Karar Düzeltme Kararı
Davacılar vekilinin karar düzeltme talebi Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.06.2019 tarihli ve 2018/1263 Esas, 2019/6636 Karar … kararı ile reddedilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davacılar vekilinin 17.10.2019 tarihli celsede malikin tapu kaydında belli olmaması sebebine dayandıklarına dair beyanda bulunduğunu, tapuda malik olarak görünen … oğlu … ve …ile … kızı …’nın veraset ilamlarının alınması için davacı tarafa süre verildiğini, mirasçılık belgesi istemi ile Zonguldak 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/48, 2020/49 Esas ve Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/68 Esas … dosyalarında yapılan yargılama sonucunda kim olduğu ve gerçekte var olup olmadığı belirlenemeyen … oğlu … ve …ile … kızı …’nın hiç mirasçısının bulunmadığı sonucuna ulaşılamayacağından davaların reddine karar verilerek kararın kesinleştiğini, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları uyarınca davacılar lehine taşınmazın mülkiyetinin kazanma koşullarının gerçekleştiğini, …, …, …, … ve …’ın tapu maliki olmamaları nedeniyle pasif husumetlerinin bulunmadığını belirterek davanın davalılar …, …, …, … ve … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden kabulüne 45 ada 2 parsel … taşınmazın … oğlu …, … oğlu …ve … kızı …olan tapu kaydının iptali ile 1/2 hisseyle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili duruşmalı olarak temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; TMK’nın 713/2 nci maddesinde belirtilen şartların somut olayda oluşmadığını, 3402 … Kanun’un 18 inci maddesi gereğince kanunlar uyarınca Devlete kalan taşınmaz malların zilyetlikle kazanılamayacağını, taşınmazın TMK’nın 501 inci maddesi gereğince Devlete kaldığını belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 4721 … … Medeni Kanunu’nun 713/2 nci maddesinde düzenlenen olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı (maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan) sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ve 154 üncü maddesi.

2. 4721 … … Medeni Kanunu’nun “Olağanüstü Zamanaışımı” başlıklı 713/1 ve 2 nci maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3. Değerlendirme
1. Dava, 4721 … … Medeni Kanunu’nun 713/2 nci maddesinde düzenlenen olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı (maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan) sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için tapu kütüğünde malikin kim olduğunun anlaşılamaması gerekir. Kadastro tutanakları da tapu kütüğü kapsamında tapunun eki belgelerindendir. Maliki tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (HGK’nun 10.04.1991 tarih, 1991/8-51 Esas, 194 Karar … ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunun anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir

2. Somut olayda, dosyada bulunan 45 ada 2 numaralı parsele ait kadastro tutanağı incelendiğinde; 04.06.1956 tarihinde yapılan tespit sırasında, dava konusu taşınmazın 312 tarihli istinsah varakasına dayalı olarak … evlatları …, … ve …’nın medeni kanundan önce öldüklerini ancak bilirkişilerce mirasçılarının bilmediği, … torunları … ve …’ın bu yeri ikiye ayırarak kullandıkları anlaşılmaktadır. Tutanağa göre, kayıt maliklerinin bilinmeyen kişi olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 … HMK’nin Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 … HUMK’nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.