Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/2439 E. 2023/3316 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2439
KARAR NO : 2023/3316
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Antalya ili, …. ilçesi, ….. Sokak No:11 adresinde bulunan tapusuz taşınmazın, davalılardan … tarafından diğer davalı …’na 15.03.1992 tarihinde senetle satıldığını, akabinde taşınmaz üzerine üç katlı bina yapılarak … tarafından kullanıldığını ve 09.09.1999 tarihinde davacı …’a satıldığını, bu tarihten itibaren taşınmazın, davacının kullanımında olduğunu, 24.02.2016 tarihinde taşınmaz üzerindeki yapının yıkımına ilişkin tutanak tanzim edildiğini öğrendiklerini, bunun üzerine Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/17 D. iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, davalı … görevlileri ile şifahi görüşmelerde; el senedi ile satışın yeterli görülmediği, taşınmazın ilk sahibi …’ın vefat etmesi nedeni ile mirasçılarının, Belediye’ye müracaat ile tapu tahsisine muvafakat vermeleri ya da zilyetliğin davacı …’a ait olduğuna dair mahkeme kararı sunulması gerektiğinin bildirildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapusunun çıkartılabilmesi için dava konusu taşınmazın ve üzerindeki muhdesatın 09.09.1999 tarihinden itibaren davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının 2981 sayılı Kanun kapsamında belediyeye müracaat ile tapu tahsis talebi olsa da, talepte bulunduğu binanın 10.10.1985 tarihinden önce yapıldığını ispatlayamadığını, binanın uzun yıllardır kullanılmayan harabe halde olması nedeniyle 14.03.2016 tarihinde çevre halkından şikayetler gelmesi sonucu yıkılarak yıkım tutanağının tutulduğunu, dava konusu yerin davacı tarafından imal edilmediğini ve kullanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalılar …, …, …, …, …, …, …, … davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi 17.04.2018 tarihli ve 2017/112 Esas, 2018/156 Karar sayılı kararıyla; davacının Kepez Belediyesi haricindeki davalılar aleyhine açtığı davanın kabul nedeniyle kabulüne, Kepez Belediyesi aleyhine açmış olduğu davanın kabulü ile Antalya ili, Kepez ilçesi, 3095 Sokak No:11 üzerindeki 291 m²’lik alanda bulunan binanın yıkım tarihi olan 14.03.2016 tarihine kadar zilyetliğinin davacıda olduğunun tespitine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı … Belediyesi vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2019 tarihli ve 2018/868 Esas, 2019/127 Karar sayılı kararıyla; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davalı … yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.03.2022 tarihli ve 2022/577 Esas, 2022/2334 Karar sayılı kararıyla davanın zilyetliğin tespiti davası olduğu, davacın eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verildiğinden istinaf harcına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararından sonra davaya konu taşınmazın davacıya tahsis edildiği ve yargılama giderleri yönünden bozma ilamının içeriğinin dikkate alındığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 57.753,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın açılmasına davalı Belediyenin sebep olduğunu, davalı lehine 57.753,02 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının davada hukuki yararının bulunduğunu beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zilyetliğin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
03.09.2022 tarihli ve 31942 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7 nci maddesinin 2 nci fıkrası şöyledir:
“(2)Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.”

3.Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemizin, yukarıda (V.A.2) numaralı bentte tarih ve sayısı belirtilen bozma ilamında davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğine değinilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.

3. Ne var ki bu hatanın giderilmesi davacı tarafın yukarıda (VI.B.) numaralı bentte açıklanan temyiz nedenleri de gözetildiğinde yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı … lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun’un) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan “57.753,02 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “9.200,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.