Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/1215 E. 2023/1683 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1215
KARAR NO : 2023/1683
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararı davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan borçlu … ‘ın borcundan dolayı İcra ve İflas Kanununun 121 inci maddesi uyarınca icra mahkemesinden alınan yetki belgesi uyarınca davalının elbirliği halinde maliki olduğu 79 ada 12 parsel sayılı taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 06.05.2009 tarihli ve 2007/987 Esas, 2009/565 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı, yargılamada noksanlıkların bulunduğunu, dava konusu edilen taşınmazı her ne kadar paylaşmak mümkün değilse de; bu taşınmaz üzerinde imar değişikliği yapıldığını, yeni planlara göre karar verilmesi gerektiğini, ivaz denkleştirme ile ilgili işlemlerin tam olarak yapılmadığını ve son olarak değerin yerinde olmadığını ileri sürmektedir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
1. Dosya içeriğine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. Davada borçlu ortağın alacaklısı, İcra Mahkemesinden İİK’nın 121 inci maddesine göre aldığı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açmıştır. İcra takip borçlusunun elbirliği halinde malik olduğu taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve karar süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dairemize gelmiştir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 437 nci maddesinin birinci fıkrası, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, İcra ve İflas Kanunu’nun 121 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 698 inci vd. maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut olaya gelince; davacı tarafından borçlu … hakkında, …. İcra Müdürlüğünün 2006/15 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibi neticesinde, dava konusu taşınmazdaki Nazan Karıksız miras hissesi üzerine haciz konularak, Çorlu İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/740 Esas, 2007/608 Karar sayılı dosyası üzerinden İİK’nın 121 inci maddesi gereğince verilen yetki belgesine istinaden ortaklığı giderilmesi davası açılmıştır.

3. Dosya kapsamında yer alan tapu kayıtları incelendiğinde davalı borçlunun, dava konusu edilen taşınmazda elbirliği halinde miras hissesinin bulunduğu, yukarıda belirtilen icra dosyasından da bu taşınmaz üzerinde haciz işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır.

4. Dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın ivaz denkleştirme sureti ile dahi giderilemeyeceği, ortaklığın satış sureti ile giderilmesinin uygun olacağına ilişkin bilirkişi raporları dosya içeriğinde mevcuttur.

5.İlk derece mahkemesinin kararının 2 (iki) No.lu bendinde satışın ”genel” açık artırma usulü ile yapılacağının açıkça belirtilmemiş olması ve temyiz süresinin mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 437 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince 8 (sekiz) gün olduğu ifade edilmiş olmasına rağmen kararda temyiz süresinin 10 gün olarak belirtilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Davalının mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının, hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde “birlikte” kelimesinden sonra gelmek üzere ”genel” kelimesi yazılmak, hükmün son cümlesinde ”10 gün” kelimesi hükümden çıkartılarak ”8 gün” yazılmak sureti ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.