Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/2597 E. 2023/3505 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2597
KARAR NO : 2023/3505
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/337 E., 2023/77 K.

Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, ecrimisil, eşyaların iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Dairemizce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak mahkemece davacı … yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacılar vekili; dava konusu 60 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 4 adet 4/A, 4/B, 4/C ve 4/E No.lu dükkanların bulunduğunu, 4/C ve 4/E numaralı dükkanların tüm paydaşlar tarafından davalıya kiraya verilmesine rağmen 4/A ve 4/B No.lu dükkanların davacıların rızası hilafına dava dışı paydaş Hasan Hüseyin Kasap ile anlaşılmak suretiyle işgal edildiğini, davacı …’in dükkanlarda bulunan eşyalarının da alındığını, davalının 4/A ve 4/B No.lu dükkanlara yapmış olduğu müdahalenin men’ine, eşyaların aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 5.600,00 TL’nin 21.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 21.10.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin de davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacılar vekili, vekil edeni … yönünden davadan feragat etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; … ile davalının kira sözleşmesi yaptığını, kira sözleşmesinin ardından hissedar ….’ın dava açarak kendisine düşen hisse bedelinin ödenmesini talep ettiğini, davalı tarafından iki hissedarın bir araya getirilerek anlaşma imzalandığını, anlaşma gereğince taraflara düşen kira bedelinin düzenli olarak mal sahiplerine ödendiğini, 10.09.2013 tarihine kadar olan ödemelerin elden imza karşılığı yapıldığını, bu tarihten sonrakilerin ise bankaya yatırıldığını, dava dilekçesinde belirtilen eşyaların dükkan içinde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme 10.09.2015 tarihli kararı ile davacı … yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davacı … yönünden açılan davanın esastan reddine karar vermiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Davacılar vekili ve davalı vekilinin hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.12.2019 tarihli 2018/7954 E. 2019/11126 K. sayılı ilamı ile “Davacılar vekilinin … ile ilgili bölüm yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine, diğer davacı … yönünden ise temyiz itirazlarının kabulü ile dava konusu taşınmazda davacılar ve dava dışı…..’in paylı malik olduğu, …. tarafından taşınmaz üzerindeki iki dükkanın pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmaksızın davalıya kiralandığı, davalı tarafından taşınmazın kullanımına karşılık olmak üzere bankaya yatırıldığı belirtilen ödemelerin tek başına kira sözleşmesinin benimsendiği anlamına gelmeyeceği, ancak var ise bu ödemelerin tereddüte mahal bırakılmayacak şekilde belirlenerek tespit edilecek ecrimisil alacağından mahsubu gerekeceği, davalının geçerli bir kira sözleşmesi olmaksızın 4/A ve 4/B nolu dükkanları kullandığı, 4/A nolu dükkandaki eşyaların olduğu kısımda gözetilerek ecrimisil alacağının hesaplanması, sonrasında belirlenen bu değerden davalının çekişmeli dükkanlara ilişkin var ise yaptığı ödemelerin mahsubu ile sonuca gidilmesi, geçerli bir kira sözleşmesi olmadığından müdahalenin men’i davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken kira sözleşmenin geçerli olduğundan bahisle bu talebin reddine karar verilmesinin de doğru olmadığı, davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yönünden şimdilik incelenmesine yer olmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkeme 27.05.2021 tarihli kararında “davacı … yönünden açılan davaların feragat nedeniyle reddine, davacı … yönünden eşyalar ve elatmanın önlenmesi taleplerinin reddine, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 22,97 TL ecrimisil bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine” karar vermiştir.

C. Dairemizin Bozma Kararı
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.06.2022 tarihli 2021/7900 Esas ve 2022/4189 Karar sayılı ilamı ile “….Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/7954 E. 2019/11126 K. sayılı ilamı ile davacının açtığı elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde gerekçe gösterilmeden elatmanın önlenmesi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir” gerekçesiyle hükmün sair hususlar incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
D.Dairemizin Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Mahkeme yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında “Davacı …’ın el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve eşyaların iadesine ilişkin davalarının feragat nedeniyle reddine; davacı …’ın eşyalar yönünden açmış olduğu davanın daha önce bozma ilamına konu edilmediğinden reddine, davacı …’ın el atmanın önlenmesi davasının kabulü ile …’ın 1/3 hissesine karşılık gelen kısma davalının el atmasının önlenmesine, davacı …’ın ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 22,97-TL ecrimisil bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz yükletilmesine” karar vermiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı …’ın davadan feragat etmediği, dava konusu yerdeki hissesinin kullanımını diğer davacı …’e devrettiği halde onun yönünden davadan feragate karar verilmesinin doğru olmadığını, son keşifte …..e ait eşyaların mevcut olmadığı belirtildiği halde bedelinin iadesine karar verilmediğini belirtmiştir.

2. Davalı vekili katılma yolu ile verdiği temyiz dilekçesinde özetle; davacı …’in hisselerini davalıya devretmesi nedeniyle davada taraf sıfatı kalmadığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini, davacı lehine kurulan tüm hükümlerin yargılama giderleri de dahil olmak üzere iptalini istediklerini dile getirmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve eşyaların iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde, “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.

2. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; her iki tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler yeniden kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden hükmün onanması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.