Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/1621 E. 2023/2867 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1621
KARAR NO : 2023/2867
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR :Asıl ve birleştirilen Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/246 Esas sayılı dosyası ile açılan davalar yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddi, tazminat talebinin kısmen kabulü, birleştirilen 2012/68 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın tüm talepler bakımından aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi, birleştirilen Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/159 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabulü ile müdahalesinin men’ine, tek katlı binanın kal’ine, ecrimisil talebinin feragat nedeni ile reddi, davalı … aleyhine açılmış olan davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen asıl dava ve birleştirilen 2012/68 Esas, 2011/246 Esas sayılı dava dosyalarında taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademede tazminat, birleştirilen 2011/159 Esas sayılı davada el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/246 Esas sayılı dosyası ile açılan davalar yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne, birleştirilen 2012/68 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın tüm talepler bakımından aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, birleştirilen Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/159 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabulü ile müdahalesinin men’ine, tek katlı binanın kal’ine, ecrimisil talebinin feragat nedeni ile reddine, davalı … aleyhine açılmış olan davanın reddine
karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen 2011/246, 2012/68 Esas sayılı dosyalarda davalı … vekili, birleştirilen 2011/159 Esas sayılı dosyada davacılar ve asıl ve birleştirilen dosyalarda bir kısım davalılar vekili Av. …, asıl ve birleştirilen 2011/246, 2012/68 Esas sayılı dosyalarda davacılar vekili Av. … tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Davalı … vekiline gerekçeli karar 27.12.2022, temyiz dilekçesi 11.01.2023 tarihlerinde tebliğ edildiği halde; 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi delaletiyle 1086 sayılı Kanunu’nun 432 üncü maddesinin birinci fıkrasında ön görülen 15 ve aynı Kanun’un 433 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen 10 günlük sürelerden sonra 25.01.2023 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmaktadır. Davalı yasal temyiz süresi geçtikten sonra temyiz talep ettiğinden 1086 sayılı Kanunu’nun 432 nci maddesinin dördüncü fıkrası ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

Birleştirilen 2011/159 Esas sayılı dosyada davacılar ve asıl ve birleştirilen dosyalarda bir kısım davalılar vekili Av. …, asıl ve birleştirilen 2011/246, 2012/68 Esas sayılı dosyalarda davacılar vekili Av. …’in gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacılar …. ve …. vekili; davalı …’ın 31.08.1979 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca 1 ada 1 sayılı parselde kayıtlı taşınmazdaki miras hissesine tekabül eden yerden 1000 m²’lik kısmını davacıların murisi …’a satmayı vaat ettiğini, sözleşme uyarınca zilyetliğin …’a devredildiğini, daha sonra imar uygulaması ile 1 ada 1sayılı parselin başka parsellere ayrıldığını, 18.05.1998 tarihinde davalı …’ın ifraz sonucu oluşan 182 ada 3 sayılı parseli kötü niyetli …, … ve …’e tapuda devrettiğini, muris … tarafından açılan tapu iptal ve tescil talepli Fethiye Sulh Hukuk Mahkemesi 2000/362 Esas sayılı dava dosyasının takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu karar ile ifraz sonucu oluşan diğer parsellerdeki ihtiyati tedbir kararının kalkmasıyla 24.09.2004 tarihinde davalı …’ın 179 ada 2 sayılı parseldeki 28/1500 hissesini, 180 ada 4 sayılı parseldeki 187/1505 hissesini ve 27.10.2004 tarihinde de 180 ada 2 sayılı parseldeki 144/1503 hissesini davalı …’e, 11.02.2005 tarihinde de 180 ada 3 sayılı parseldeki 150/1391 hissesini Rıza Özden’e devrettiğini, bu nedenle anılan hisselerin iptali ile müvekkiller adına tesciline karar verilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 85.000,00 TL’nin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleştirilen Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/246 Esas sayılı davada davacı … vekili; davacıların murisi …’ın mirasçılarından Kadir ve …’ın mirası reddettiklerini ancak davacının …’ın mirasçısı olduğunu beyanla 182 ada 3 sayılı parselin davacı adına tescili, satış vaadinde yüklenilen borcun uyarlanarak müvekkil adına tescili, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde dava konusu yerin dava tarihindeki değerinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini, Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2005/517 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini istemiştir.

