Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/2360 E. 2023/2923 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2360
KARAR NO : 2023/2923
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile ortaklığın aynen taksim yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; 89 ada 52 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle aynen taksim mümkün değilse satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2016 tarihli ve 2014/1005 Esas, 2016/530 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 14.01.2020 tarih ve 2016/12703 Esas, 2020/373 Karar sayılı ilamında; “davacı taraf, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini; davalı taraf ise taşınmaz üzerindeki ortaklığın öncelikle aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece, mahallinde keşif yapılmış ve fen bilirkişisi taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, niteliği gereği çift taraflı olan ortaklığın giderilmesi davasında, davacının satış suretiyle paylaşma istemesinin davalının aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirmeyle davacının aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini istemediği gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. İlk Derece Mahkemesi, yukarıda karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararında; davanın kabulüne ve taşınmazdaki aynen taksim suretiyle giderilmesine, 20/10/2015 tarihli bilirkişi raporu ile ekli kroki ve ifraz projelerinde gösterildiği şekilde 89 ada 52 parselin A ve B harfleri ile gösterilen şekilde ifrazi ile; A harfi ile gösterilen kısmın davalı … adına, B harfi ile gösterilen kısmın davacı … adına tesciline karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince “dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına göre taşınmazın ortaklığının taksim suretiyle giderilebilmesinin mümkün olduğu, rapor ekinde sunulan ifraz krokisinin maliklerin hisse oranları dikkate alınarak hazırlandığı, Tavşanlı Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün cevabi yazısında dava konusu taşınmazın bilirkişi raporundaki haliyle ifraz edilebileceğinin belirtildiği, taraflara ifraz tablosu uyarınca A ve B harfi ile gösterilen kısımlara yönelik anlaşmaları için süre verildiği, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından kura çekimi yapıldığı, mahkeme huzurunda yapılan kura çekiminde A harfi ile gösterilen kısım davalı …, B Harfi ile gösterilen kısım davacı … Gündoğdu adına çekildiği” gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın davadan önce tevhit işlemi gereği birleştirmeye tabi tutulduğu, imar gereği birleştirilmesine karar verilmiş parselin dava yoluyla tevhit öncesi hale getirilmesinin şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı olduğu, mahkemece satış yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kura çekilmesi yolu ile ortaklığın giderilmesinin hatalı olduğunu, herkesin kullandığı yerin belli olduğunu, tarafların kendilerine ait kısımların duvar ile ayrılmış vaziyette bulunduğunu, tarafların kendisine ait kısımları istemeleri nedeni ile kura çekme işlemine de gerek olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, paylı mülkiyet ilkelerine tabi taşınmaz üzerindeki ortalığın aynen taksim yolu ile giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.

2. Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.

3. Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.

4. Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.

5. Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.

6. Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

Taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlere yükletilmesine,

HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.