Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/1410 E. 2023/3184 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1410
KARAR NO : 2023/3184
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davalıların malik oldukları 9236 ada 5 parsel sayılı gayrimenkul üzerinde kaçak olarak 2001 yılında inşaat yapıldığını ve yapılan binanın müvekkilinin taşınmazına tecavüzlü olduğunu, aynı zamanda taşınmazlarının cephesine pencere açmak suretiyle de tecavüzlerinin bulunduğunu, Şişli Belediyesi tarafından inşaat mühürlendiği halde mührün kopartılmak suretiyle kaçak, tecavüzlü inşaata devam edildiğini ve kaçak olarak yapılan binada davalıların oturduklarını belirterek 5 No.lu parsel üzerinde yapılan binanın müvekkilinin parsel ya da parsellerine (15-16) vaki tecavüzün önlenmesine, muhdesatın kal’ine ve sıfır noktasından açılmış bulunan pencerelerin kapatılmasına, geriye doğru 5 yıl için toplam 20.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesince: “…kayden davacının pay sahibi olduğu 29 parsel sayılı taşınmaza, komşu 5 parselde yapılan binanın taşkın olduğu saptanmak suretiyle el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmiş olmasının kural olarak doğru olduğu ancak Şişli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/41 Esas sayılı dava dosyası ile eldeki davaya konu yapılan bölüm yönünden davalılar tarafından davacı aleyhine temliken tescil davası açıldığı, davanın halen derdest olduğu, bu durumda eldeki davada yıkım isteği de bulunduğuna göre ileride giderilmesi olanaksız zararlara yol açılmaması bakımından bu davanın sonucunun beklenmesinde yarar bulunduğu, söz konusu iptal-tescil davasının eldeki dava bakımından bekletici mesele sayılması…” gerekliliğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılardan … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesince: “…Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra bozma ilamında sözü edilen temliken tescil davasının sonucu beklenerek yazılı şekilde karar verilmiş olduğu, ancak bilindiği üzere, yıkım istekli davaların, yıkılması istenen binanın ana nüvesinin yer aldığı taşınmaz maliklerinin tamamına yöneltilmesinin zorunlu olduğu, dava tarihi itibariyle 9236 ada 5 sayılı parselin tüm maliklerine karşı dava yöneltilmiş ise de, yargılama aşamasında bu maliklerden davalı …’nın, payını 18.02.2009 tarihinde dava dışı …’e satış suretiyle temlik ettiği halde mahkemece bu yön üzerinde durulmaksızın davanın sonuçlandırıldığı…” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı … haricindeki davalılar ile dahili davalının, davacının hissedarı olduğu 29 parsel sayılı taşınmaza taşkın olarak inşa ettikleri binanın, bilirkişilerin krokisinde (A) harfi ile gösterdikleri sarı renk ile boyadıkları 42 metrekarelik kısmının kal’i ile davalı … haricindeki davalıların ve dahili davalının bu kısma ilişkin müdahalelerinin men’ine, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, kal talebi bakımından davalı … bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı …. temyiz dilekçesinde özetle; ecrimisil koşullarının oluşmadığını, dava konusu edilen alanın taraflarına protokolle satıldığını, TMK’nın 724 üncü maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerekteğini, binanın kal’i durumunda faiş zararın meydana geleceğini savunmuştur.

2. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu savunmuştur

3. Bir kısım davalılar temyiz dilekçesinde özetle; taşkın bina yapımına itiraz etmediğini davacının, kendilerinin imar barışından yararlandıklarını, ecrimisil şartlarının oluşmadığını ve yeterli araştırma yapılmadığını, 07.02.2012 tarihli protokol gereğince davacıya ödeme yapıldığını ancak davacının protokol gereğini yapmadığını ve davadan feragat etmediğini, davacının arsasındaki inşaat alanında da bir daralma olmayacağını savunmuşlardır.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil taleplerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Hemen belirtilmelidir ki, mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır.

Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuzdur. Anılan korumanın istenmesi durumunda da hakkın kötüye kullanıldığından söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur.

Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683 üncü maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, bozma ilamında belirtildiği üzere yıkılması istenen binanın ana nüvesinin yer aldığı taşınmaz maliklerinin tamamına davanın yöneltilmesi suretiyle verilen kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle bir kısım davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.