Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/7386 E. 2023/2519 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7386
KARAR NO : 2023/2519
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki harici satışa dayalı tapu iptal tescil veya temliken tescil, her iki talep uygun görülmediği takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın davacı … tarafından yapıldığının beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1991 yılında tapulu olan arsayı davalının amcası ….’den harici satış yoluyla satın aldığını, bedelinin ödendiğini, taşınmazdaki zilyetliğin müvekkiline teslim edildiğini, taşınmazdaki hisselerin bir kısmının 04.10.2012 yılında imar yoluyla Maliye Hâzinesi adına çıktığını, bir kısmının ise 16.09.2015 yılında tapu yenileme çalışmaları sırasında …’nın kendi adına çıktığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının davalılar üzerinden iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmadığı takdirde, bedeli ödenmek suretiyle adına tesciline, bunun da mümkün olmaması durumunda davaya konu taşınmazın rayiç bedelinin tespit edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmaz mülkiyetinin devren kazanılmasında kazanma sebebini teşkil eden sözleşmenin geçerliliği resmi şekilde yapılması gerektiği, davacının yapmış olduğu yapının dava konusu taşınmazın değerinden fazla olmadığı gibi davacının iyi niyetli olduğu kanaati mahkemece hasıl olmadığı, davacının davaya konu taşınmaza ilişkin bir bedel ödediğini ispatlayamadığı gerekçeleriyle tapu iptali ve tescil davasının reddine, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın davacı … tarafından yapıldığının beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalılara karşı açılmış çok sayıda emsal dava olduğunu, iddialarını tanık beyanlarıyla ispatladıklarını, müvekkilinin dava tarihine kadar yirmi iki yıldır zilyet olduğunu, harici satımla 1991 yılında alınmış olan bu arazide 2012 yılında yapılan kadastro çalışmalarında sebebini anlayamadıklarını, dava konusu yerin bir kısmının hazine adına kalan kısım ise 2015 yılında tapu yenileme çalışmaları esnasında 19.03.1983 yılında ölmüş olan … adına tescil edildiğini, davacının neden iyi niyetli olmadığının izah edilmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından sözleşmenin geçersiz olduğu, davacının yapıyı inşaa ettiği tarihte taşınmazın davalıların murisi adına tapulu olup bu durumda çaplı taşınmazlarda iyi niyet iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığı, arzın bedelinin de yapı bedelinden yüksek olduğu, harici satış bedelini ödediğine ilişkin herhangi bir delil ibraz edemediği, dinlenen tanıkların da bu hususta net bilgilerinin olmadığı anlaşılmakla mahkemece yazılı gerekçe ile tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın reddi kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 706; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 213 ve 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı 04.11.2016 tarihli dilekçesinde davalıların hisselerinin üçüncü kişilere devrini önlemek amacıyla taşınmazın tapu kaydına tedbir konulmasını ya da davalıdır şerhi işlenmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince talep yanlış nitelendirilerek 6100 sayılı Kanunu’nun 26 ncı maddesine aykırı olacak şekilde talep edilmediği halde taşınmaz üzerinde bulunan binanın davacı … tarafından yapıldığının beyanlar hanesine şerh verilmesine ilişkin hüküm kurulmuştur.

3. 4721 sayılı Kanunu’nun “Beyanlar” başlıklı 1012 nci maddesinin 2 ve 3 üncü fıkralarına göre ise taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü’nün 60 ıncı maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtme kütüğün beyanlar sütununda gösterilemez.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19 uncu maddesinin 2 nci fıkrası, muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetine ve tapunun beyanlar sütununda gösterilmesine izin veren özel yasal düzenleme getirmiştir. Anılan Kanun maddesinde, taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebileceği belirtilmiştir.

4. Mahkemece hüküm altına alınan şerh kararından etkilenenler tarafından bu husus temyiz itirazı ile Dairemiz önüne getirilmemişse de 6100 sayılı Kanunu’nun 369 uncu maddesi gereğince Yargıtay tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, Kanun’un açık hükmüne aykırı gördüğü hususları da inceleyebileceğinden, Kanun’un açık hükmüne aykırı olacak şekilde tapu kaydına şerh konulmasına hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın davacı … tarafından yapıldığının beyanlar hanesine şerh edilmesine” ibaresinin çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.