Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/702 E. 2023/2123 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/702
KARAR NO : 2023/2123
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Akçatekir Beldesi, …. Mahallesi …. ada 15 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup yayla olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını ve zilyetlikle de kazanılamayacağını belirterek tapu kaydının iptali ile yayla olarak sınırlandırılmasını ve özel siciline yazılmasını istemiştir.

II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını ve zilyetlikle edinilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 3 üncü maddesinde yapılan tanıma göre; yaylak, çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Mera, yaylak ve kışlakların özel mülkiyete geçirilmesi, amacı dışında kullanılması, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilmesi olanaksız olduğu gibi sınırlarının daraltılması da mümkün değildir.

2. Ayrıca, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinde 20.06.2007 tarih ve 26558 sayılı resmi gazetede yayımlanan 30.06.2007 tarihli 5685 sayılı Kanun’la değişiklik yapılmış; “Belediye ve mücavir alanları sınırları içerisinde kalan ve 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak, bu nitelikteki taşınmazlardan ilgili belediyeye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescilleri bedel talep edilmeksizin aynen devam eder. Bunlar hakkında Hazinece dava açılmaz, açılmış davalardan vazgeçilir. Hazinece bu nitelikleri taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. “

3. Değerlendirme
1. Dava konusu 477 ada 15 parsel sayılı taşınmaz 09.03.1999 tarihinde kadastro çalışmaları sonucu SS. Seyfe Yapı Kooperatifi adına tescil edilmiş ve 23.09.2009 tarihinde de davalı adına temlik edilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi beyan ve raporlarından dava konusu taşınmazın öncesinin İsa Kahya adlı şahsa ait tarla olduğu, orman tahdidi dışında kaldığı, …. Köyü yerleşik alan dışında köy sınırları içinde köye ait bağ bahçe tarlalar olduğu, aynı yere ait ve çevre taşınmazlarla ilgili emsal dosyaların da bozma üzerine verilen ret kararların da Dairemiz tarafından onanarak geçtiği, arazinin tarla vasfında olduğu anlaşılmıştır.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve Kanun’a uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan mahkeme kararının ONANMASINA,

Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.