Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/7441 E. 2023/1303 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7441
KARAR NO : 2023/1303
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında davanın kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili, 118 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılardan … ve Hanife Kansız, taşınmazın aynen taksim suretiyle ortaklığının giderilmesini isterken, diğer davalı … aynen taksim istemediğini, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istediğini belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.06.2016 tarihli ve 2015/267 Esas, 2016/221 Karar sayılı kararı ile; her ne kadar taşınmazın ifrazının uygunluğu bildirilmiş ise de, davalı …’ın ortaklığın satış yöntemiyle giderilmesini ısrarla istemesi, hissedarların muvaffakatlerinin almadan taşınmazın parsellere ayrılmasının uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılardan … ve Hanife Kansız temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (14). Hukuk Dairesinin 23.09.2020 tarihli ve 2016/17662 Esas, 2020/5353 Karar sayılı kararıyla; “…mahallinde 11.09.2015 tarihinde teknik bilirkişiler vasıtasıyla yapılan keşif sonrasında alınan 01.10.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazda yol, park ve çocuk bahçesine yapılacak olan terklerden sonra kentsel konut alanlarına denk gelen kısımlarda yeni imar parselleri oluşacağı, oluşacak imar parsellerinin taksiminin tapu kayıt malikleri arasında hisse değerleri ile orantılı bölünmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Aynen taksim konusunda bilirkişilerce uygun görüş belirtilmesine rağmen mahkemece yukarıda açıklanan ilkelere göre aynen taksimle ilgili araştırma yapılmaksızın davalı …’ın ortaklığın satış yöntemiyle giderilmesini ısrarla istemesi ve hissedarların muvaffakatlerini almadan taşınmazın parsellere ayrılmasının uygun olmadığı gerekçesiyle satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir…” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporlarında aynen taksim için öncelikle maliklerin muvafakatlerinin alınması ve kendi aralarında anlaşmalarının sağlanması, bu mümkün olmadığında takdir mahkemeye ait olmak üzere kura yoluyla arsaların taksiminin mümkün olduğunun bildirildiği anlaşılmış olup, tarafların ortaklığın kura yoluyla taksimini değil satış sureti ile giderilmesini istedikleri anlaşıldığından, dava konusu taşınmazların ortaklığının aynen taksim sureti ile değil, satış sureti ile giderilmesi kanaati ile davanın kabulüne, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın ayni olarak bölünmesinin mümkün olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi davasında, taşınmazın satış usulünün belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanunun 297 inci maddesi.

3. Değerlendirme
Somut olaya gelince; dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Davaya konu taşınmaz hakkında ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin hüküm kurulurken, satış bedelinin taşınmazın beyanlar hanesinde belirtilen muhdesat şerhi dikkate alınmak suretiyle oranlaması yapılarak dağıtılması gerekirken mahkemece, bu duruma aykırı olacak şekilde; hüküm fıkrasının (2/a) bendinin ilk kısmında satış bedelinin paydaşlara tapuda belirtilen hisseleri oranında dağıtılmasına karar verilmiş olup, hükmün (2/b) bendinin ilk kısmında satış bedelinin dağıtılması ile ilgili muhdesat oranlaması yapılmak suretiyle yeniden farklı bir hüküm kurularak çelişki oluşturulduğundan infazda tereddüte neden olacak hükmün bozulması gerekmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.