Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/2425 E. 2023/4735 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2425
KARAR NO : 2023/4735
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/625 E., 2022/614 K.
KARAR : Davanın Kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen vasiyetnamenin tenfizi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde; mirasçıları oldukları muris … …’ın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte 84 yaşında olduğunu 2012 yılında ilerlemiş alzheimer tedavisi gördüğünü, murisin yaşlılığa bağlı olarak davalılarla birlikte yaşamak zorunda kaldığını, özellikle davalı …’in baskıları sonucu muris … …’ın vasiyetname düzenlemek zorunda kaldığını, davalı …’ın bütün mirasçıların vasiyete konu taşınmazdan miras payı alması gerektiğini kabul ettiğini, vasiyete konu taşınmaz ile ilgili olarak tapuda veraset ilamına göre intikal yapıldığı için davalıların haklardan feragat ettiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini, vasiyetnamenin iptaline karar verilmemesi halinde ise terekeye dahil edilecek başka mal bulunmadığı için saklı paylarına tecavüz eden tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; müvekkilinin babası muris … …’a 12 yıl boyunca baktığını, babasının da müvekkilinin duyarlılığı karşısında kayıtsız kalmadığını, Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, … Köyü’nde bulunan 563 parsel … taşınmazını kızları … ve …’a 1/2 oranında bölüştürmesi için Ankara 8. Noterliği’nin 11/04/2007 tarih ve 3175 yevmiye numaralı resmi vasiyetnamesi düzenlediğini, vasiyetnamenin açılmasına dair kararın Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/614 – 2012/1272 … Kararıyla kesinleştiğini ve mahkemece taşınmazın tapu kaydı üzerine tedbir şerhi konulduğunu, ancak tedbirin kararın kesinleşmesinden dolayı hukuki güvencesinin kalmadığını, bu sebeple muayyen mal vasiyetinden payına düşen miktarı alabilmesi için taşınmaz üzerine tedbir konulmasını ve vasiyetnamenin tenfizi ile müvekkili adına tescilinin sağlanmasını talep etmiştir

II. CEVAP
1. Birleşen davada davacı … vekili cevap dilekçesinde; vasiyetnamenin iptalini gerektirir bir husus olmadığını, saklı payların ihlal edilmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava harcının tamamlanması gerektiğini, vasiyetnamenin açılması kararının henüz kesinleşmediğini, müvekkillerinin vasiyetnamenin iptali için dava açtıklarını, mirasçıların davaya konu taşınmazları tapuda intikalini gerçekleştirdiğini, tereke taksim edildiğinden vasiyet alacaklısı olan davacının dava açmakta … olmadığını, vasiyetnamenin tenfizi hakkında açılan davanın vasiyetnamenin iptali davası ile birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2012/550 Esas, 2015/66 Karar … kararıyla; davalı-birleşen dosyada davacı …’in vasiyetnamede lehine mal bırakıldığını bilmesine rağmen bu taşınmazla ilgili diğer mirasçılara da intikali konusunda tapu müdürlüğüne başvurarak 15/06/2012 tarihinde resmi senet ile davacılara intikal işlemini yaptığını, vasiyet alacaklılarının tapu müdürlüğünde yapılan işlem ile davacılara karşı vasiyetname ile elde ettikleri haktan, yani vasiyet alacağı hakkından feragat etmeleri nedeniyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2012/550 Esas, 2015/66 Karar … kararına karşı süresi içinde davalı-birleşen davacı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 19.04.2017 tarih ve 2015/19242 Esas, 2017/5755 Karar … ilamında; vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiği, dava konusu olan vasiyetname, bir iptal davasına konu olmuş ise bu davanın bekletici mesele yapılması, vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği, öncelikle, vasiyetnamenin tenfizi dosyasının tefrik edilerek, ayrı bir esasa kayıt edilmesi ve vasiyetnamenin tenfizi davası için iptal ve tenkis davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması,

3. Mahkemenin iptal ve tenkis davasının reddi yönündeki kararına yönelik ise vasiyet alacaklısı …’in vasiyetnameden feragat ettiği yönünde açık bir beyanı bulunmadığı, bir haktan feragatin açıkça yapılması gerekip, zımni feragat mümkün olmadığı, mahkemece kanuni bir mecburiyeti yerine getirmeye yönelik bir işlemi, iradi bir işlem olan vasiyetnameden feragat olarak nitelendirmek isabetsiz oduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. İlk Derece Mahkemesi 2018/300 Esas … dosyada, bozmaya uyarak 23/10/2018 tarihli celsede Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/310 Esas … dosyasındaki vasiyetnamenin tenfizi dosyasının asıl dava dosyasından tefrikine karar verilmiş, vasiyetnamenin tenfizine yönelik yargılama Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/625 Esas … dosyada devam olunmuştur.

2. İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; dava konusu vasiyetnamenin Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/614 Esas, 2012/1272 Karar … dosyasında açılarak okunduğunu, davalıların vasiyetnamenin iptali ile tenkis için Mahkemenin 2018/300 Esas … dosyasında açtığı davanın reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili ve davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı …’ın vasiyetnamenin tenfizi yönünde bir talepte bulunmamasına rağmen Mahkemece davalı lehine talep aşılmak suretiyle tapu iptal ve tescil kararı verildiğini, davacının vasiyetnamenin okunması ile vasiyetnameden haberdar olduktan sonra taşınmazı intikal ettirdiğini, bu suretle işleme itiraz etmeyerek tenfiz davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını, kaldı ki intikal işlemine itiraz etmeyip dava açmış olması nedeniyle davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri düşünüldüğünde yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalıların sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüştür.

2. Davalı … temyiz dilekçesinde özetle; kendisinin yasal miras payı dışında bir talebi olmadığını ve vasiyetnamenin iptali istediğini bildirmesine rağmen lehine hüküm kurulduğunu, bununla birlikte davanın da açılmasına sebebiyet vermediğini, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilemeyeceğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası

2. 4721 … … Medeni Kanunu’nun 600 üncü maddesi şöyledir;
“Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur.

Bu alacak, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesiyle muaccel olur.

Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmemesinden … zararın giderilmesini dava edebilir.”

3. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26 ıncı maddesi şöyledir;
“(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.

(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.”
4. Bir davada mahkeme tarafların talepleriyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vermek zorundadır. Taraf istemleri hakkında bir karar verilmemesi yargılama ilkelerine uygun düşmeyecektir. Nitekim, 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26 ncı maddesi hükmü gereğince “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.

3. Değerlendirme
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26 ncı maddesi hükmünce hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu emredici hüküm olduğundan mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Aynı maddenin 2. bendine göre hakimin tarafların talebiyle bağlı olmadığına dair kanun hükümleri saklı ise de; somut olayda uygulanması gereken böyle bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Uygulama ve doktrinde buna taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.

2. Mahkemece, dava konusu 563 parselin tapusunun iptali ile 1/2 hissenin davacı … adına, 1/2 hissesinin davalı … adına tescil edilmesine karar verilmiş ise de, davalı … herhangi bir tescil talebinde bulunmadığı gibi temyiz dilekçesinde de karara, tescil talebi bulunmamasına rağmen adına tescil kararı verilmesi nedeniyle de itiraz etmiştir. Kaldı ki davacı da davasını dava konusu taşınmazın 1/2 değeri üzerinden harçlandırmış olup, Mahkemece bu haliyle harçlanmayan kısım yönünden de hüküm kurulmuştur. Mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.