3. Birleştirilen Fethiye 2.Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2012/68 Esas sayılı davada davacı … vekili de; asıl dava dosyasındaki davacıların murisi …’ın mirasçılarından Kadir ve …’ın mirası reddettiklerini ancak kendisinin …’ın mirasçısı olduğunu, bunun tespiti için Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesine 2015/274 Esas sayılı dosyada dava açtıklarını beyanla 182 ada 3 parselin davacı adına tescili, satış vaadinde yüklenilen borcun uyarlanarak müvekkil adına tescili, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde dava konusu yerin dava tarihindeki değerinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini, Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2005/517 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini istemiştir.

4. Birleştirilen Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2011/159 (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi bozması öncesi 1998/473 Esas ) Esas sayılı davada davacılar Halil İbrahim, Şenol ve Yüksel vekili; davalı …’ın 182 ada 3 parselde bulunan taşınmazlarının tahminen 500 m²’lik kısmını haksız ve yersiz bir şekilde müdahale ederek kullandığını, murisin ölümü ile davacıların taşınmazın bir kısmına ruhsatsız olarak bina inşa ettiklerini, bu nedenle müdahalenin önlenmesi, kaçak binanın kal’i ve 18.05.1998’den dava tarihine kadar 100.000,00 TL ecrimisil talep etmiş, daha sonra ecrimisil talebinden feragat etmişlerdir.

II. CEVAP
1. Davalılar … …, …. ve …. vekili cevabında; davalıların 182 ada 3 sayılı parselin maliki olduklarını, 1998 yılında muris …’a karşı el atmanın önlenmesi davası açtıklarını, davalının müdahalesinin men’i ile tek katlı binanın kal’ine, ecrimisile ilişkin talebin ise feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, ancak hükmün Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin davalı … tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2011/159 Esas numarasını alan davanın 2005/517 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiğini, muris …’dan sonra davacılar tarafından ikinci kez açılan davada davacıların kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … …. cevabında; 180 ada 3 sayılı parseldeki 250 m²’lik kısmı 1985 yılından bu yana kullandığını, bu yeri Fitnat’tan satın aldığını beyan etmiştir.

3. Davalı … vekili cevabında; muris …’ın mirasçılarının tamamının davacı olarak davada yer almadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte taşınmazın murisi ….’a ait olduğunu, satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin sadece 100.000 TL’sinin ödendiğini, …’ın satış vaadi sözleşmesi yapıldıktan 25 gün sonra 25.09.1979 tarihinde noterde düzenleme şeklinde yapılan “düzenleme satış vaadinden doğan bir kısım hakkın devri başlıklı sözleşme” ile 1000 m²’lik yerin 250 m²’sini dava dışı ….’a, 260 m²’sini dava dışı …’a devrettiğini, 21.05.1980 tarihli noterde düzenleme şeklinde yapılan “Satım Vaadinden Doğan Bir Kısım Hakkın Devri” başlıklı sözleşme ile de geriye kalan 490 m²’lik kısmı dava dışı ….’a devrettiğini, 08.04.1997 tarihinde kadastro işlemleri kesinleştikten sonra davalının davacıların murisine hisse vermeyi teklif ettiğini, ancak …’ın bedel ödemeden tapu iptal ve tescil istediğini, bu nedenle adına intikal yapılamadığını, davacıların toplamda 100 m²’lik bir yeri kullandığını, bu yerin de 182 ada 3 sayılı parsel içerisinde kaldığını, bu nedenle diğer parseller yönünden hak talep etmelerinin mümkün olmadığını, sözleşme yapıldığı tarihte toplam 41.400 m² olan 1 ada 1 sayılı parselin kadastro sonrası 25.000 m²’sinin…’un mirasçıları adına tesciline karar verildiğini, imar uygulaması ile de …..’a ait toplam 288 m² yer kaldığını, sözleşmenin aynen ifasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.

