YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3862
KARAR NO : 2023/5339
KARAR TARİHİ : 06.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/315 E., 2023/112 K.
KARAR : El atmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; el atmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi adına kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 01.10.2001 tarihinden itibaren pazar yeri olarak işgal edildiğini belirterek, 01.10.2001 tarihinden itibaren fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 59 ay için toplam 35.400,00 TL ecrimisilin işgal tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsili ile taşınmaza el atmanın önlenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın atıl vaziyette olması nedeniyle müvekkili kurumun bu taşınmazı temizleyip düzelterek kullanılmaya uygun hale getirdiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.10.2010 tarihli ve 2006/121 Esas, 2010/183 sayılı Kararıyla, davacılara ait taşınmazın haksız olarak davalı tarafça pazar yeri olarak kullandığı … olduğundan 22.09.2010 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak 01.10.2001 tarihinden dava tarihi olan 14.09.2006 tarihleri arasını kapsayan dönem için toplam 30.498,00 TL ecrimisilin ve bu dönem için işleyen toplam 18.412,14 TL ecrimisil faizinin davalıdan tahsiline, yargılama sırasında davalının müdahalesinin sona erdiği anlaşıldığından müdahalenin önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01.03.2012 tarihli ve 2011/22624 Esas, 2012/5478 sayılı Kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmadığı, taşınmazın dava konusu ilk dönemde (2001) mevcut haliyle … koşullarda getirebileceği kira parasının emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak rayice göre belirlenmesi, sonraki dönemler için ecrimisil miktarının da, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE (TEFE) artış oranının tamamı yansıtılmak suretiyle belirlenmesi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 18.01.2017 tarihli ve 2012/170 Esas, 2017/43 sayılı Kararıyla, davacılara ait taşınmazın haksız olarak davalı tarafça pazar yeri olarak kullandığı … olduğundan, 01/10/2001 – 14/09/2006 tarihine kadar toplam 35.550,42 TL ecrimisilin ve 01/10/2001 – 14/09/2006 tarihine kadar işlemiş olan toplam 16.372,91 TL ecrimisil faizinin davalı idareden tahsiline, yargılamanın devamı sırasında 04/08/2008 tarihi itibariyle davalının müdahalesinin sona erdiği anlaşıldığından, el atmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.11.2019 tarihli ve 2018/7572 Esas, 2019/10185 sayılı Kararıyla; mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirilmediği, dava konusu taşınmazda 2001 yılı için ecrimisil miktarı tespit edilerek sonraki dönemlere ÜFE endeksi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken bozma ilamına aykırı olacak şekilde 2006 yılından geriye doğru hesapla ecrimisilin belirlenmesinin isabetsiz olduğu, davacı tarafın faiz isteğine yönelik temyizi yönünden ise, Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, tahakkuk tarihlerinden itibaren faiz istemi bulunduğu takdirde kabul edilen her yıl sonu (31 Aralık) tarihi itibariyle o yıla ilişkin hesaplanan ecrimisile faiz uygulanması gerektiği, mahkemece 01.10.2001 – 14.09.2006 tarihleri arasındaki dönemde işlemiş olan 16.372,91 TL faiz karar altına alınmasına rağmen, karar verilen (faiz hariç) ecrimisil miktarına faiz uygulanmadığı, karar altına alınan (işlemiş faiz hariç) ecrimisil miktarının da dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 14.12.2022 ve 14.02.2023 havale tarihli bilirkişi raporlarının hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu belirtilerek, 01/10/2001 – 14/09/2006 tarihine kadar işlemiş olan toplam 8.809,79 TL ecrimisil alacağının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine, 01/10/2001 – 14/09/2006 tarihine kadar işlemiş olan toplam 5.763,35 TL ecrimisil faizinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, el atmanın önlenmesine dair karar bozma konusu yapılmadığı için kesinleştiğinden; davacıların el atmanın önlenmesi talebi hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyizinde, dava konusu taşınmazın kullanımından dolayı, davalı … tarafından dava tarihinden önce 26.04.2004 tarihli encümen kararı ile aylık 100.000.000 TL, 12.08.2005 tarihli encümen kararı ile ise aylık 400,00 TL pazar yeri kirası ödenmesine karar verildiği, müvekkillerinin bu rakamı düşük bulduğu için eldeki davayı açtıklarını, davalının önceki tarihte zaten ödemeyi kabul ettiği rakamların altında ecrimisil tespitinin hatalı olduğunu, ayrıca önceki bozmada hükmedilen ecrimisile dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği belirtildiği halde bozma gereğinin yerine getirilmediğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyizinde, dava konusu yerde haftanın sadece Salı günleri pazar kurulduğunu, bu nedenle müvekkili idarenin dava konusu yeri sürekli kullanmakta olduğu kabul edilerek ecrimisil belirlenmesinin hatalı olduğunu, davacıların haftanın diğer 6 günü taşınmazı kullanabilecekleri halde kiraya vermediklerini ve kendilerinin de kullanmadığını, ilçede … geçen kış mevsiminde pazar kurulmadığı için taşınmazın kış aylarında müvekkili idare tarafından kullanılmadığını, bu mevsime denk gelen tarihlerde işgal olmadığı için ecrimisil hesaplanmaması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 … maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı tarafça dava dilekçesinde işleyecek yasal faizi ile birlikte ecrimisil talep edilmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece hükmedilen 8.809,79 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davacılar vekilinin 2 nci bentte belirtilen temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer … “8.809,79 TL ecrimisil alacağının,” ibaresinden sonra gelmek üzere, “dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.