Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/728 E. 2023/2330 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/728
KARAR NO : 2023/2330
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : KARAİSALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar … ve … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi …. ile davalıların murisi ….adına velisi…. arasında satış vaadi sözleşmesi imzalanarak taşınmazın zilyetliğinin o tarihte devredildiğini, tapusunun verilmediğini, davalıların, davacılardan habersiz olarak taşınmazı satışa çıkarmak istediklerini ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında …. Köyü, 142 ada 6 parsel sayılı taşınmazın satış vaadini içeren Adana …. Noterliği’nin 21.01.1960 tarih, 1626 sayılı noter senedinin bulunduğunu, vaat alacaklısı ile vaat borçlusunun noter senedindeki kimlik bilgileri ile mirasçılık belgelerindeki kimlik bilgilerinin birbiri ile uyuştuğunu, dosyadaki tarafların vaat alacaklısı ve vaat borçlusunun yasal mirasçıları olduğunu, taşınmazın vaat borçlusunun yasal mirasçıları adına kayıtlı olduğunu, satış vaadi sözleşmesi gereği dava konusu taşınmazın mirasçılar adına tesciline ilişkin borç yerine getirilmediğinden vaat alacaklısının yasal mirasçılarının taşınmazın davacılar adına tescili gerektiğini, taşınmazın zilyetliği devredilmiş olduğundan zamanaşımı def’inin sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle 460/1024 oranla davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, hüküm tesis etmeye elverişli olmayan rapora dayanarak karar tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davayı esas yönden kabul anlamına gelmemekle birlikte 05.03.2020 tarihli duruşmanın 2 No.lu ara kararında belirlenen harç tamamlama ara kararına verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından harcın tamamlanmamasının usul hükümlerine aykırı olduğunu, dava harcının noter sözleşmesi üzerinden hesaplanması gerektiğini, vekalet ücretlerinin satış vaadi sözleşmesindeki değer üzerinden hesaplanması gerekirken, taşınmazın değeri üzerinden karar tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu hissenin zilyetliğinin devrinin yapılması nedeni ile bir kısım davalılar vekili tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i yerinde olmadığını, mahallinde yapılan keşif sonucu belirlenen değer üzerinden harcın tamamlatıldığı, bu değer üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilinin; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, : 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 706 ve 716 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 29 ve 237 inci maddeleri, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddelesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar … ve … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.