4. Davalı, … davaya cevap vermemiştir.

5. Davalılar, birleştirilen davada davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesinin 06.10.2015 tarihli ve 2005/517 Esas, 2015/313 Karar sayılı kararıyla; 2005/517 Esas sayılı ana dava dosyası yönünden davanın reddine, birleştirilen 2012/68 Esas sayılı dosya ile 2011/246 Esas sayılı dosya yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Birleştirilen Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/159 Esas sayılı dosyası yönünden ise davanın kabulü ile; davacılar adına kayıtlı Fethiye ilçesi, Kargı Köyü, Boynuzbeleni Mevkii, 182 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik dosya içerisinde bulunan fen bilirkişisi Yunus Çakır’ın 02/06/2014 tarihli rapor ve ekli krokisinde A harfi ile gösterilen 137,30 m²’lik kısmına dahili davalılar …, … ve …’ın müdahalesinin men’ine, tek katlı binanın yıkımına, ecrimisil talebinin feragat nedeniyle reddine, dahili davalılardan … yönünden açılan davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 06.10.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve birleştirilen davacılar Kaan ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi 05.11.2018 tarih ve 2016/7484 Esas, 2018/7310 Karar sayılı ilamında; mirasçılar tarafından açılan davalarda tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerektiği, çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerektiği açıklanmıştır. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanunu’nun 640 ıncı maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.

3. Kararda, davacıların murisi … ile davalı … arasında 31.08.1979 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, …’ın 20.09.2000 tarihinde vefat etmesiyle alınan mirasçılık belgesine göre geriye Osman, Zeliha, Kadir ve … mirasçı olarak kaldığı belirtilmiştir. Fethiye Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2000/1147 Esas, 2001/248 Karar sayılı dosyada …. ve …’ın mirası kayıtsız şartsız reddettiği, mirası reddinden sonra alınan Fethiye 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/618 Esas sayılı mirasçılık belgesinde … mirasçıları ….. ile birlikte … da mirası reddettiği halde….’un reddettiği mirasın akıbeti hakkında karar verilmediği açıklanmıştır.

4. Öte yandan… tarafından …’ın mirasçısı olduğundan bahisle Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan mirasçı olduğunun tespiti istemli davada …’nın Kadir mirasçısı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve karar henüz kesinleşmediği belirtilmiştir. … kendi adına asaleten … adına velayeten avukat …’e vekaletname vererek 2011/246 Esas sayılı dava dosyasında Kaan adına 2012/68 Esas sayılı dava dosyasında kendi adına tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu ifade edilmiştir. Mahkemece davacılar vekili …’in 12.05.2015 tarihli 31. celseye mazeret göstermeksizin katılmadığı gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.

5. Davacılar Kaan ve … vekili tarafından 14.05.2015 UYAP kayıt tarihli, 18.05.2015 evrak onaylanma tarihli süresinde yenileme dilekçesi verildiği halde mahkemece 07.07.2015 tarihinde 1 aylık süre geçtikten sonra dilekçenin havale edildiği, yenileme harcının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

6. Açıklanan nedenlerle; … tarafından açılan Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2015/274 Esas sayılı dava dosyası kesinleşmiş ise kesinleşme şerhi ile birlikte gerekçeli kararın bir örneğinin dosya arasına alınması, karar tarihi itibariyle reşit olan … tarafından avukat …’e verilmiş vekaletname var ise dosya arasına alınması ve …’ın terekesine temsilci tayin edilmesi için davacı tarafa yetki ve süre verildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında asıl dava yönünden yapılan değerlendirme; davacılar murisi ile davalı muris arasındaki sözleşmenin tapuya da şerh edilmemiş olması, ayni hakkın taşınmazları iktisap eden davalılara etki edemeyeceği, davalıların el ve işbirliği içerisinde davacıları zararlandırmak kastı ile hareket ettikleri ispat edilemediğinden tapuya güven ilkesi uyarınca iktisap ayni hak kazanan davalıların kazanımlarının korunması gerektiği, kanaatine varılarak tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir.

2. Maddi tazminat istemi yönünden; iştirak halinde malik olan ve fiili taksim sözleşmesi de ibraz edemeyen dolayısı ile zeminde kullandığı alan belli olmayan davalı …’ın, sözleşme tarihi itibari ile mülkiyeti ihtilaflı olan ve maliki bulunmadığı taşınmazın devrine ilişkin sözleşme geçersiz olduğu, tapulu taşınmazın harici sözleşme ile satışı davacıya tescil hakkı vermeyeceği, davacılar murisinin sözleşmede kararlaştırılan bedeli kısmen ödediği, davacının güncel bedelin iadesini sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince sözleşmenin tarafı olan davalı …’dan talep edebileceği, diğer davlıların bilerek ve isteyerek kötüniyetli olarak davacıları zarara uğratmak kastı ile hareket ettikleri iddiasının ispat edilemediği, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan satış bedelinin uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları ile 10.07.1940 tarih, 1939/2 Esas, 1940/77 Karar ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı değerlendirilerek 100.000,00 TL’nin dava tarihi itibarı ile ulaştığı değer olan 6.120,00 TL’nin davalı …’dan alınarak davacılar … ve …’a veraset ilamındaki payları oranında verilmesine, diğer davalılar aleyhine ikame edilen maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

