Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/7383 E. 2023/2475 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7383
KARAR NO : 2023/2475
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; 2014 ada, 1, 2, 4, 5 ve 2015 ada, 2 ve 4 sayılı parsellerin müvekkilleri tarafından satın alındığını, taşınmazlar üzerinde davalıya ait agrega malzemelerinin bulunduğunu, müvekkillerine ait taşınmazların bu şekilde haksız işgal edildiğini, daha önce bu konuda Sincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/113 Esas sayılı dosyası ile açtıkları davada müdahalenin men’ine ve dava tarihine kadar oluşan ecrimisile hükmedildiğini ileri sürerek 08.09.2009 tarihinden itibaren ecrimisil bedelinin belirlenerek şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 294.527,00 TL artırarak toplam 304.527,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davaya bakmaya Sincan Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, dava konusu taşınmazlar üzerindeki agrega malzemelerinin dava dışı Ankara-Polatlı yolu 2 inci kısım yol yapım işini üstlenen … İnşaat ve Mad. Ltd. Şti.’ne ait olduğunu savunarak, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, işin esası incelenecek olursa da davanın esastan reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda:“…davanın haksız işgal tazminatı istemine ilişkin olduğu, davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılmış olup, taşınmazın aynına ilişkin bulunmamasına göre HMK’nın 6 ıncı maddesi gereğince davalı vekilinin yetki itirazının yerinde olmadığı; davaya konu agreganın davalı ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında imzalanan Ankara-Polatlı/Sivrihisar yol yapım inşaatı sırasında çıkan malzeme olduğu ve iş sahibinin davalı, davacılara ait taşınmazın haksız işgalinden de davalının sorumlu olması gerektiğinden davalı vekilinin pasif husumet itirazının yerinde olmadığı, davalının, dava konusu taşınmazlara agrega malzemesi depolamak suretiyle fiili el atmasından dolayı 08.09.2009 tarihinden dava tarihi olan 18.07.2012 tarihine kadar davalının ödemesi gereken ecrimisil miktarının 304.527,00 TL olduğu…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; zamanaşımı def’inin dikkate alınmadığını, ecrimisil hesaplamasının hatalı yapıldığını savunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK’nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).

2. 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.

3. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK’nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.

4. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.

5. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.

6. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafça davacının kayden maliki bulunduğu taşınmazlara yol yapım çalışması esnasında tücavüzde bulunulduğunun, taraflar arasında evvelce görülerek karara çıkmış ve kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle; Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.