Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/1693 E. 2023/2470 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1693
KARAR NO : 2023/2470
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMES: Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Bulgaristan uyruklu olup Türk vatandaşı olmadığını, Türk vatandaşı olan annesi …’in 07/01/2019 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin Türkiye’de … isimli bir kız kardeşi olduğunu, başka mirasçı olmadığını, müvekkilinin Bulgar vatandaşı olduğundan Türk nüfus kayıtlarında gözükmediğini, müvekkilinin de vefat eden annesinin mirasçısı olduğu halde mirasbırakan …’e ait Bursa 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/96 Esas ve 2019/100 Karar sayılı mirasçılık belgesinde tek mirasçı olarak kardeşi …’ın gösterildiğini, mirasçılık belgesi içeriğinin hatalı olduğunu ve iptalinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle dava konusu mirasçılık belgesinin iptali ile mirasbırakan …’e ait yeni mirasçılık belgesinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının yabancı ülke vatandaşı olduğu, Türkiye’de ikametgahı olmadığı, HUMK md. 97 uyarınca davacının en az dava miktarının %40’ı kadar teminat göstermesini gerektiğini, müvekkilinin 1978 yılında Bulgaristan’dan göç yoluyla Türkiye’ye geldiği, Bulgaristan’da anne, babası ve kardeşinin kaldığı, davacının müvekkilinin mirasbırakan … için başvurup aldığı veraset ilamına göre kendisinin Türkiye’deki tek mirasçısı olarak görüldüğü, bu verasetin tamamen yasal koşullara uygun olarak mahkemeler tarafından düzenlenerek verildiği, davacının mirasçı olup olmayacağı Tapu Kanunu’nun 35. maddesinde yer alan koşul ve sınırlamalara göre belirleneceği, davacının mirasçı olup olmayacağının MÖHUK’a tabi olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile Bursa 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/96 Esas ve 2019/100 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, mirasbırakan …’in 08.12.2018 tarihinde ölümü ile mirasının 2 pay olarak kabul edilerek, 1 payın …’a, 1 payın …’e karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının yabancı ülke vatandaşı olduğu, Türkiye’de ikametgahı olmadığı, HUMK md. 97 uyarınca davacının en az dava miktarının %40 ‘ı kadar teminat göstermesini gerektiğini, davacının müvekkilinin mirasbırakan … için başvurup aldığı veraset ilamına göre kendisinin Türkiye’deki tek mirasçısı olarak görüldüğü, bu verasetin tamamen yasal koşullara uygun olarak mahkemeler tarafından düzenlenerek verildiği, davacının mirasçı olup olmayacağı Tapu Kanunu’nun 35. maddesinde yer alan koşul ve sınırlamalara göre belirleneceği, davacının mirasçı olup olmayacağının MÖHUK’a tabi olduğunu, davacıya Türk vatandaşı gibi pay verilmiş olmasının hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın yasal şartları taşımaması nedeniyle reddinin gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştirç

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Tapu Kanunu’nun 35. maddesindeki sınırlandırma yalnızca mirasın taksiminde göz önünde bulundurulması gereken bir durum olup davacının mirasçılığına engel olmayacağını, MÖHUK’un 48. maddesi, HMK’nın 114/1-ğ maddesi, HMK’nın 87/1. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde teminat tutarı ve şekli belirlenmediğine göre davacının buna ilişkin kararı yerine getirmediği ve dava şartının yerine gelmediği söylenemeyeceği, davanın esas yönünden haklı olduğu anlaşıldığı bu aşamada, davacının teminat yatırmak zorunda olduğu ve bu zorunluluğu yerine getirmediği öne sürülemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, olay tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde hatalı bir sonuca varılmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde .davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.