Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/808 E. 2023/3527 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/808
KARAR NO : 2023/3527
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilleri ve davalının kardeş olup,…’un mirasçıları olduklarını murisin evvelden 2326 ve 2327 sayılı parsellerin maliki olmakla birlikte görünürde 2327 sayılı parselin davacılardan… adına kayıtlı bulunduğunu, murisin 2000 yılında vefatından sonra mirasçılar olarak bir araya gelerek taşınmazları satmaya karar verdiklerini ve bir şirkete sattıklarını, mirasçılar olarak bu para ile 4 adet dükkan almaya karar verdiklerini ve 1, 6, 7 ve 8 sayılı bağımsız bölümü davacılar ve annelerinin haklarını en iyi şekilde koruyacağını söyleyen davalı adına tescil ettirildiğini belirterek tapu kayıtlarının iptali ile müvekkillerinin miras hisseleri oranında adlarına tesciline bu mümkün olmadığı takdirde miras hisse oranının değerinin tespiti ile söz konusu hisselerin rayiç değerinin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı asil tarafından yemin edilmekle inançlı işlemin ispatlanamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların murislerinden kalan iki adet taşınmazın satımından elde edilen para ile alındığını, muristen kalan taşınmazların satış bedelinin davalı tarafından alındığını, davalının aldığını kabul ettiği değerin dahi alması gereken miras payının iki katından fazla olduğunu, davalının müvekkillerini hileli davranışları ile kandırdığını, talepleri olmadığı halde mahkemenin davayı hile olarak vasıflandırdığını ve delillerin buna göre değerlendirildiğini, oysaki kardeşler arasında yaşanan bu münazaada tanık dinlenmesinin de mümkün bulunduğunu, tanık Arife Sebahat Vanol beyanlarının tutanağa eksik ve yanlış geçtiğinden söz ederek yeniden dinlenilmek üzere mahkemeye başvurmuş ise de dinlenmediğini oysa ki tanığın beyanı karşısında yeniden dinlenmesi gerektiğini, tanığın usulüne uygun yemin ettirilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar vekili dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış mahkemece usulüne uygun olarak yemin eda ettirilmiş olup İlk Derece Mahkemesince verilen hükümde istinaf nedenlerine göre usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş bu sebeple istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle temyiz isteminde bulunmuşlardır.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın reddi kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.