Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2023/1046 E. 2023/2171 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1046
KARAR NO : 2023/2171
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mhk. Sıfatıyla)

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil ile tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 07.03.2014 tarihli sözleşme ile davalıya ait Karabük ili, …. ilçesi, …. Mahallesi, …. ada 15 parsel üzerine yapılacak binanın projesinde yer alan bodrum kat 1 No.lu bağımsız bölümün satışı konusunda anlaşma yapıldığını, dairenin anahtar teslim şartlı olarak 68.000,00 TL bedel karşılığında satışının kararlaştırıldığını ve teslim tarihi olarak da 30.12.2014 tarihinin belirlendiğini, sözleşme uyarınca kararlaştırılan bedelden 28.000,00 TL’sinin sözleşme anında ödendiğini, bu hususun sözleşmede de yer aldığını, sözleşme gereği dava konusu bağımsız bölümün 19.03.2015 tarihinde müvekkili adına tescil edildiğini ve aynı gün müvekkilinin 40.000,00 TL konut kredisi kullandığını ve bu bedelin davalıya ödendiğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan bu sözleşmenin ön ödemeli konut satış sözleşmesi olduğunu ve müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen dairenin teslim edilmediğini, davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediğini belirterek sözleşmenin feshi ile davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile davalı adına tescilini, davalıya ödenen 68.000,00 TL ile satış masrafları, kredi masrafları ve kira kaybının davacıya ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin … ada 15 parsel bodrum kat 1 No.lu bağımsız bölümü davacıya 19.03.2015 tarihli resmi senetle sattığını, daha öncesinde tarafların imzaladığı başka bir sözleşme olmadığını, müvekkilinin satış bedeli olan toplam 40.000,00 TL’yi davacıdan satış günü aldığını, dairenin bedelinin 40.000,00 TL olduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu sözleşmeyi kabul etmediklerini, sözleşmenin aslının dosyaya sunulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.06.2016 tarihli ve 2016/22 Esas, 2016/160 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı arasındaki konut sözleşmesinin eki olarak bulunan 07.03.2014 tarihli sözleşmeye göre dairenin tesliminin 30.12.2014 tarihinde anahtar teslimi ve iskan alınmak suretiyle yapılacağının belirtildiği, davacıya 19.03.2015 tarihinde taşınmazın mülkiyetinin naklinin gerçekleştiği, davalının sözleşmeye konu edimini yerine getirmemesi sebebiyle davacının satış sözleşmesini fesh etme isteminin yerinde olduğu, feshedilen sözleşmeye dayanarak ödediği bedelin iadesini talep edebileceği, tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz, davacı vekili ise karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 28.02.2022 tarihli ve 2021/8240 Esas, 2022/1477 Karar sayılı kararıyla; “Harcın ikmal edilmemesi, davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılacağına ilişkin ara karar verilmesi ve bir kısım duruşma zabıt başlıklarında tüketici mahkemesi sıfatıyla bakıldığı belirtilmiş olduğundan mahkemenin bu davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla baktığının kabulü gerekir. Dairemizin 22/09/2021 tarih 2021/1227 Esas, 2021/990 Karar sayılı bozma ilamımız bu haliyle maddi hataya dayalı olup, kaldırılarak hükmün esasının incelenmesi gerekmiştir. Davacının dayandığı sözleşme aslı ibraz edilememiş olup, davalı sözleşmeyi ve içeriğini kabul etmemektedir. Dosyada sözleşme aslı bulunmadığından, her zaman için sözleşme ve içeriği değiştirilebilecek şekilde fotokopi suretine dayalı hüküm kurulması mümkün değildir. Davacı davasını geçerli, yazılı bir sözleşme ile kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.” gerekçesiyle davacı tarafın karar düzeltme talebi kabul edilerek görev bozmasına ilişkin kararın kaldırılmasına ve hükmün yazılı gerekçe ile bozulmasına oyçokluğuyla karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; fotokopi olarak sunulan evrakın yazılı şekil şartını sağlamadığı, bu haliyle dava konusu taşınmazın inşaat yüklenicisinden alacağın temliki mahiyetinde alındığının kabul edilemeyeceği, buna göre taraflar arasında dava konusu taşınmazın tapu sicilinde yapılan 19/03/2015 tarihli resmi satış senedine itibar edilmesi gerektiği, tapu satış sözleşmesinde taşınmazı belirtilen koşullarla almayı davacının kabul ettiği, davacının talep konusu iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
07.03.2014 tarihli sözleşmenin içeriğine uygun işlem yapıldığını, bu kapsamda 19.03.2015 tarihinde taşınmazın davacıya devredildiğini, sözleşmenin içeriği konusunda kuşku bulunmadığını, aslı sunulamadığından davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığını, sözleşme uyarınca edimin ifasına başlayan davalının sözleşmeye yönelik itirazlarının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, sözleşmenin geçersizliğini iddia eden davalının ispat yükü altında olduğunu, hayatın olağan akışında 6502 sayılı Kanun kapsamında kalan satışlarda anahtar teslim olarak satışının kararlaştırıldığının kabul edilmesi gerektiğini, aksini ispatın davalı yükümlülüğünde olduğunu, anahtar tesliminin yapılmadığının sabit olduğunu, en azından resmi satış senedi uyarınca davanın kabul edilmesi gerektiğini, diğer tazminat taleplerinin reddinin de yerinde olmadığını belirtmek suretiyle hükmü temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
30.09.1988 tarihli ve 1987/2Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İBBGK Kararı, Türk Borçlar Kanununun 184 üncü maddesi, 6502 sayılı Kanunun 8 inci ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.