Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/2453 E. 2023/2921 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2453
KARAR NO : 2023/2921
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen mirasın hükmen reddi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili, 12.09.2015 tarihinde vefat eden …’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine, miras bırakanlarının davalıya olan borcu nedeniyle mirasçı sıfatıyla müvekkilleri aleyhine başlatılan Bursa 5. İcra Dairesinin 2016/4053 sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadıklarının tespitiyle birlikte icra takibinin davacılar yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın 3 aylık yasal süre içerisinde açılmadığını, davacıların takip dosyasında alacaklı olan müvekkilini zarara uğratmak kastıyla hareket ettiklerini ve kötü niyetli olduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin, 19.12.2018 tarih ve 2016/196 Esas, 2018/626 Karar sayılı kararıyla davanın mirasın hükmen reddedildiğinin tespiti yönünden davanın kabulüne, menfi tespit ve takibin iptali talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacılar vekili tarafından yasal sürede istinaf isteminde bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 28/01/2021 tarih ve 2020/725 Esas, 2021/16 Karar sayılı kararıyla davacılar vekili istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Yargıtay Bozma Kararı
1. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.

2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 24.02.2022 tarih ve 2021/2357 E. – 2022/1355 K. sayılı ilamıyla: “1.Mahkemece her ne kadar üç talep hakkında birlikte karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. Menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmesi gerekirken mahkemece birlikte hüküm kurulması doğru değildir. 2. Murisin ölüm tarihi (12.09.2015) baz alınarak muris adına kayıtlı gayrımenkul, araç, banka kaydı olup olmadığı ilgili tapu müdürlüğü, emniyet müdürlüğü ve banka müdürlüklerinden sorulmadan, terekenin pasifini belirlemek adına murisin davalıya olan borç miktarı ölüm tarihi itibariyle saptanmadan, davacıların terekeyi sahiplenme anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 3. Kabule göre de, murisin ölümü nedeniyle sağlığında yaptırdığı hayat sigortası nedeniyle ödenen tazminat, hak sahipliği sıfatından doğan haklar olup terekeye dahil değildir. Murisin kullandığı kredinin ödenmeyen kısmının vefat sebebiyle hayat sigortasından karşılanması hayat sigortası yapılmasının bir gereğidir. Kalan meblağ ise terekeye dahil olmayıp yasal mirasçılara ödenmesi gereken sigorta tazminatıdır. Bu husus gözetilmeden TMK 610. maddesine göre terekeyi benimseme olarak kabul edilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan inceleme ve araştırma sonucu, miras bırakan …’ın terekesinin borca batık olduğunun tespitine, davacılar tarafından mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince “Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere menfi tespit ve icra takibinin iptali istemleri yönünden tefrik kararı verilerek bu davaların ayrı bir esas numarasına kaydedildiği, murisin sağlığında yaptırdığı hayat sigortası nedeniyle ödenen tazminatın bozma ilamında belirtildiği şekilde terekeye dahil olmayacağı, murisin kullandığı kredinin ödenmeyen kısmının vefat nedeniyle hayat sigortasından karşılanması ve kalan meblağın mirasçılara ödenmesi hususunun terekeyi benimseme sayılmayacağı, toplanan deliller, bozma sonrası alınan bilirkişi raporu sonucu terekenin pasifinin aktifinden fazla olduğu hususunun sabit olduğu” gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda karar başlığında belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosyadaki araştırmalar neticesinde davacılar murisinin başka borcunun bulunmadığının tespit edildiğini, icra takibinin murisinin ölüm tarihinden sonra başlatılması nedeniyle, teknik anlamda murisin ölüm tarihi itibariyle terekenin borca batık olmadığını, murisin eşi olan davacı …..nin hiçbir gelirinin bulunmadığını, buna rağmen TOKİ’den murisin sağlığında satın alınan evin davacı eş …. adına tescil ettirilmesinin mal kaçırma amacını taşıdığını, davacıların murisin ölüm aylığından yararlandıkları ve dava dışı Halkbank A.Ş tarafından murisin kullandığı kredi nedeniyle ödenen tazminatı davacıların çektiğini, bu iki işlemin terekeyi benimseme sayılması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 nci maddesi gereğince mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 nci maddesinde; “Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.
” düzenlemesi yer almaktadır.

2.TMK’nın 605/2 nci maddesine dayanan mirasın reddi istemi süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2).

3. Murisin ölümü nedeniyle sağlığında yaptırdığı hayat sigortası nedeniyle ödenen tazminat, hak sahipliği sıfatından doğan haklar olup terekeye dahil değildir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.