YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/318
KARAR NO : 2023/643
KARAR TARİHİ : 06.02.2023
KARAR : Elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine, karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde; paydaş maliki oldukları dava konusu 3445 parsel sayılı taşınmazı davalı …’in ekip biçmek suretiyle kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, birleştirilen 2006/526 Esas sayılı davada davacı Mustafa aynı talebi yinelemiştir.
2. Birleştirilen; 2012/180 Esas ve 2006/627 Esas sayılı davalarda ise asıl dosya davacıları ile birlikte davacı Mustafa, aynı taşınmazla ilgili farklı dönemlere ilişkin elatmanın önlenmesini ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, taşınmazda payı olan dava dışı Hatice mirasçılarına tebaen kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2012 tarih ve 2012/37 Esas, 2015/219 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleşen davalarda elatmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.12.2018 tarih ve 2018/1863 Esas, 2018/20283 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz paydaşı İsmail kızı Hatice’nin veraset ilâmının temin edilerek, davalının tanık olarak dinlettiği veya savunmasında ileri sürdüğü kişilerin mirasçı olup olmadığının saptanması, davalının mirasçılara tebaen kullandığının belirlenmesi hâlinde sonuca paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası olarak gidilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının paydaş malik Hatice mirasçılarınının payına tebaen kullandığı anlaşıldığından intifadan men koşulunun sağlandığı tarihe göre değerlendirme yapıldığı, intifadan men koşulunun asıl davanın açıldığı tarihten önce gerçekleştiği ispat edilmediğinden dava tarihinin intifadan men tarihi olarak kabul edildiği, buna göre davacı tarafın 22.02.2006 tarihinden sonraki döneme ilişkin ecrimisile hak kazandığı belirtilerek, asıl ve birleştirilen davalarda elatmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada ve birleştirilen 2006/526 Esas sayılı davada ecrimisil talebinin reddine, birleştirilen 2006/627 Esas sayılı davada ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile davacılar …, …, … ve … için 2.258,88’er TL, davacı Mustafa Botan için 3.766,44 TL olmak üzere toplam 12.801,96 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, birleştirilen 2012/180 Esas sayılı davada ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile davacılar …, …, … ve … için 4.035,00’er TL, davacı Mustafa Botan için 6.726,00 TL olmak üzere toplam 22.866,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyizinde, intifadan men koşulunun paydaşlar arasında görülen uyuşmazlıklarda arandığını, davalının dava tarihinde tapu kaydı maliki olmadığını, davalının taşınmazı tebaen kullandığını ileri sürdüğü şahısların da dava tarihinde tapu kaydı maliki olmadığını, bu şahıslar malik olsalardı dahi davalının taşınmazın tamamını kullanması dikkate alındığında intifadan men koşulunun aranamayacağını, ayrıca davalının fiili taksime ilişkin savunmasını ispatlamadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi.
3. Paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Bu koşul dava şartı olması nedeniyle kendiliğinden gözetilir.
4. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, bozma sonrası bilirkişi heyetince düzenlenen raporda bozmada belirtilen hususların irdelenerek değerlendirilmiş olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.