3. Birleştirilen Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/246 Esas sayılı dosyası yönünden yapılan değerlendirme; davacılar murisi ile davalı muris arasındaki sözleşmenin tapuya da şerh edilmemiş olması, ayni hakkın taşınmazları iktisap eden davalılara etki edemeyeceği, davalıların el ve işbirliği içerisinde davacıları zararlandırmak kastı ile hareket ettikleri ispat edilemediğinden tapuya güven ilkesi uyarınca iktisap ayni hak kazanan davalıların kazanımlarının korunması gerektiği kanaatine varılarak tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir.

4. Maddi tazminat istemi yönünden; tapulu taşınmazın harici sözleşme ile satışı davacıya tescil hakkı vermeyeceği, davacılar murisinin sözleşmede kararlaştırılan bedeli kısmen ödediği, davacının güncel bedelin iadesini sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince sözleşmenin tarafı olan davalı …’dan talep edebileceği, diğer davalıların bilerek ve isteyerek kötüniyetli olarak davacıları zarara uğratmak kastı ile hareket ettikleri iddiasının ispat edilemediği, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan satış bedelinin uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları ile 10.07.1940 tarih, 1939/2 Esas, 1940/77 Karar ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı değerlendirilerek 100.000,00 TL’nin dava tarihi itibarı ile ulaştığı değer olan 6.120,00 TL’nin davalı …’dan alınarak davacı …’a veraset ilamındaki payı oranında verilmesine, diğer davalılar aleyhine ikame edilen maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

5. Birleştirilen 2012/68 Esas sayılı dosyası yönünden yapılan değerlendirme; davacı…’ın kök muris …’ın mirasçısı olmadığının Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/05/2016 tarihli ve 2015/274 Esas, 2016/203 sayılı temyiz incelemesi sonucunda onanarak kesinleşmiş olan kararı ile tespit edilmiş olması nedeni ile davacı…’ın …’ın mirasına ilişkin herhangi bir talepte bulunamayacağı anlaşıldığından birleşen 2012/68 Esas sayılı davasının tüm talepler yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.

6. Birleştirilen Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/159 Esas (Eski 1998/473 Esas) sayılı dosyası yönünden yapılan değerlendirmede; davacılar adına kayıtlı 182 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalıların murisi … tarafından fen Bilirişisi raporunda belirtildiği üzere tek katlı binanın yapıldığı ve muris vefat ettikten sonra davalılardan …, … ve … tarafından müdahalenin devam ettiği anlaşılmakla el atmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne, ecrimisile ilişkin talepten feragat edildiğinden reddine, davalılardan …’ın dava konusu taşınmaza her hangi bir müdahalesi bulunmadığından … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili, birleştirilen 2011/159 Esas sayılı dosya davacılar ve asıl ve birleştirilen dosyalarda bir kısım davalılar vekili Av. …, asıl ve birleştirilen 2011/246 ve 2012/68 Esas sayılı dosyalarda davacılar vekili Av. … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Birleştirilen 2011/159 Esas sayılı dosyada davacılar ve asıl ve birleştirilen dosyalarda bir kısım davalılar vekili; 136.586,00TL’ye göre harcın tamamlanmasına rağmen birleşen Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/159 Esas sayılı dosya açısından harç konusunda olumlu olumsuz karar verilmediğini, lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Asıl ve birleştirilen 2011/246 ve 2012/68 Esas sayılı dosyalarda davacılar vekili Av. …;
a) Yargılamaya konu satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğunu, noterde düzenlendiğini, iştirak halinin sözleşmenin geçerliliğini etkilemeyeceğini,

b) Kadastro Mahkemesinin 1996 yılında verdiği karar 1997 yılında kesinleşmiş ve bu karar doğrultusunda 25.000 m² alanlı taşınmaz… mirasçıları adına tescille birlikte iştirak halinde mülkiyet müşterek mülkiyete dönüşmesiyle ve ifa engelinin de ortadan kalktığını,

c) Davalılara yapılan satışta hem alıcıların, hem de satıcının kötü niyetli olduğu, davacıların şahsi haklarını ortadan kaldırmak ve onlara zarar vermek kastı ile hareket edildiği kanıtlandığını,

