YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1881
KARAR NO : 2023/2468
KARAR TARİHİ : 10.05.2023
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki Türk Medeni Kanunu’nun 713/2 nci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Yalova ili, …. ilçesi, ….. Köyü, 151 ada 17 parsel sayılı taşınmazı davacının 30 yıldır malik sıfatıyla aralıksız ve nizasız zilyet olarak kullandığını, taşınmazda kimlikleri tespit edilemeyen 270 paya sahip hissedarların paylarının Türk Medeni Kanun’un 713 üncü maddesi ve ilgili diğer hükümlerdeki şartlar gerçekleşmiş olduğundan maddi hata veya fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı adına kayıtlı olan 1.179,44 m²’lik 40 hissenin tamamı ile birlikte toplam 87.867,95 m²’lik 310 hissenin davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili ile davalı kayyım ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçesinde özetle; tapu kaydında malik görülen kişilerin veya ölmüşlerse mirasçılarının davada taraf gösterilmesi gerektiğini, maliklerin mirasçılarının bulunması hâlinde kendilerine husumet yöneltilemeyeceğinden beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “dava konusu tapu kaydına dayanak tapulama tutanağına göre; 10/90 hissesinin İbrahim oğlu ….., 10/90 hissesinin …..oğlu …. kızı ve …. ve 10 hissesinin … Hanım kızları … ve …. ve … 10’ardan 30/90 hissesinin ….. ve …. ve hafidesi …. ve 6/90 hissesinin ….. ağa hafidi …..bin Saate-i … ve 4/90 hissesinin … evlatları … ve …. hanım ve 2/90 hissesinin İsmetoğulları … ve 12/90 hissesi … hanım oğlu ….. ve kerimesi …. ve 6/90 hissesinin …. hanım oğulları … ve … efendilerin olup halen de zilyed bulundukları ve bu tapunun bu yere ait olduğu muhtar ve bilirkişi beyanlarına atfen adlarına tahdid ve tespit edildiği, dolayısıyla dava konusu Yalova ili … ilçesi …. Köyü …. Mevkii 151 ada 17 parselde bulunan taşınmazda hissedarların Türk Medeni Kanunu’nun 713/2. maddesinde belirtilen bilinemeyen, gerçekte var olmayan bir kişi olduğunu kabul edebilme olanağı bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazda kimlikleri tespit edilemeyen hissedarlarla ilgili olarak yapılan araştırmada bu kişileri bilen kimsenin olmadığı, sağ olup olmadıklarının bilinmediğinin tespit edildiğini, davacının ise dava konusu taşınmazda 1980 yılından beri zilyet olduğunun tespit edildiğini, dinlenen tanıkların da bu hususu ispatlayan beyanlarda bulunduğunu, eksik harcın tamamlandığını, yetersiz ve eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içerisine, tapu kayıtlarına göre …’nın 1260 tarihinde vefatı ile mirasçılarına intikal ettiği ve sonra gelen intikallerle birlikte Kanunisani 1331 tarihli ilmühaber, mahalli idarenin 1332 tarihli kararı ile vergi dairesinin 1332 tarihli tezkeresi mucibince alınarak malikleri adına intikal yapıldığı, kadastro tutanağının edinme sütunu ile tespite esas tapu kaydının iktisabındaki açıklamalarla birlikte iptali istenilen hisselere malik olan kişilerin açık kimlik bilgilerinin bilinmiyor ve tanınmıyor olmasının onların bilinmeyen kişi olduğu anlamına gelmediği gibi tapu kaydına esas belge ve kayıtlarda maliklere ilişkin bilgilere yer verilmesi hâlinde kayıt maliklerinin bilinen ve yaşamış kişiler olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Türk Medeni Kanunu’nun 713/2 nci maddesindeki bilinmeme nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.