Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/2731 E. 2023/3492 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2731
KARAR NO : 2023/3492
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/388 E., 2023/72 K.
KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastral parselin ihyası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili, davalı … vekili ve dahili davalı … Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-birleştirilen davada davacı Hazine vekili, ihdasen Hazine adına kaydedilen 1171(199) sayılı taşınmazın bulunduğu alanda davalı … ve Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamaları sonucu çok sayıda imar parseli oluşturulduğunu, ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek kadastral parselin ihyasının temini amacıyla tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.09.2015 tarih ve 2008/290 Esas, 2015/415 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Hüküm Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 24.11.2020 tarih ve 2016/18592 Esas, 2020/7648 Karar sayılı ilamıyla; ”… 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir…” gerekçeyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın Yasa değişikliği nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı … Belediyesi vekili ve davalı … Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin eldeki davaya uygulanma olanağının bulunmadığını, hatalı değerlendirmeyle davanın reddine karar verildiğini belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalı … Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal dosyalarda yargılama giderleri yönünden lehlerine karar verildiğini, idari işlemi yapan belediyelerin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olması gerektiğini belirtmiştir.

3. Davalı … Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen lehine yargılama gideri vekalet ücreti hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası istemine
ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 7 inci maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18 inci maddesine eklenen yeni fıkraya göre; 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir. 3194 sayılı Yasa’ya eklenen bu hüküm gereğince dava konusu uyuşmazlığın, idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerekmektedir.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dava konusu taşınmaz davalı … ve davalı … Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK’nın 1025 inci maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı … ile davalı … Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK’nın 331 inci maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmaz belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile sınırlarına dahil olan davalı … Belediyesinin sorumlu tutulması da doğru olduğundan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekili, davalı … Belediyesi vekili ve davalı … Belediyesi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı davalı … ve dahili Davalı … Başkanlığından peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.