d) Davalıların, satın aldıkları 1998 yılı itibari ile yaklaşık yirmi yıl kapı komşusu olduklarını, davacılara ait yerin tapusunu almalarının dahi tek başına kötü niyetli olduklarını ve davacılara zarar verme kastı ile hareket ettiklerini kanıtlamaya yettiğini,

e) Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeline göre hesaplanması ve ayrıca müvekkillere ait yapının ve yapıdaki tüm iyileştirme durumlarına göre belirlenen bedelinin de hesaplanarak müvekkillere ödenmesi gerektiğini,

f) El atmanın önlenmesi ve yıkım kararının reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428, 433, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 10.07.1940 tarih, 1939/2 Esas, 1940/77 Karar ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 683, 706 ve 716 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 29, 97 ve 237 inci maddeleri, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
a. Asıl ve birleşen 2011/246 ve 2012/68 Esas Sayılı Dosyalarda Davacılar Vekili Av. …’in Temyiz Talebi Yönünden Yapılan İnceleme
1. Davalı … 31.08.1979 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca 1 ada 1 sayılı parselde kayıtlı taşınmazdaki miras hissesine tekabül eden yerden 1000 m²’lik kısmını davacıların murisi …’a satmayı vaat etmiş, sözleşme uyarınca zilyetlik …’a devredilmiştir. Sözleşmede vaat karşılığı 100.000,00 TL peşin alındığı, bakiye kalan 400.000,00 TL’nin ise vaat borçlusu Fitnat’a intikal ve tescilin tamamlanmasından sonra en geç altı ay içinde ödeneceği açıklanmıştır.

2. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşme türlerinde kural olarak, taraflardan birinin önceden ifada bulunma yükümlülüğü mevcut değilse, kendi edimini ifa etmeyen borçlu, karşı taraftan edimini ifa etmesini talep edemeyecektir ( Ahmet M. Kılıçoğlu; Borçlar Hukuk Genel Hükümler, Yeni Borçlar Kanununa göre Hazırlanmış; Genişletilmiş 15. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara 2012, s.581). Bu husus 6098 sayılı Kanun’un 97 nci maddesinde “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” hükmü ile düzenlenmiştir.

3. Davalı … vekili cevap dilekçesinde, 08.04.1997 tarihinde kadastro işlemleri kesinleştikten sonra davalının davacıların murisine hisse vermeyi teklif ettiğini, ancak …’ın bedel ödemeden tapu iptal ve tescil istediğini ileri sürmüştür. Sözleşme kapsamına göre 100.000,00 TL ödendiği, vaat alacaklısının satış bedelinin tamamını ödemediği anlaşılmıştır.

4. Mahkemece, taşınmazın yargılama sırasında ada parsel numarasının değiştiği gözetilerek, davalı …’ın satış vaadi sözleşmesinin tarafı olduğu dikkate alınarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 97 nci maddesi uyarınca birlikte ifa kuralı gereğince bakiye satış bedeli konusunda sözleşmedeki satış bedeli ile davacılar murisinin ödemiş olduğu bedel oranlanarak, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli belirlendikten sonra satış bedelindeki oranlamayla çarpılarak saptanacak bakiye satış bedelinin depo ettirilmesi; bu bedel ödendiği taktirde tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

b.Birleştirilen 2011/159 Esas Sayılı Davada Davacılar Vekili Av. …’ın Temyiz Talebi Yönünden Yapılan İnceleme
Davacılar vekilinin 2011/159 Esas sayılı dosyada 06.10.2015 tarihli kararı temyiz etmemiş, 23.11.2015 havale tarihli dilekçesiyle kararın onanmasını talep etmiştir. Davacılar vekilinin kesinleşen bu karar sonrası tamamladığı harç miktarı dikkate alınarak lehine vekalet ücretine hükmedilemez. Bilahare davacılar vekilinin birleşen 2011/159 Esas sayılı dosyada 02.07.2022 tarihinde tamamlanan harcın iadesine karar verilmemesi hatalıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı … Vekilinin Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

B. Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili Av. …’in temyizi yönünden
temyiz olunan mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı Aktürk Şirketine iadesine,

C. Birleştirilen 2011/159 Esas sayılı davada davacılar vekilinin temyizi yönünden davacılar vekilinin temyiz talebinin reddine, harcın iadesinin mahal mahkemesince dikkate alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.