YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/854
KARAR NO : 2023/2753
KARAR TARİHİ : 22.05.2023
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, kâl ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 117 ada 117 parsel ile 117 ada 116 parselde kayıtlı taşınmazlar üzerindeki yurt binasının davalı tarafından 10.08.2006 tarihli kira sözleşmesi ile 15 yıllığına kiralandığını, davalı firmanın Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/396 Esas, 2010/238 Karar sayılı dosyası ile sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep ettiğini, taleplerinin kabul edildiğini, Yargıtayca onanmasına karar verildiğini, kararın 05.10.2011 tarihinde kesinleştiğini, idare tarafından Sinop İcra Mahkemesinin 2010/33 Esas, 2011/47 Karar sayılı dosyası ile kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle tahliye talepli dava açıldığını, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 03.10.2011 tarihli kararı ile tahliye kararının onandığını, kesinleşmiş mahkeme ilamına rağmen davalı firmanın taşınmazlar üzerindeki 3 adet ahşap 2 adet prefabrik taşınabilir yapıyı sökmediğini, idarenin 20.12.2018 tarihli tutanağı ile mahallinde yapılan incelemede mülkiyeti idareye ait taşınmazın muhtelif yerlerine çeşitli ebatlarda ağaç ve prefabrik olarak 5 adet yapının kurulduğunun tespit edildiğini, idarenin 21.12.2018 tarihli yazısı ile taşınmazın 15 gün içerisinde boşaltılarak teslim edilmediği takdirde taşınmazın tahliyesi ile ayrıca fuzuli şagil durumunda olunduğundan fuzuli işgal bedeli talebi için yasal yollara başvurulacağı hususunun bildirilmiş olmasına rağmen 18.01.2019 tarihinde yapılan incelemede izinsiz olarak kurulan yapıların tahliye edilmediğinin tespit edildiğini, bu nedenlerle davalının 117 ada 117 parsel ile 117 ada 116 parselde kayıtlı taşınmazlara yönelik el atmanın önlenmesine, dava konusu taşınmazların üzerindeki yapıların yıkım yahut sökülmek suretiyle kaldırılmasına, taşınmazlar üzerine 5 adet yapı yaparak kötü niyetli şagil durumuna düşen davalı firmanın kullandığı kısmın HMK’nın 107 nci maddesi gereğince bilirkişi raporu ile tespitinden sonra artırılmak üzere şimdilik 5000,00 TL ecrimisil tazminatının her dönem sonu itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yapıları 2018 yılında aldıkları yapı kayıt belgesine istinaden kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sinop 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.03.2021 tarih 2019/29 Esas, 2021/122 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulü ile;
1. 20.02.2020 tarihli fen bilirkişisi tarafından düzenlenmiş raporda belirtilen ve rapor ekindeki krokide A, B, C, D ve E harfleri ile gösterilen 202.00 m2’lik taşınmaz kısmına davalının yaptığı müdahalenin men’ine, bu kısımların kâl’ine,
2. 202.00 m²’lik alanın ecrimisil bedeli olan 14.720,00 TL’nin her dönem sonu için dönemsel yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; ecrimisil bedelinin düşük hesaplandığını, 18.02.2020 tarihinde emsal kira sözleşmelerinin dosyaya sunulmasına rağmen ecrimisil bedelinin hesaplanmasında bu hususun değerlendirilmediğini, ayrıca Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün 13.02.2020 tarih ve 1548 sayılı yazısında emsal taşınmazların ecrimisil bedelinin 2018 yılı için 3,02 TL/m2 olduğu, 2019 yılı için 3,73 TL/m2 olduğunun belirtildiğini, dava konusu taşınmazların ticari amaçla kullanıldığını ve anayola cepheli olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı vekili; yerel mahkemece davalı lehine olan delillerinin değerlendirilmediğini, müvekkilin kullanımının çevre ve şehircilik bakanlığınca tanzim edilen yapı kayıt ve kullanım belgesine istinaden gerçekleştiğini, bir hakka dayananan kullanımı sonradan iptal edilen idari işlem akabinde haksız bulunması hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu, davacının iptale konu idari işlem nedeniyle uğradığı zararlar yönünden talepleri idari yargıda işlemi tesis eden idareye yöneltilmesi gerektiğini, husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf vekillerinin istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf taleplerini tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, kâl ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369’uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683’üncü ve 995’inci maddeleri,
3. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle mahkemece yapılan araştırmalara göre davacının temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.