Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/7116 E. 2023/1239 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7116
KARAR NO : 2023/1239
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen elatmanın önlenmesi, kâl olmaz ise tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in …. Mah. 453 ada, 5 parsel numaralı taşınmazın maliki olduğunu,…Yapı Kooperatifleri mevkinde bulunan siteden almış olduğu evini, alma ve kullanma nedeni olarak sahip olduğu deniz manzarasıyken, komşusu olan ve evinin önündeki evin maliki… tarafından yapılan eklenti nedeniyle manzarasının kapatılmış olduğunu, inşaata başladığında uyarılmasına rağmen olumsuz cevap verdiğini, mimari projelere aykırı imalatlar yapıldığını, öncelikle davalının yapmış olduğu müdahalenin ortadan kaldırılması için elatmanın önlenmesi ve eski hale iadesine, aksi taktirde yapılacak keşif ve düzenlenecek bilirkişi raporu neticesinde davacının evinde meydana gelen değer kaybı ve görüntü kirliliğinin tazmin bedeli için şimdilik 4.500,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı, davacı …’in evinin kendi binasının arkasında bulunduğunu, bu taşınmazları deniz manzaralı olarak almadıklarını, deniz manzarasını iki binanın arasından 150-200 cm²’lik boşluktan gördüklerini, binanın çatısı aktığı için tadilat yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/20 Esas, 2020/194 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme gerekçesinde ”komşu taşınmazın yeri, niteliği, konumu, kullanma amacı göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunmadığı, davacının objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanabileceği, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.”

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2020 tarihli ve 2020/1322 Esas, 2020/1582 Karar sayılı kararıyla; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. 7. Hukuk Dairesinin 19.01.2022 tarih, 2021/2150 Esas, 2022/578 Karar sayılı kararı ile “Somut olayda; mahkemece, 10.05.2019 tarihli keşif sonucu düzenlenen 15.10.2019 tarihli heyet raporu ile 04.02.2020 tarihli ek rapor değerleme uzmanı ve inşaat bilirkişisi heyet raporu, 15.05.2019 ve 29.07.2019 tarihli fen bilirkişisi heyet raporları ile ekli krokilerden anlaşıldığı üzere davalının çatısına yaptığı imalat ve ekleme nedeniyle davacının deniz manzarasının hoşgörü sınırlarını aşacak düzeyde kapandığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,” gerekçesi ile hükmü bozmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne;

1. Davalının, davacıya ait …Mahallesi 453 ada 5 parselin manzarasını kapatmak suretiyle 17.05.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda … Mahallesi 453 ada 19 parselin A harfi ile gösterilen kısımla ilgili el atmasının önlenmesine,

2. 17.05.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda … Mahallesi 453 ada 19 parselin A harfi ile gösterilen tecavüzlü yapının yıkılarak kâl’ine,

3. Davacı taşınmazının eski haline iadesine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı, davacının görüntü kaybının çok küçük oranda olduğunu, 2017 de akması nedeniyle çatıyı tadilat yaptırdığını, işçilik hatası olduğunu, kasıtlı bir durum olmadığını davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
TMK m. 683 deki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737 nci maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.

Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın “komşu hakkı” başlığı altında, 737 ile 750 nci maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761 inci maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.