Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/940 E. 2023/2398 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/940
KARAR NO : 2023/2398
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 2010 yılında 824 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan mevcut binanın Gazanfer Bilge Caddesine bakan tarafında yer alan bodrum ve dükkan katı için adi yazılı satış sözleşmesi imzaladıklarını, 105.000,00 TL bedel ile bu bölümleri müvekkilinin satın aldığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte dava konusu yerin milli emlâk taşınmazı olduğunun davalı tarafından müvekkile söylenmeksizin satışın yapıldığını, davalının bu yeri 2017 yılında Milli Emlâk Genel Müdürlüğünden satın alarak adına tescil ettirdiğini belirterek, sözleşme ile satılan kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Maliye Hazinesine ait olan arsa üzerinde 7 bağımsız bölümü olan bir bina inşa ettiğini ve maliki bulunduğu bu binayı yıllardır fiilen kullanmakta olduğunu, taşınmaz mülkiyetinin Maliye Hazinesi tarafından, üzerindeki yapı sahibine devredilmek üzere Kartal Belediyesine devredildiğini, Kartal Belediye Başkanlığınca taşınmazı satın alması için müvekkiline teklif yazısı gönderildiğini, müvekkili ile Kartal Belediyesi arasında yapılan 22.08.2017 tarihli sözleşme gereği ödemelerin düzenli olarak yapılmaya devam olunduğunu ancak, taşınmazın davalı müvekkili adına tapuda henüz tescil edilmediğini, bu aşamada tapu iptali ve tescil davası açılamayacağını ve davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının 5.000,00 TL dışında hiçbir ödeme yapmadığını ve sözleşmenin gereğini yerine getirmediğini, davacı aleyhine açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerini içeren davanın mahkemece kabul edildiğini, tüm bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesince, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince, “davanın öne sürülme gerekçesine göre tapu iptal tescil olduğu, bu durumda henüz tapunun davalı adına düzenlenmediği, davalı adına devredilip devredilmeyeceğinin belli olmadığı, davalının tapuda taraf olmadığı bir taşınmaz için davalıya tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı” gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili dava dilekçesindeki nedenleri tekrar ederek, Kartal Belediyesinin dava konusu yerin zilyedini araştırmadan davalı ile satış sözleşmesi yapmasının hukuka ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, bu sebeple Belediyenin davaya müdahil davalı olarak katılması gerektiğini, bu yöndeki bu taleplerinin Mahkemece reddinin doğru olmadığını belirterek istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesindeki nedenleri tekrar ederek, dava konusu taşınmazın 13.12.2018 tarihinde davalı adına tescilinin yapıldığı hususunun dosyaya bildirildiğini, bu durumun dikkate alınmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince sözleşmenin hukuki niteliğini incelemeden hüküm kurulmasının hukuka ve yasalara aykırı olduğunu belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Türk Medeni Kanunu’nun 706 ncı, Borçlar Kanun’un 213 üncü (Türk Borçlar Kanunu 237), 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ncı maddesi ve Noterlik Kanun’un 60 ıncı maddesi hükümleri uyarınca tapuda kayıtlı olan taşınmazların resmî şekilde yapılmayan satışlarına hukukça değer verilemez ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil edemez. Bu husus, kamu düzeniyle ilgilidir ve re’sen gözetilir.

2. Resmî şekilde düzenlenmemiş olan ve geçerli olmayan tapulu taşınmaz satış sözleşmesine istinaden tapu iptali ve tescil talep edilemez. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının resmî şekilde düzenlenmemiş geçersiz (şifahi) sözleşme nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği gözetilmelidir.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.