Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/3875 E. 2023/4592 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3875
KARAR NO : 2023/4592
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/298 E., 2023/28 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

… 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, vekil edenleri ile davalıların kayden paydaşı oldukları 29 ve 30 parsel … taşınmazları ihtara rağmen davalıların ekim yapmak ve zeytin ağacı dikmek suretiyle işgal ettiklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazlara davalılar tarafından yapılan el atmanın önlenmesine, davalılar tarafından dikilen ağaçların kâl’ine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, bilirkişi raporu uyarınca da talep artırımında bulunmuştur.

II. CEVAP
1. Davalılar, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini, dava dışı taşınmazlar ile birlikte çekişme konusu taşınmazların paylaşıldığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

2. Yargılama sırasında, davalılardan …’nin ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.12.2013 tarih ve 2011/200 Esas, 2013/1276 Karar … kararıyla; intifadan men olgusunun gerçekleşmediği, taraflar arasında dava dışı taşınmazlarla birlikte çekişme konusu taşınmazlarda da paylaşım yapıldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 23.12.2015 tarih ve 2014/13041 Esas, 2015/15012 Karar … ilâmıyla; “…çekişme konusu taşınmazlarda tüm paydaşları bağlayan taksim ya da fiili kullanma biçimi oluşmadığına ve 29 parsel … taşınmazda davacılardan … ve …’nin kullandıkları bölüm bulunduğuna göre anılan parsel yönünden … ve …’nin açtığı davanın reddine karar verilmiş olması yukarıda anılan gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacılardan … ve …’in bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine .…Somut olaya gelince; bilirkişi rapor ve krokisine göre 29 parsel … taşınmazda davacılardan …’ın, 30 parsel … taşınmazda ise tüm davacıların kullandığı ya da kullanabileceği bir bölüm bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler somut olgularla birlikte değerlendirildiğinde, 29 parsel yönünden davacı …’ın, 30 parsel … taşınmazda ise tüm davacıların elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, ecrimisil istekleri bakımından ise taraflar arasında anlaşmaya dayalı olarak çekişme konusu bölümlerin kullanılıp kullanılmadığının araştırılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir…” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 20.09.2018 tarih ve 2016/676 Esas, 2018/482 Karar … kararı ile davanın kısmen kabulüne, davaya konu 29 parsel yönünden davacı …’nin, 30 No.lu parsel yönünden ise tüm davacıların el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, fazlaya dair talebin reddine, davaya konu 29 parsel yönünden, 143.695,30 TL’nin davalılardan alınarak davacı …’ye ödenmesine, diğer davacıların taleplerinin reddine; 30 No.lu parsel yönünden 83.385,23 TL’nin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02.03.2021 tarih ve 2019/423 Esas, 2021/1814 Karar … ilâmıyla; davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, “… Mahkemece, 29 parsel yönünden 143.695,30 TL’nin davalılardan alınarak davacı …’ye ödenmesine, diğer davacıların taleplerinin reddine; 30 no’lu parsel yönünden 83.385,23 TL’nin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, 10.04.2018 tarihli ziraatçi bilirkişisi … Büyüksünnetçi tarafından düzenlenen rapor incelendiğinde, 29 parsel yönünden hükmedilen 143.695,30 TL ile 30 parsel yönünden hükmedilen 83.385,23 TL’nin, taşınmazların dava tarihi itibari ile hesaplanan değeri olduğu, ecrimisil değeri olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, Mahkemece, ecrimisil değeri yerine, taşınmazların değerinin davalılardan alınmasına karar verilmesi yanlış olup hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Öte yandan, 29 parsel için davacı … yönünden elatmanın önlenmesine, yıkıma ve 143.695,30 TL’ nin davalılardan alınarak davacı …’ye verilmesine karar verilmiş ise de, bozmadan önce alınan ve tanık beyanlarına göre kullanım esasının belirlendiği 14.09.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda 29 numaralı parselde, davalı …’nin kullanımının olmadığı tespit edildiği halde, bahsi geçen davalı açısından, yıkım ve ecrimisile hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Ayrıca, elatmanın önlenmesi talebi yönünden, davalı …’nin yargılama sırasında vefat ettiğinin göz önüne alınamaması da yanlış olmuştur.

Yine, Mahkemece, alınan 11.07.2017,13.11.2017 ve 06.12.2018 tarihli ziraatçi bilirkişi raporlarının hüküm elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, dava konusu taşınmazlarda, davalıların kullanımlarının olup olmadığı konusunda yapılan değerlendirmeler, tanık beyanlarına göre kullanım esasının belirlendiği 14.09.2012 tarihli fen bilirkişi raporuna ve dosya kapsamına uygun düşmediği gibi, dava konusu taşınmazlarda, davalılar … ve …’in murislerinden gelen hisseleri olduğu halde, taşınmazlarda hisseleri olmadığı belirtilmiş böylelikle, taşınmazlarda davalıların hisselerinden fazla yer kullanıp-kullanmadığı hususu tartışılırken hataya düşülerek, dosya kapsamına uygun düşmeyen hesaplamalar yapılmıştır.

