Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/1523 E. 2023/2256 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1523
KARAR NO : 2023/2256
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen el atmanın önlenmesine ve ecrimisile ilişkin birleşen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde, dava konusu 361 parsel sayılı taşınmaza yönelik Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.1998 tarihli ve 1995/56 Esas, 1998/179 Karar sayılı kararı ile davalıların el atmasının önlenmesine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, bu kararın infaz edildiğini ancak davalıların ertesi gün tekrar taşınmaza girdiklerini, o tarihten bu yana taşınmazı haksız işgale devam ettiklerini, davalılara Antalya …. Noterliğinin 30.12.2005 tarih 35525 yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini belirterek, davalıların el atmasının önlenmesini, davalılarca yapılan ev, dükkan, bina, müştemilat ve ağaçların kal’ini, şimdilik 40.000,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsilini talep etmiş, birleştirilen 2009/441 Esas sayılı dosyada da 01.06.2006–01.08.2009 tarihleri arasındaki 38 aylık dönem için 38.000,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

2. Birleştirilen Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/87 Esas sayılı dosyasında, davacılar…. ve diğerleri vekili, dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazda vekil edenlerinin de hissesi olduğunu, 1990 yıllardan beri davalıların taşınmaza ev, bina, yapı ve müştemilat yaparak, ağaç dikerek, bahçe yetiştirerek müdahale ettiğini belirterek, yapı ve ağaçların kalini, 1990–01.08.2009 tarihleri arasındaki dönem için 23.000,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Asıl davada, davalılar …, …, …, …,…süresinden sonra vermiş oldukları cevap dilekçesi ile Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/13 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava konusu edilen ev ve dükkanlarının büyük kısmının kendilerine ait 360 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kaldığını, geriye dönük 5 yıldan fazla ecrimisilin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesini 16.09.2015 tarihli ve 2013/189 Esas, 2015/339 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüyle, davalılar tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, ağaçlar ile imarsız yapıların kaline ve ecrimisil alacağının taleple bağlı kalınarak 2001-2006 yılları için 40.000,00 TL, 2006-2009 yılları için 38.000,00 TL’nin davalılardan alınarak miras payları oranında davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.10.2020 tarihli ve 2018/5293 Esas, 2020/5951 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar taleple bağlı kalınarak ecrimisile hükmedildiği belirtilmiş ise de, hangi dava dosyasında ne kadar alacağın kabul edildiğinin hükümden anlaşılamadığı, mahkemece, talep miktarları da dikkate alınarak, her bir dava yönünden hangi alacak kalemi için ne miktar talebin kabul edildiğinin açıkça yazılarak karar verilmesi gerekirken, açık ve anlaşılır olmayacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına, davacılar ve davalıların bu husus dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıların uzun zamandır dava konusu 361 parsel sayılı taşınmazı haksız olarak kullandıklarının sabit olduğu anlaşılmakla, el atmanın önlenmesi ve kal’e ilişkin hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, ecrimisil talepleri yönünden, davacıların paylarına düşen miktar hükümde ayrı ayrı belirtilmek suretiyle, asıl davada toplam 23.841,70 TL, birleştirilen 2009/441 Esas sayılı davada toplam 25.096,42 TL, birleştirilen 2014/87 Esas sayılı davada 29.061,87 TL ecrimisilin davalılardan karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyizinde, mahkemece hükmedilen ecrimisilin düşük olduğunu, dava konusu yerin turizm bölgesinde olduğunun gözetilmesi gerektiğini, emsal değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, ayrıca davalılar zamanaşımı def’inde bulunmamış olduğu halde mahkemece 5 yıllık ecrimisile hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl ve birleştirilen 2014/87 Esas sayılı dosyada el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleştirilen 2009/441 Esas sayılı dosyada ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece hüküm fıkrasının 9 uncu bendinde 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan Mustafa Aslan’dan alınmasına karar verilmiş olduğu, ancak bu ayrımın ne sebeple yapıldığı açıklanmadığı gibi davacılar arasında Mustafa Aslan isimli bir kişinin de bulunmadığı anlaşılmakla, hüküm bu yönüyle bozmayı gerektirir.

3. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik yukarıda 2 nci bentte belirtilen temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 9 numaralı bendinde yer alan “Mustafa Aslan’dan” ibaresinin çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.