YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7150
KARAR NO : 2023/1086
KARAR TARİHİ : 23.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 05.11.2020 tarihli ve 2019/330 Esas, 2020/5780 Karar sayılı ilamıyla Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların mirasbırakanları Raymond Joseph Alfred Duboıs’ın dava konusu 1246 ada 62 parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 1, 2 ve 5 No.lu bağımsız bölümlerin, Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.12.2004 tarih ve 2003/1007 Esas, 2004/733 Karar sayılı ilamı ile davalı Hazine adına tescil edildiğini, ancak kayıt malikinin mirasçıları olduklarının veraset ilamıyla sabit olduğunu ileri sürerek dava konusu 1246 ada 62 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 2 ve 5 No.lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresinin geçtiğini, 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolması nedeniyle dava konusu taşınmazların Hazine adına tesciline karar verildiğini, davacıların mirasbırakanı ile kayıt malikinin aynı kişi olduklarının ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.07.2018 tarihli ve 2016/393 Esas, 2018/284 Karar sayılı kararıyla; davacılar tarafından İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/10/2016 tarihli ve 2016/707 Esas, 2016/612 Karar sayılı kararıyla mirasçılık belgesi sunulduğu, tapu malikinin mirasçıları olduklarının anlaşıldığı, TMK’nın 588/3 üncü maddesi gereği Devletin geri vermekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.12.2018 tarihli, 2018/1696 Esas, 2018/2090 Karar sayılı kararında, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf nedenleri yerinde görülmediği gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 05.11.2020 tarihli ve 2019/330 Esas, 2020/5780 Karar sayılı kararında; “… öncelikle dava konusu taşınmazların davalı Hazine adına hükmen tesciline ilişkin dayanak kayıtların tapudan getirtilmesi, Hazinenin taraf olduğu hasımlı veraset ilamı almak üzere davacılara önel verilmesi, davacıların önceki kayıt malikinin mirasçısı olduklarının belirlenmesi halinde davacıların mirasçılığı dikkate alınarak bir hüküm kurulması gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” denilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/978 Esas ve 2021/887 K. sayılı dosyasında verilen ve kesinleşen mirasçılık belgesine istinaden, davacıların tapu malikinin mirasçıları oldukları ve TMK’nın 588/3 üncü maddesi gereği taşınmazın mülkiyetinin Devlet tarafından, mirasçılık payları oranında davacılara geri verilmekle yükümlü olunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın evvelki maliki Raymond Joseph Alfred Duboıs ile davacıların murisi Raymond Joseph Alfred Duboıs’ın aynı kişi olduğunun tereddüte mahal vermeyecek şekilde ispat edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın evvelki maliki Raymond Joseph Alfred Duboıs’ın tapu kaydına dayanak teşkil eden nüfus bilgilerinin tapu müdürlüğünden celbi ile Raymond Joseph Alfred Duboıs ‘ın tabiiyetinde bulunduğu Fransa’dan Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla nüfus bilgilerinin ve mirasçısı bulunup bulunmadığının araştırılma yapılmasının icap ettiğini, davacıların Fransız Vatandaşı olup Türkiye ile Fransa arasında miras yoluyla mal iktisabı açısından mirasın açıldığı tarihte karşılıklılık bulunup bulunmadığının araştırılmasının zorunlu olduğunu, mahkemece noksan ve yetersiz inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, hükmün kaldırılmasını gerektiğini belirterek açıklanan ve re’sen nazara alınacak sebeplerle hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
TMK’nın 588/3 üncü maddesinde; “Devlet, gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür.
” hükmü yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.