Son olarak, Mahkemece, gerek elatmanın önlenmesine, gerekse ecrimisile hükmedilirken, hangi bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmemiş, ayrıca, el atmanın önlenmesine karar verilirken, tarafların dava konusu taşınmazlarda paydaş olduğu düşünülmeden, paya vaki değil mutlak elatmanın önlenmesine karar verilmesi de yanlış olmuştur.

O halde, Mahkemece, yapılması gereken iş, 29 parsel … taşınmaz için, (önceki bozmada da belirtildiği gibi davacı … yönünden) ecri misil ve yıkım talepleri yönünden davalı …’nin kullanımı olmadığının, elatmanın önlenmesi talebi yönünden ise yargılama sırasında vefat ettiğinin değerlendirilerek bir karar verilmesi, 29 parseldeki davacı … ve davalılar … ve … yönünden, 30 parselde ise tüm davalılar ve davacılar için, dava konusu taşınmazlardaki davalıların tapudaki payları ve kullanım durumları miktarları ayrı ayrı belirlenerek, az yukarıda açıklanan ilkeler ışığında sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır. Ayrıca, Mahkemece hüküm verilirken, hükme esas alınacak olan bilirkişi raporlarının da gerek gerekçede, gerekse hüküm fıkrasında yer verilmesi hususu ile, az yukarıda belirtildiği üzere, tarafların dava konusu taşınmazlarda paydaş olduğu göz önüne alınarak, elatmanın önlenmesine karar verilirken, paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği hususlarının da göz önüne alınması gerektiği unutulmamalıdır…” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, “… bozma ilamı doğrultusunda dosya ek rapor aldırılmak üzere ziraat bilirkişisine tevdii ettirilmiş olup yargılama esnasında dava konusu taşınmazlardan 22/a çalışmasının geçtiği ve sınırlarda bir takım değişikliklerin meydana geldiği anlaşılsa da dava tarihi itibariyle çaplı krokide malik olarak gözüken kimselerin eski parseller yönünden ecrimisil haklarının devam ettiği sabit olup hükme esas almaya değer 03/10/2022 tarihli ziraat bilirkişisinin 4. ek raporunda eski 29 ve 30 numaralı parseller bakımından belirlenen ecrimisil değerlerinin uygun olduğu anlaşılmış olup Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02/03/2021 tarih, 2019/423 esas-2021/1814 karar … ilamında belirtilen hususlar tek tek gözetilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu eski 29 yeni 198 ada 25 parsel yönünden davacı … ile ilgili olarak; davalı …’nin paya vaki el atmasının önlenmesine, davalı … yönünden talebin reddine, davalı … açısından karar verilmesine yer olmadığına, 10.146,65 TL ecrimisil tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan …’den tahsili ile davacılardan …’ye ödenmesine, eski 30 yeni 198 ada 26 parsel yönünden ise, davalı …’nin paya vaki el atmasının önlenmesine, davalı …’nin el atmasının önlenmesine, diğer davalı … bakımından karar verilmesine yer olmadığına, 4.240,66 TL ecrimisil tazminatının … …’nun mirasçıları olan davalılardan, 2.249,44 TL ecrimisil tazminatının davalılardan …’den ve 18,45 TL ecrimisil tazminatının davalılardan …’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile davacılara hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1. Dava konusu taşınmazlardan davalıların hiçbir şekilde faydalanmadığını,

2. Denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olup muris … Dereli’den davalılara düşen hisselerin dikkate alınmadığını, bu hisseler ile ilgili Yargıtayın bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişi hesabı yapılmadığını,

3. Davalı … açısından el atma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına denilmesine rağmen (çelişkili olarak) davalının mirasçıları aleyhine ecrimisile hükmedildiğini,

4. Yargıtay bozma ilâmına aykırı şekilde karar verildiğini,

5. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla söz konusu ecrimisilden davalı … mirasçılarının hangi miktarda sorumlu olduğunun açıkça yazılmadığını,

6. Ecrimisil hesabında üretim maliyeti ve giderlerinde dahil edilmesi gerektiğini,

7. Taraflar arasında fiili taksim bulunduğunu,

8. Dava konusu 198 ada 25 parsel … taşınmazın davalı … tarafından kullanılmadığını,

9. Ecrimisil hesaplamasına yönelik verilerin İlçe Tarım Müdürlüğünden istenmediğini,

10. Kendileri ile davalılardan … vekiline tek vekâlet ücreti verilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,

2. 4721 … … Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.