YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2261
KARAR NO : 2023/3564
KARAR TARİHİ : 22.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/629 E., 2023/188 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen muhdesat aidiyetinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar ile kardeş olduklarını ve murislerinden miras yoluyla kalan taşınmazlarda hissedar olduğunu, taşınmazların satışı için Niksar Sulh Hukuk Mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası açıldığını ve satışına karar verildiğini, satışa çıkan taşınmazlardan 117 ada 153 parselde 5 katlı betonarme binayı kendisinin yaptırdığını, diğer hissedarların bir katkısının olmadığını belirterek dava konusu arsa üzerindeki binayı kendi emeğiyle yaptığı için bu binanın kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 20.02.2020 tarihli ve 2019/425 Esas, 2020/74 Karar sayılı kararı ile;
1. Toplanan delillerden dava konusu 117 ada 53 No.lu parselin taraflar arasında fiilen taksim edildiği, davacının da kendisine düşen kısma dava konusu binayı yaptırmış olduğu; davalılar tarafından bu binanın kendi bilgileri ve rızaları haricinde yapıldığı iddia edilmiş ise de gerek muhtar ve azaların imzalarını taşıyan ilmuhaberdir başlıklı belge, gerek mahalli bilirkişinin beyanı, gerek binanın yapımının uzun yıllar alması ve gerekse davalıların tamamının dava konusu köyde ikamet etmeleri ve binanın yapımına karşı koymamaları ve herhangi bir itirazda bulunmamaları nedeni ile davacının, davalılar ile yapmış olduğu rızai taksim neticesinde kendine ait olacağını düşündüğü kısma binayı yapmış olup iyiniyetli olduğu;
2. Davanın muhdesatın aidiyetinin tespitine yönelik olarak açıldıktan sonra, davacının TMK’nun 724 üncü maddesi gereğince binanın bulunduğu arazinin temliken tescilini talep ettiği, binanın davacı tarafından yapıldığına dair taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, davacının binanın yapılması sırasında iyiniyetli olduğu, davacının binayı yaparken kötüniyetli olduğuna, diğer bir deyişle davalıların bilgisi ve rızası haricinde binanın yapıldığına ilişkin davalılarca herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davacının temliken tescil talebinin kabulü ile Tokat ili, … ilçesi, … Köyü, .. mevkiinde kain 117 ada 153 parsel sayılı taşınmazın mevcut tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 20.02.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar … ve … temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.03.2022 tarihli ve 2021/4199 Esas, 2022/2333 Karar sayılı kararıyla; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2016/11084 Esas, 2017/13599 Karar sayılı ilamında, taşınmazın paydaşlar arasında fiilen taksim edilerek kullanıldığı ve davacının kendisine ayrılan bölüme bina yaptığı belirtilerek, davacının yapıyı yaparken iyi niyetli olduğu açıklanmışsa da; davacının iyiniyeti, kendisine ayrılan bölüm bakımından kabul edildiği; bu bölümün 117 ada 53 sayılı parselden ifrazı mümkün olmadıkça, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil kararı verilebilmesi için gerekli koşulların tamamının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği açık olduğundan ifraz hususunda araştırma yapılması gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesinin kararının bozulduğu;
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan araştırma sonucunda; taşınmazın kamuya ait yola cephesi bulunmadığından ifrazının mümkün olmadığı bilgisine ulaşıldığı halde, davalıların zararına olacak şekilde, ifrazı mümkün olmayan taşınmazın tamamı hakkında temliken tescil şartlarının oluştuğu varsayımı ile tapu iptal ve tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilamı uyarınca dava konusu taşınmazın imar mevzuatı yönünden ifrazının mümkün olup olmadığı hususunda Tokat İl Özel İdaresinin 16/01/2023 tarihli cevabi yazıda; Tokat ili, …. İlçesi, … Köyü 117 ada 153 No.lu parselin köy yerleşik alan sınırları içerisinde kalmakta olup, yola cephesi bulunmadığı, 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinin (ğ) bendinde “…Kamuya ait bir yaya veya taşıt yoluna cephe sağlamadan yapı inşa edilemez, parsel oluşturulamaz…” şeklinde cevap verildiği görülmekle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinin şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Yerel mahkeme ilamını temyiz etmeyen müvekkil yönünden usuli müktesap hak oluştuğunu,
2. Malzeme sahibi olan davacının iyiniyetli olduğunu, yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olduğunu, yapıyı yapan müvekilinin (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedeli de depo ettiğini, TMK’nın 724 üncü madde şartlarının oluştuğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespiti, ıslah ile temliken tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. Türk Medeni Kanunu’nun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunulabilmesi için, malzeme sahibinin iyiniyetli olması, yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması, yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesi gerekir. Sayılan bu üç koşulun yanı sıra, yapının bulunduğu arazi parçası davalıya ait taşınmazın bir kısmını kapsıyor ise, iptal ve tescile karar verebilmek için ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gerekir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.